English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Olaya bak

Olaya bak Çeviri Portekizce

456 parallel translation
Olaya bak, ne yaptım ki şimdi?
- Credo, que fiz agora?
Olaya bak!
Não é esquisito?
Bunu biliyor olmalisin. Addis Abeba'daki su olaya bak.
Olha para esta mensagem de Adis Abeba.
- Selam. Hangi olaya bakıyorsun?
Em que caso estás a trabalhar?
Olaya bak.
Que mundo este!
Ama Bay Ross, olaya bakınca, verdiğiniz purolar falan gerçekten çok ironik.
Mas sabe, Mr. Ross, se analisar toda a situação sendo o charuto do senhor e tudo isso, é até bastante irónico.
Olaya bak.kendisine yeni bir kedi almam gerektiğini söylüyor.
Imagine só... Ela disse-me que lhe tinha de comprar um gato novo.
- Olaya bak sen. - Davaya da ben bakıyorum.
- Que engraçado.
Olaya bak!
Boo-yah! Olhem para aquilo!
Olaya bak!
Olhem para aquilo!
Olaya bak!
Viu!
Şunu biliyor musun? Tarihin olaya bakışı bu.
Isso é o ponto de vista histórico.
Edebiyatın olaya bakışı ise her şey "becerme" ile ilgilidir.
Do ponto de vista da literatura, é tudo sobre foder.
Ben olaya böyle bakıyorum. Pamuk kraldır.
A meu ver, o algodão é rei.
Bak askim, bu deli saçmasi isi çözeceksem... olaya öyle ya da böyle karismis herkesle baglantimi korumaliyim.
Porque, meu amor, preciso de juntar... todas as pontas soltas deste estranho caso... se quiser chegar a alguma conclusão nisto.
- Olaya yanlış bakıyorsun.
- Está vendo isto tudo errado.
Şey, olaya şu şekilde bak.
Veja as coisas desta maneira.
Şimdi, olaya polisin bakış açısından bakalım.
Agora, vamos analisá-lo do ponto de vista da polícia.
Bunca geçen zamana ve bunca olan olaya rağmen sanırım hala güzelsin, bir bakıma.
Depois de tanto tempo e de tudo o que aconteceu suponho que ainda és bela, de certa forma.
Bu, bana göre, olaya biraz garip bir bakış tarzı.
A meu ver, é uma forma muito estranha de ver a coisa.
- Olaya böyle mi bakıyorsun?
- É essa a sua visão?
- Olaya bu şekilde bakılabilir.
- É um modo de ver as coisas.
Bu, olaya ilginç bir bakış açısı Bay Quiberon.
É uma forma interessante de ver a coisa, Sr. Quiberon.
Hey! Ben olaya şöyle bakıyorum :
Vejo a coisa desta forma :
Olaya o bir insanmış gibi bakıyorsun.
Está a considerar como se fosse humano.
- Olaya şu yönden bak.
- Olha para aqui.
Şey, olaya şu şekilde bak.
Veja as coisas assim.
Biraz dinlenmen gerekiyordu, ama olaya bir de şu şekilde bak ;
Tu devias estar de folga. Mas vê desta maneira :
Bak, olaya hemen girmek istemiyorum. Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var.
Não quero começar agora, Deus sabe que precisas de tempo...
Kanıtların sırasına bakılırsa olaya karışan üç kişi var.
Não há dúvida quanto à sequência dos acontecimentos.
Al, bir de olaya diğer yandan bak.
Al, encara-o desta forma.
Ben olaya, istediği bir şeyi yapmasına izin vermek, diye bakıyorum.
Eu veria isso como deixá-lo fazer qualquer coisa que ele quer fazer.
Sanırım olaya yanlış açıdan bakıyorum.
Estava a ver isso de modo errado, acho eu.
Olaya şöyle bak, diyelim bunu yapmadın, daha ne kadar karın olarak kalacak ki?
Carrega nas teclas e ela nem notará. Se não nos ajudares, durante quanto tempo será tua esposa?
Ben bu olaya farklı bir açıdan bakıyordum.
Eu queria que tudo fosse diferente.
O zaman öyleydi ama şimdi olaya başka türlü bakıyorum.
Era a minha maneira de ver então e é a minha maneira de ver agora.
Olaya bir de öteki tarafından bak.
Há outra face dessa moeda.
Olaya biraz geniş bakın.
Tenhamos alguma visão.
Olaya iyi tarafından bak, artık yeni bir omzun var,... sonunda o kano sporu programını bitirebileceksin.
Veja o lado positivo. Agora tem um ombro novo, talvez consiga terminar o programa de caiaque. Talvez tenha razão.
- Ben de hâlâ olaya sıcak bakıyorum.
Mas não estava à altura, por isso ainda estou com vontade.
Ama ben olaya böyle bakıyorum.
Chame-me antiquado, mas é como penso.
Zombi zehiriyle ilgili bölümü değiştirmişler. Tıpçılar olaya artık farklı bir biçimde bakıyormuş.
Reviram o capítulo do veneno dos mortos-vivos e a ciência médica agora vê o caso de uma forma totalmente diferente.
Bu fotoğraflar bana bu olaya yeni bir bakış açısı kazandıracağımı düşünen bir dedektif tarafından gönderildi.
Um detective que pensou que eu podia investigar o caso mandou-me estas fotos.
Olaya şu açıdan bak :
Vê as coisas por este lado.
Bana çılgın diyebilirsin, ben olaya başka gözle bakıyorum ve bu da seni bu görev için yeterli kılıyor.
Podes chamar-me louco, mas por isso penso que, estás qualificado para o trabalho.
Tamam, bak, Prue, sanırım bu olaya bir son vermemizin zamanı geldi,
Muito bem, Prue.
bak, belki de şefe bu olaya başka birini atamasını söylemeliyim.
Olha... Se calhar é melhor pedir ao capitão que dê este caso a outro.
Olaya tarafsız bak.
Vamos analisar isto objectivamente.
Onlarda olaya iyi tarafında bakıyorlar mıydı?
O que eles viam no lado bom?
Tüm istediğim olaya farklı bir bakış açısı.
Só te peço que consideres isto sob uma perspectiva normal. Tens razão...
Olaya şu açıdan bak :
É assim : fizemos um seguro bom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]