English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Buraya kadar geldik

Buraya kadar geldik Çeviri Portekizce

203 parallel translation
En azından buraya kadar geldik.
Bem, pelo menos chegámos aqui.
Buraya kadar geldik.
Viemos até aqui.
Erkek kardeşimle birlikte Rusya'dan yürüyerek buraya kadar geldik.
Vim andando, com o meu irmão mais novo... desde a Rússia.
Böylece, Tres Santos'dan buraya kadar geldik.
Então seguimo-vos desde Três Santos.
Buraya kadar geldik.
Não chegámos até aqui?
Buraya kadar geldik.
Já chegamos até aqui.
Buraya kadar geldik, şükür.
Graças a Deus o pior já passou.
Buraya kadar geldik.
Já chegámos aqui.
Buraya kadar geldik.
Chegamos até aqui.
Buraya kadar geldik ve hâlâ bulamadık.
Temos viajado um lugar que ainda não encontraram.
Buraya kadar geldik ve şimdi Elora Danan ölecek
Foi tudo em vao vao matar Elora Danan! Nao.
Neden olmasın? Madem buraya kadar geldik yolun kalanını da gidelim.
Que se lixe, chegamos até aqui.
Buraya kadar geldik. Dinle, silahı bana ver.
Chegamos até aqui.
Efendim, buraya kadar geldik.
Está na altura de ires embora.
Buraya kadar geldik. Tam'in görevini bitirmesine izin vermeyecek misiniz?
Chegamos até aqui, e não vai deixar que o Tam termine a sua missão?
Buraya kadar geldik!
Já viemos até aqui!
Madem buraya kadar geldik, en azından kapıyı çalabilirim.
Já que viemos até aqui, mais vale bater-lhe à porta.
Buraya kadar geldik.
Chegámos até aqui.
Buraya kadar geldik.
Ele desceu para isto.
Buraya kadar geldik, yolun geri kalanını da gidelim. Dikkat et.
Já que vim até aqui, levo-a até casa.
Hadi, buraya kadar geldik.
Vamos, já chegámos até aqui.
Hadi! Bir, iki! - Buraya kadar geldik.
já viemos até aqui...
O zaman, bir otobüse bindin... San Fernando'da taıkılıp kaldın, nasıl olduğunu bilmeden de... buraya kadar geldik.
Entraste num autocarro e vieste parar... a San Fernando, perdido. O que nos traz aqui.
- Yani buraya kadar geldik...
- Fizemos todo este caminho, e...
Buraya kadar geldik.
Chegámos aqui... estamos aqui.
İzini sürerek buraya kadar geldik ve seni bulduk.
Fui ter com o meu amigo á aldeia dele. Apanhou-vos o rasto.
- Bu yüzden buraya kadar geldik.
- Bom, foi por isso que passamos por cá.
Size telefonla ulaşamayınca buraya kadar geldik.
Decidimos vir quando não pudemos contatá-lo por telefone.
Doğru, buraya kadar geldik.
Bem, já que chegamos até aqui.
Tanrı aşkına Seamus, buraya kadar geldik.
Por Deus, Seamus, viemos até aqui.
Buraya kadar geldik.
- Viemos até cá.
Pekala madem buraya kadar geldik bari her yere iyice göz gezdirelim.
O melhor, já que aqui estamos, é ver tudo.
En azından buraya kadar geldik.
Bem, trouxe-nos até aqui!
Buraya kadar geldik.
Estamos aqui agora, meu.
Bir ışık hüzmesi içinde kaybolduk ve buraya kadar geldik...
Desaparecemos num feixe luminoso e viemos para aqui.
Ama Epping'ten buraya o kadar yol geldik.
Viémos de muito longe.
Beklemek istemeyen sizdiniz. Kapı kilitli, buraya kadar boşuna geldik.
Não quiseram esperar.
Evet ve eğer haklıysam... Eğer haklıysam, ki buraya kadar tek bir örnekle geldik. Muhtemelen bir kaza oldu, iniş gerçekleşemedi ve hepsi öldü.
Pois e se eu estiver certo... se estiver certo... nós todos surgimos... por causa de um acidente, uma aterragem mal calculada em que todos morreram.
... buraya gelmemiz ne kadar sürdü, buraya nasıl geldik...
Quanto tempo demorou a chegarmos cá. Como conseguimos.
Odada saklandık. Açlık bastırınca, buraya kadar sürünerek geldik.
A fome expulsou-nos de lá.
Söylediğinde biz geldik. Buraya kadarı doğru, geldik.
Estou cansado disto.
Sahip, buraya kadar kanat çırparak geldik.
Mestre, tanto bater de asas.
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun.
Não posso acreditar no teu egoísmo. Podes ir à pesca em qualquer altura. Mas estamos aqui a tentar salvar o nosso casamento.
Buraya kadar balık için mi geldik?
- Tudo isto por um peixe.
Buraya mümkün olduğu kadar çabuk geldik.
Viemos o mais depressa que pudemos.
Bak buraya kadar tek başımıza geldik, bundan sonrasını da halledebiliriz.
Chegámos aqui sozinhos também podemos sair.
- Polisler buraya kadar gelemezdi. - Nereye geldik ki?
- A Polícia não teria chegado aqui.
Buraya gelebildiğimiz kadar çabuk geldik.
Chegamos o mais depressa possivel
Buraya gelebildiğimiz kadar çabuk geldik ki size temizlik konusunda ama, oh hayır. Sizler yıldönümümüzü unuttunuz. Değil mi?
- Vocês esqueceram-se do nosso aniversário.
Buraya kadar birlikte geldik, birlikte devam edeceğiz.
Chegamos até aqui, não foi? Vamos arranjar outro barco.
Buraya kadar iyi geldik. Çok iyi.
Trabalhámos bem aqui, bastante bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]