English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bırakın gelsin

Bırakın gelsin Çeviri Portekizce

98 parallel translation
Hey, bırakın gelsin.
Ei, deixe-o entrar.
Bırakın gelsin!
Deixe-a vir.
Bırakın gelsin.
Deixem-na.
- Tamam, bırakın gelsin.
Tudo bem, deixa-o passar.
- Pardon, bırakın gelsin.
- Desculpe, deixem-no passar.
Bırakın gelsin.
Deixem-no passar.
- Bırakın gelsin.
- Deixem-no entrar.
Bırakın gelsin.
Deixe-o passar.
Bırakın gelsin Teğmen.
Deixe-o vir, Sir.
Ama bırakın gelsin.
Mas deixai que ele venha!
Bu adamı tanıyorum, bırakın gelsin.
Deixe-o passar.
Bırakın gelsin.
- Deixem-no subir.
Bırakın gelsin.
Deixem-no!
Bırakın gelsin.
Deixa chegar o italiano!
- Bırakın gelsin.
- Ele que entre.
- Evet, bırakın gelsin!
- Oh sim, deixa-o vir.
Bırakın gelsin, lordum... ... eğer bir masallar dünyasında yaşamanın bedeli buysa.
Ele que venha, senhor, se é esse o preço de viver num mundo de fábulas.
Bırakın gelsin. Aşağıda.
Ele está lá em baixo.
Bırakın gelsin Onunla konuşmayacağım! ..
Não vou falar com ele
Bırakın gelsin.
Deixa entrar.
"Bırakın, bırakın gelsin bugünden sonra."
"Deixa andar. Deixa andar uma enorme enchente pelas..."
Memur Bey. Bırakın gelsin.
Agente, deixe-o passar.
Bırakın gelsin.
Tudo bem, agente.
- Tamam, bırakın gelsin. - Tanrı aşkına!
- Deixem-no entrar.
Bırakın gelsin.
Deixa-o.
Bırak da Dixon'ın madenlerinde aklı başına gelsin. Ona harcayacak para yok.
Deixa-o acalmar nas minas do Dixon, não quero nada com ele.
Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. İster yakından ister uzaktan gelsin. "
Deixem-no andar ao compasso da música que ouça, por lenta... ou distante que esta pareça. "
Bırakın gelsin.
Soltem-no.
Bırakın kendine gelsin.
Deixa-lo refrescar um pouco.
Bırakın çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın.
Deixai vir a mim as criancinhas, e não as proibais.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
É largá-lo a 160 quilómetros, e ele vai direito ao local.
Bari bırak da arkadaşın gelsin.
Então deixe ao menos sair o seu amigo!
Çar buraya gelsin ama bırakın, hak ve yetkileri olan bu parlamento yaşasın.
Que exista um czar mas também um Parlamento com direitos e poderes.
Bırakın gelsin.
Deixe-o entrar.
Tamam çavuş, bırakın gelsin!
Está bem, sargento, deixe-o entrar!
Bırakın polisi, gelsin.
Sim, por favor mande-o entrar.
Bırakın benimle Atılgan'a gelsin.
Deixe-me levá-la a Enterprise.
Harika. Bırak gelsin. Chuck, Terry, pompalayın.
Continua Chuck, Terry, deita mais.
Bırakın aşağı gelsin, Bayan Caldwell.
Deixe-o vir, Miss Caldwell.
Bırak gelsin de kendi anlatsın!
Deixe que ele entre e se explique!
- Bırak gelsin. Saçını keseceğim. - Tabii keseceksin.
Espera que já a sentas.
Bırakın da gelsin!
Deixem-no passar!
Asher! N'aber? Bırak da gelsin, dostum.
- Posso perguntar-te uma coisa?
"Bırakın aşağılık herifler gelsin!"
"Deixem vir os bastardos!"
Kapıyı açık bırakır mısın? Işık gelsin.
Pode deixar a luz entrar?
Bırakın kalbinizden gelsin. İçinizden çıkmasına izin verin. Ve sanat kendini konuştursun.
Ouçam o vosso interior e deixem falar a Arte.
Bırakın, gelsin.
Deixe-o entrar.
sabit noktalarda kalın ve bırakın Hedef size gelsin daha az dikkat çeker, Ayaklarınızı yormaz Ve en son dedikoduları Derginizden okuyabilirsiniz.
Ficas parado e esperas que o alvo venha até a ti. É menos óbvio, mais fácil a pé e podes vigiar a tua "celebridade".
Araya adamlar koyun. Bırakın hedef size gelsin.
Mas as pessoas entre o alvo e tu, fazem-no vir até ti.
Bırakın gelsin.
Deixai-o passar!
Herkes kendine gelsin. Ağlamayı bırakın, tamam mı?
- Acalmem-se e parem de ser bebés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]