Sen de Çeviri Portekizce
136,893 parallel translation
Sen de biliyorsun, değil mi?
Sabes disso, não é?
Senin seçim kampanyanı finanse etti ki sen de o zaman bundan hiç şikâyetçi değildin.
Financiou a tua campanha e não te importavas nada com isso até há uns meses.
Sen de çok tatlı oldun.
Ficas tão fofinho.
Sen de doğuştan götverensin.
E tu nasceste comepinga.
- Sen de bize katıl.
Tens de nos fazer companhia.
Onu çağırıyorum, sen de gelmedin.
Invoquei o Niffin e não apareceste.
Ve er ya da geç, bu aptallardan bir tanesi zihin polisini çağıracak, bunu sen de biliyorsun.
E um destes totós chama a Polícia do cérebro e já tens antecedentes.
- Cooler, hadi ama dostum. Sen de... - Hayır!
- Cooler, vá lá, tu também, não.
Sana bir ritim vereceğim. Sen de bana neyle çalıştığımı göstereceksin, tamam mı?
Vou pôr uma batida e vais mostrar-me o que sabes, pode ser?
- Sen de onun için suçu üzerine aldın.
- Assumiste a culpa por ela?
Bu seni cezbetti, sen de dikkat çekmeyi sevdin.
Era por causa disso que pinavas e tu adoravas a atenção.
Burada yazanlar doğru değil, sen de biliyorsun.
Isto não está correto e sabe disso.
Sen de biliyorsun.
- Ordem. Tu sabes.
Eğer ben o listedeysem, sen de olacaksın. Adını yaz, yoksa ben yazarım.
Se eu estou nessa lista, tu também estás nessa lista.
Sen de bana güveniyorsun.
E tu confias em mim.
- Sen de geleceksin, değil mi?
Vais lá estar, certo?
Zaten anamdan emdiğim sütü burnumdan getiriyorlar, sen de biliyorsun.
Eles já me estão a pressionar. Sabe bem.
Sen de farkındasın, biliyorum.
Eu sei que sabe isso.
Sen de hatırı sayılır miktarda bir hissesine sahip olursun.
E terias uma parte substancial disso.
Sen de onun kontrolü altında yaşasaydın sen de korkardın.
Também terias medo, se vivesses sob o jugo dela.
- Uzat sen de.
- Isso mesmo.
Sen de biliyorsun, o insanlar seni asla aralarına almayacak.
Sabes que esta família nunca te vai deixar entrar.
Ben sana güveniyorum ve biliyorum ki sen de bana güveniyorsun.
Eu confio em ti e sei que confias em mim.
- Sen de onu yapmak zorunda değildin.
- Eu sei. - E não tinhas de fazer o que fizeste.
Sen de geliyor musun?
Vens comigo?
Sen de hep işini bahane edersin.
- Trabalho. Sempre foi a tua desculpa.
Ama sen de bilmiyorsun.
Mas tu também não.
Sen de aynısını hissdiyorsun, biliyorum.
Eu sei que também sentes isso.
Sen de aynısını yapmalısın Nolan.
Devias fazer o mesmo, Nolan.
Ben de sana yardım ettim ama sen bana onun öldüğünü hiç söylemedin.
Foi por isso que o ajudei, mas nunca me disse que ele foi assassinado.
- Neden bahsediyorsun sen?
- Estás a falar de quê?
Sen ödeme yaptıktan sonra.
Depois de pagar.
Sen savaşçı sihirbazsın da ondan.
- Sabes Magia de Combate.
Sen bi... bir savaşçı sihirbazsın.
Sabes Magia de Combate.
Sen de oradaydın.
Estavas lá.
Postanı sana getiriyordum ve sen bana dans etmemi söyleyince bununla da çok ilgili görününce, ben de...
Ia levar-te o correio e disseste-me para dançar e parecia que querias mesmo que dançasse, por isso...
Sen ve ben de kısa süre sonra öz geçmişlerimizi parlatıyor oluruz.
E nós os dois teremos de actualizar os nossos currículos.
Biliyorum, ama sen gene de al.
Eu sei, mas devia ficar com isso.
Sen de dikkatli ol.
Mantém-te em segurança também.
Sen de listede değilsin. Ne listesi?
Não estão na lista.
Sen de seninkileri uyarmalısın.
Devias avisar o teu.
Sen de henüz çıraksın.
És um aprendiz.
Monty, neden bahsediyorsun sen?
Monty, de que estás a falar?
Sen Kane'i esir almadan önce, Karakan çözümü hakkında bişey söyledimi?
Antes de o fazerem refém, o Kane falou-vos da solução do Nightblood?
Çiçekleri çok seviyorsun sen.
Gosta mesmo de flores, não gosta?
- Ne diyorsun sen amına koyayım?
- Estás a falar de quê?
Özellikle de sen.
Especialmente tu.
- Ne? Neden bahsediyorsun sen?
Estás a falar de quê?
Sen beni sürekli reddediyordun. Benim de Boston'da işlerim başımdan aşkın o yüzden güvenebileceğim bir ortak arıyorum.
Recusaste os meus convites, mas eu tenho imenso trabalho em Boston e procuro um sócio, alguém em quem possa confiar.
Genelde başkalarının imdat çağrılarına cevap veren sen oluyorsun. Ne olmuş yani? Sen başkalarından yardım isteyemez misin?
Geralmente és tu que respondes aos pedidos de ajuda, mas não podes ser tu a pedir ajuda?
Neden bahsediyorsun sen?
Estás a falar de quê?
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de kimsin 767
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de kimsin 767
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16