Bu iş buraya kadar Çeviri Portekizce
40 parallel translation
- O halde bu iş buraya kadar.
- Isso resolve tudo.
Evet arkadaşlar, bu iş buraya kadar.
Bom, rapazes, parece que é desta.
Bu iş buraya kadar.
Lá vão os nossos Wheat Thins.
- Bu iş buraya kadar.
- É aí que acaba.
Bu iş buraya kadar.
Acabou-se.
Peki, o zaman bu iş buraya kadar.
Então já está.
- Sen git hayalet peşinde koş. - Bu iş buraya kadar Benny!
Foi um fenómeno estranho que a fez desaparecer.
Bu iş buraya kadar.
Foi assim que o outro se foi.
Diyorum ki... galiba bu iş buraya kadar.
Estou a dizer... que acho que se acabou.
Sanırım bu iş buraya kadar.
Parece que é agora.
Bu iş buraya kadar.
Acho que isso resolve a questão.
Bu iş buraya kadar.
Estou farta.
Bu iş buraya kadar.
Não importa.
Bu iş buraya kadar. İyi de nasıl...
- Acabou-se o sonho de riqueza.
Bu iş buraya kadar Monty. 60 saniye içinde burada olmazsa bu film bitti demektir.
Chega, Monty. Se ele não chegar em 60 segundos, o filme acabou.
Bu iş buraya kadar!
Culpa minha? Uhh. Acabou-se.
Bu iş buraya kadar
Está acabado.
Bu iş buraya kadar.
Isto acabou.
Bu iş buraya kadar.
- Isto terminou.
Benim için yaptıklarına minnettarım ama bu iş buraya kadar.
Agradeço o que fizeste por mim, mas não passa disso.
Yerinde olsam bu iş buraya kadar derdim.
No teu lugar, deixava-a partir.
O boşluğu, girişkenliğin eksikliğini görüyorsunuz. Suyun yatağını bulmasına müsaade edebilme isteği, müdahil olmadan yada "Bu yöne veya şu yöne gitse de bu iş buraya kadar" demeden...
Vês esse vazio, essa falta de iniciativa, a falta de vontade de deixar as coisas seguirem o seu caminho, sem que tenhas de intervir e dizer,
Bu iş buraya kadar, Mavi İskelet'e gidiyoruz.
Está feito. Nós vamos ao Esqueleto Azul.
Ve bu iş buraya kadar.
E terminámos.
Bu iş buraya kadar.
Tu estás fora disto.
Bu iş buraya kadar, Peralta.
Já chega, Peralta.
Ben George St. Geegland'ım, sen de Gil Faizon'sun, bu iş buraya kadar çünkü içine ettin!
Eu sou George St. Geegland e você é Gil Faizon e isso está acabado porque você estragou tudo!
Korkarım bu iş şimdilik buraya kadar.
Acho que o perdemos.
Bu iş buraya kadar.
Oh, merda!
Bu iş buraya kadar.
É desta!
Bu iş buraya kadar.
Basta.
Eğer Stringer Bell, Baltimore'dan buraya kadar böyle bir iş için gelmişse hakikatten bu işte bir iş vardır değil mi?
Se o Stringer Bell tem de sair de Baltimore para este tipo de trabalho, então, há um grande mistério, não é?
Avrupa'dan bazı iş arkadaşlarım bu akşam buraya geliyor. Toplantı geç saatlere kadar sürebilir.
Uns colegas meus chegam da Europa esta noite... e o nosso encontro acabará tarde.
Bu iş buraya varacak.Bana söyle, yaşamak için neden bu kadar alçalıyorsun.
Resume-se a isto. Preciso que me digas porque deves viver.
Hayır, bu iş onlar buraya gelmeden oluyor. Domuzları bize lazım olana kadar dondurarak saklıyoruz.
- Não, isso acontece muito antes de eles cá chegarem, entretanto, mantemo-los em gelo, até precisar-mos deles!
Buraya kadar. Bitti bu iş.
Este trabalho acabou.
Bu iş bu kadar kolay değil, buraya kendi başınıza geldiniz ama şu an hayatınız tehlikede.
Não é fácil, vieram sozinhos, mas suas vidas correm perigo.
Evet. Buraya kadar sargı yapıldı ve seninle iş yapmak güzeldi. Evet, bu iyi olur.
Sim, isso seria bom.
Orada bulaştığı bir iş onu buraya kadar takip etmiştir belki dedim ama bu konuda bir şey bilmiyorlar.
Pensei que ela pudesse estar envolvida em algo lá que a seguiu até aqui, mas, disseram-me que não sabiam nada sobre isso.
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101
bu işi 16
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101
bu işi 16