English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Ciddiyim

Ciddiyim Çeviri Portekizce

9,684 parallel translation
Ciddiyim.
A sério.
- Ben ciddiyim. İşim biter.
- Então, vai.
- Ciddiyim Liv.
- Estou a falar a sério, Liv.
Şu an çok ciddiyim.
Agora, estou a falar a sério.
- Gerçekten, ciddiyim.
- Sério, mesmo.
Ama sen A.K.'ye bizden bahsetmeyeceğine dair yemin edene kadar buradan ayrılmayacağım. Ciddiyim, dostum.
Mas tens de me prometer que não vais contar à AK.
Evet, ciddiyim. Biliyorum.
Sim, estou a falar a sério.
Ciddiyim.
Estou a falar a sério.
Ciddiyim, birileriyle yatmadığın için seni affedebilirim ama konuşmalar yaparak olay çıkartıp kadını elde ettiysen yalnız kalınca yapabileceklerin ürkütücü.
A sério. Estou disposto a perdoar-te porque não tens feito sexo. Mas neste tempo todo em que tens feito discursos e causado o caos tiveste uma mulher.
Tamam mı? Ciddiyim.
Estou a falar a sério.
- Gayet ciddiyim.
Tenho a certeza que não.
Bence Foggy'nin adı bir dahaki sezona Mets'le geçmeye başlar. - Ben ciddiyim.
Acho que o Foggy será o lançador dos Mets a meio da temporada.
Ciddiyim. - Benim de dostum.
Eu também, amigo.
Beni geri ara. Ciddiyim.
Liga-me de volta... a sério.
Dinle beni, kişisel hayatım çıkmazda, anne, beni dinle, ciddiyim.
Não te metas na minha vida pessoal. Mãe, ouve. Estou a falar a sério.
Ciddiyim, bu konuda kabus gördüğüm olmuştu.
Acredita, costumava ter um pesadelo recorrente sobre isso.
Ciddiyim şansını dene.
A sério... faz uma tentativa.
Ama ben ciddiyim o konuda.
Bem, estou a falar a sério.
Ben ciddiyim.
Eu conduzi... - Estou a falar a sério.
Ciddiyim Danny.
Falo a sério, Danny.
Ciddiyim.
A sério, não.
Ciddiyim. Jocelyn çok iyi ama onun zamanı geçti artık.
A sério, a Jocelyn é fantástica, mas está ultrapassada.
- Ben ciddiyim. - Bana iyi davranma.
- Não seja simpático comigo.
Ciddiyim. Sarışın iğrenç görünüyorum.
Sim, eu parecia um doido, loiro.
- Hayır, ciddiyim Tess.
És inteligente, respeitada por todos os outros polícias.
Ciddiyim. Küba prezervatifi mi?
É sério, perservativos cubanos?
Ciddiyim, bana güvenin.
Sério, acredite.
Ciddiyim gitmemiz gerek.
A sério, temos de ir.
Söylediğimde ciddiyim.
Já disse, e é para valer.
- Ciddiyim Ev.
Sinceramente, Ev.
Ciddiyim, senin gibi bir kadınla başa çıkamaz o.
A sério, ele não aguenta uma mulher como tu.
- Çok ciddiyim. Öğrenmek istiyorum, ağır bir yük mü yoksa sabah yataktan kalkmanı sağlayan şey mi?
Quero saber se é um fardo, ou se é aquilo que te faz levantar da cama de manhã?
Ciddiyim, çek şu kamerayı yüzümden Coppola.
A sério, larga a câmara, Coppola.
- Ciddiyim, git hemen.
- A sério. Vai.
- Ciddiyim.
- Estou.
- Ciddiyim ben.
Estou a falar a sério.
Teddy, ciddiyim.
Teddy, estou a falar a sério.
Nick, ciddiyim ben, Wesen Konseyi'ni kızdırmak istemezsin.
Nick, a sério, não irrites o Conselho Wesen.
Sikik sokuk fikirlerle gelme bana, K. Ciddiyim.
Não fiques com ideias, K. Estou a falar a sério.
- Ciddiyim, yapma.
- A sério, não!
- Epey ciddiyim.
- Podes crer que sim.
Hayır ciddiyim, burada ne işi var?
Não, a sério. O que faz ele aqui?
Beyler, çok ciddiyim,... anlamıyorsunuz.
Vá lá, não estão a perceber.
- Sıraya geç. - Çok ciddiyim!
- Para o teu lugar.
Ciddiyim.
- É verdade.
- Ciddiyim.
- A sério.
- Ciddiyim.
- Estou a falar a sério.
Ciddiyim bak.
A sério.
Ciddiyim Simpson, endişe etme.
A sério, Simpson. Não te preocupes.
- Ciddiyim.
Estou a falar a sério.
Çok ciddiyim lan.
Falo a sério.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]