English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Buraya kadarmış

Buraya kadarmış Çeviri Portekizce

595 parallel translation
Demek buraya kadarmış.
Chega de algemas.
Sabrım buraya kadarmış.
Fico por aqui.
Buraya kadarmış işte, Yüzbaşı Tim.
É mais ou menos isso, capitäo Tim.
Sanırım şansımız buraya kadarmış Kitty.
Parece que a nossa sorte acabou, Kitty.
Ee, buraya kadarmış. Şimdi de dostlarım,.. ... kederin ağır yükünü taşıyan bir aile için birkaç kelam.
Agora, amigos... direi algumas palavras para uma família que sofre.
Tamam. Sanırım buraya kadarmış.
Está certo.
Her şey buraya kadarmış.
Pronto, já terminou.
Buraya kadarmış Alyosha.
Bem, é isto, Alyosha.
Buraya kadarmış.
Muito bem.
Buraya kadarmış ha?
Estou passado?
Demek ki talihim buraya kadarmış.
Então a minha sorte termina aqui.
- Dışarıdaki hayatı buraya kadarmış.
- Está lá fora em carne e osso.
- NeIer oIuyor? - Buraya kadarmış.
Não se incomodem.
- Buraya kadarmış. - Evet.
Depois de chegarmos tão longe?
Buraya kadarmış.
Foi isso.
Buraya kadarmış.
E, desta vez, é a sério.
Buraya kadarmış. Ortaklığımız sona erdi.
A sociedade está dissolvida.
( Acındırma buraya kadarmış )
Chega de compaixão!
Buraya kadarmış.
É o fim.
Adil dövüş buraya kadarmış. Elime fırsat geçer geçmez seni öldüreceğim.
É só a primeira luta, à próxima serás homem morto.
Evet, buraya kadarmış.
Está o assunto arrumado.
Sanırım buraya kadarmış.
Os meus dias terminaram.
O zaman buraya kadarmış.
Então acabou.
Prenses hazretleri, buraya kadarmış.
Bem, Alteza, chegou a hora.
Buraya kadarmış.
Acho que acabou.
- İşin bitti. Buraya kadarmış.
- Estás arrumado, acabou-se.
İşimiz bitti, buraya kadarmış.
Acabou, ponto final.
- Buraya kadarmış evlat.
Bem... é agora miúdo.
İşimi sağlama almak buraya kadarmış!
Bem, lá se foi a minha tentativa de manter o meu pó de talco seco.
- Pekala, buraya kadarmış.
- Chegou o momento.
Buraya kadarmış.
É melhor sairmos disto de uma vez. Perfeito.
Şarap mahzeni hayali buraya kadarmış.
Ligas pouco a morte do meu sonho.
Ama yapamazsam buraya kadarmış.
Mas se não conseguir, bem, então acabou-se.
Tam 52 aylık. Ömrü buraya kadarmış.
- Não envelhecerá mais um dia.
Evet, Mike. Sanırım bu iş buraya kadarmış.
Mike, parece que é o fim.
Başıma bir şey gelmeyecekti ve buraya kadarmış diyecektim. Sonra da "Yok, buraya kadar değilmiş."
Não deixaria que me acontecesse alguma coisa... que dissesse, "é isto", e mais tarde dissesse, "Não, não foi aquilo".
Evet, buraya kadarmış.
Bem... é o fim daquilo!
Ama, galiba ben şansımı kullandım. Ve buraya kadarmış.
Acho que tive a minha oportunidade e acabou.
Bizim işimiz buraya kadarmış.
Vamos fechar a loja.
Evet, beyler. Oyun buraya kadarmış.
Bem, cavalheiros, o jogo acabou.
Tatiliniz buraya kadarmış, Bay Poirot.
Lá se foram as suas férias, Sr. Poirot!
O halde buraya kadarmış.
- Pronto.
Buraya kadarmış.
É isto.
- Barış tesis etme görevim buraya kadarmış.
Lá se vai a minha missão de paz.
- Buraya kadarmış ahmak herif.
Acabou a brincadeira.
Dominyon için buraya kadarmış.
Lá se vai o Dominion. Abrir fogo.
Herşey buraya kadarmış.
Chegarmos a este ponto.
Buraya kadarmış!
Basta!
Saflığınını kaybetmişsin. Lanet olası iffetin buraya kadarmış demek.
Aqui está a chave da sua maldita modéstia.
Buraya kadarmış.
É agora.
Buraya kadarmış.
Sob a superfície de um meio aparentemente ideal encontra-se uma acusação à vida nas pequenas cidades americanas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]