English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Ne istiyordu

Ne istiyordu Çeviri Portekizce

295 parallel translation
- Ne istiyordu?
- Que queria ele?
Ne istiyordu biliyor musun?
- Sabes o que ele queria?
- Ne istiyordu?
- O que queria ele?
Ne istiyordu allasen?
O que diabos ele queria?
Ne istiyordu?
O que é que ele queria?
- Ne istiyordu?
- Que queria?
- Bu... - Osborne ne istiyordu?
O que queria o Osborne?
Garret senden ne istiyordu?
O que queria o Garret de si?
Pushkin, ne istiyordu?
O que queria o Pushkin?
Ne istiyordu?
Que é que ele queria?
- Peki Crotchet ne istiyordu?
- O que pretendia o Crotchet?
Ne istiyordu?
O que pretendia ele?
Ne istiyordu?
Que queria ele?
Ne istiyordu?
O que queria?
Biraz önce konuştuğunuz kadın, ne istiyordu?
A mulher que acabou de sair... Que queria ela?
Hükümet görevlileri sizden ne istiyordu?
O que queriam os senhores do governo? - Não era nada.
- Evel Knievel ne istiyordu?
- O que é que o Evel Knievel queria?
- Tanrı aşkına, ne istiyordu?
- O que queria, por amor de Deus?
Acaba Komutan Sisko ne istiyordu?
O que quereria o Comandante Sisko?
- Ne istiyordu?
- O que é que ele queria?
Ne istiyordu ki?
Que queria ele?
Dr. Takayama ne istiyordu?
O que o Dr. Takayama quer?
Rawls ne istiyordu?
O que é que ele queria?
Babam senden ne istiyordu?
O que é que o meu pai queria?
Oh, anladım? Ne istiyordu?
Que é que ele queria?
Ne istiyordu?
O que ele deseja?
Ne istiyordu?
Que queria?
Sence ne istiyordu?
Meu Deus! O que achas que queria?
Elisabeth, adam ne istiyordu?
Elisabeth, o que queria o homem?
Çıktığımda canım ne yemek yemek, ne de gezmek istiyordu.
Não gostava de ir jantar, nem ir ao cinema.
Sümüklü bir çocukmuşum gibi beni yetiştirmek... ne yapacağımı söylemek istiyordu.
Queria educar-me, como se educa uma fedelha... e mandar em mim.
Bizim hakkımızda çok şey anlattın derken ne demek istiyordu?
O que é que quis dizer sobre nós?
Sonunda babama ne kadar sıkıcı, renksiz, yaşlı bir adam olduğunu söylemişti. Yeni bir anlaşma istiyordu.
Que ela lhe tinha dito, finalmente, que o achava um chato, um velho monótono e cansativo, e queria alterar a situação deles.
- Kocan ne yapmak istiyordu?
- O que queria ele fazer?
Bizim burada kalmamızı ve onun mülkünü korumamızı istiyordu. Çünkü ne olursa olsun bu onun mülküydü, bizim değil.
Queria que guardássemos a propriedade dele, porque afinal de contas era dele, não era nossa.
General Eisenhower çok önceden ona kişisel olarak bildirdiğimiz tahminlere meteoroloji uzmanları olarak bizim ve benim kullandığımız kelimelerden ve ses tonumuzdan yola çıkarak bu tahminlerin doğruluğuna ne derece güvenebileceğinden emin olmak istiyordu.
O General Eisenhower deixou claro que queria ganhar confiança, não só no que podíamos fazer como meteorologistas, principalmente eu para ele, mas ele queria saber que confiança podia dar nas próprias palavras que eu usava e no meu tom de voz.
"Ne kadar şişmanladığını anlamak istiyordu."
"Ela queria ver o quão gordo ele estava."
Ne demek istiyordu bilmiyorum.
Eu queria comer esse frango.
Sadece, Willoughby Smith son sözleriyle ne demek istiyordu?
Gostaria simplesmente de perguntar-lhe que quereria Willoughby Smith dizer com as suas últimas palavras :
Ne kadar zaman içinde kasabadan ayrılmak istiyordu?
Sabe quando pretendia partir?
Yükçüler, Saha Kampı'na Paula'nın yanına ne zaman gelse videolarını yanlarında getiriyorlardı, çünkü Paula iyi olduğumu görmek istiyordu.
Sempre que os carregadores desciam até à Paula, no acampamento base, levavam os nossos vídeos. Porque a Paula queria ver se eu estava bem.
- Tartışma ne yüzünden çıktı? - Evlenmek istiyordu.
- Ela queria casar-se.
Hey bak ne diyeceğim Cougar buna çok sevinecek uzun süredir avını yakalamak istiyordu.
O Puma vai ficar contente. Há muito que sonhava comer lebre.
Ne mi istiyordu?
Que queria ele...?
Bir yeraltı filimiyle ne yapmak istiyordu?
Para que queria ele um filme snuff? .
Bu konuda ne düşündüğünü öğrenmek istiyordu.
"O que significa esta fotografia?" Eles já a tinham visto, mas queriam saber o que ele pensava acerca dela.
- Ne öğrenmek istiyordu?
- Que queria saber?
Metropolitan Müzesi'ne gitmeyi çok istiyordu.
Estava ansiosa por ir ao Met.
Vidocq suçluları her ne pahasına olursa olsun yakalamak istiyordu
O Vidocq queria caçar criminosos, fazendo tudo o que era necessário.
Bahse değer fazla bir kabiliyeti yoktu. Ama ne kadar kötü gittiyse gitsin, ki bazen gerçekten çok kötüydü, yine de sahneye dönmek istiyordu.
Não tinha um talento por aí além mas, por muito mau que fosse, e às vezes era péssimo, queria sempre voltar a subir ao palco.
- Ne yapmamı istiyordu? Herkesin yemeğine kanımın akmasını mı?
O que queria que fizesse, encher de sangue os almoços?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]