Sizinle konuşmam gerek Çeviri Portekizce
172 parallel translation
Bayan Flaemmchen, sizinle konuşmam gerek.
Senhorita Flaemmchen, tenho de lhe falar.
Peder, sizinle konuşmam gerek.
Sr. Padre, preciso de falar consigo.
- Sizinle konuşmam gerek.
- Tenho de lhe falar.
Afedersiniz Profesör ama sizinle konuşmam gerek.
Perdoe, Sr. Professor, mas preciso de falar consigo.
Bayan Waterbury, Sizinle konuşmam gerek. - Anne, bir Rus bulduk.
Sra. Waterbury, tenho algo...
- Bn. Maloney, sizinle konuşmam gerek.
- Preciso de falar consigo.
- Sizinle konuşmam gerek Bay Lieberman.
Tenho de falar consigo, senhor Lieberman.
- Sizinle konuşmam gerek.
- Gostava de falar consigo.
Albay Yin, sizinle konuşmam gerek.
Coronel Yin, preciso de falar consigo.
Mösyö de Valmont sizinle konuşmam gerek.
Monsieur de Valmont... preciso de falar consigo.
Efendim, sizinle konuşmam gerek.
Chefe Cooper? Excelentíssimo Senhor, eu preciso de falar com tu.
Sizinle konuşmam gerek.
Tenho de falar consigo.
- Sizinle konuşmam gerek.
Preciso de lhe falar.
Lütfen, sizinle konuşmam gerek.
- Espera, preciso da falar contigo!
Sizinle konuşmam gerek.
- Tenho de falar consigo.
Sizinle konuşmam gerek.
- Sobre? - Agente Mulder, preciso de falar consigo.
Hazır olduğunuzda sizinle konuşmam gerek.
Preciso de falar com o senhor, quando puder.
Bayan Summers, sizinle konuşmam gerek.
Sra. Summers, precisamos de conversar.
Sizinle konuşmam gerek.
Preciso de falar consigo.
sizinle konuşmam gerek çince biliyor musun?
Preciso de falar consigo. Você fala chinês?
Sizinle konuşmam gerek.
Tenho que falar-lhe sobre algo da máxima importância.
Merhaba, özür dilerim ama sizinle konuşmam gerek.
Olá. Desculpe, preciso muito de falar consigo.
Geldim, çünkü sizinle konuşmam gerek.
Estou aqui porque precisamos muito de falar convosco.
Sizinle konuşmam gerek.
Eu preciso falar com você.
- Afedersiniz, efendim. Sizinle konuşmam gerek. - Ne oldu?
Que foi?
Sizinle konuşmam gerek.
Preciso de falar convosco.
Sizinle konuşmam gerek.
Preciso falar com você.
Yüzbaşı, sizinle konuşmam gerek, ama kulağa çılgınca gelecek.
Comandante, preciso falar-lhe, mas vai parecer de loucos.
Sizinle konuşmam gerek, müdür bey.
Preciso de falar consigo, senhor director.
Bay Poirot, sizinle konuşmam gerek. Çok önemli bir şey biliyorum!
Monsieur Poirot, tenho de falar consigo, tenho informações vitais!
Bay Solís, lütfen dışarı çıkın, sizinle konuşmam gerek.
Sr. Solís, saia daí, eu preciso de falar consigo!
Bayan Mayer, sizinle konuşmam gerek.
Srta. Mayer, eu preciso falar com você.
Sizinle konuşmam gerek.
Preciso de falar-lhes.
- Çekil. Sizinle konuşmam gerek.
Preciso de falar convosco.
Onu almadan, sizinle az önce söylediği bir şey hakkında konuşmam gerek.
Antes de a levar para casa, tenho de lhe falar acerca de uma coisa que ela disse.
Sizinle daha sonra konuşmam gerek, Jim.
Jim, preciso de falar consigo daqui a pouco.
- Sizinle bir şey konuşmam gerek.
- Quero falar-lhe sobre algo. - Encantado.
- Tabii iyiyim. Ama sizinle önemli bir şey konuşmam gerek.
Claro, mas preciso falar sobre uma coisa muito importante...
Sizinle yalnız konuşmam gerek, Caesar.
Gostaria de vos falar a sós, César.
Merhaba, Bay Vance.Sizinle konuşmamız gerek, çok acil!
Sr. Vance, precisamos conversar. É urgente.
Sapık mı? Çavuş Brown, sizinle yalnız konuşmam gerek.
Podemos falar em particular?
Dinleyin başkan, sizinle bunu konuşmam gerek.
Tenho de lhe falar sobre isto.
Bay Mc Clintock, sizinle konuşmamız gerek.
Sr. McClintock? Queremos dizer-lhe algo.
Şimdi sizin kim olduğunuzu bildiğimize göre sizinle konuşmamız gerek, Albay.
E agora que já sabemos quem é, vamos precisar de falar consigo.
Ama önce, Hükümdarım, sizinle İdareci hakkında konuşmam gerek.
Mas, primeiro, meu Regente, tenho de lhe falar da Intendente.
- Sizinle acilen konuşmam gerek.
Preciso de falar consigo.
Bayan, sizinle sonra konuşmamız gerek.
Precisamos de falar consigo depois.
Sizinle kız kardeşiniz hakkında konuşmam gerek.
Tenho de lhe falar sobre a sua irmã.
Ne oldu? Sizinle oğlunuz hakkında konuşmam gerek.
Preciso de falar consigo sobre o seu filho.
Sizinle konuşmamız gerek.
Precisamos de falar consigo.
Doktor Weir, sizinle derhal konuşmam gerek.
Dra. Weir, preciso falar consigo imediatamente
sizinle konuşmam lazım 20
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerekirse 81
gerek kalmadı 36
gerekli değil 44
gerektiği kadar 17
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
gerekli değil 44
gerektiği kadar 17
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizinle mi 26
sizindir 39
sizin için 164
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin gibi 99
sizinle mi 26
sizindir 39
sizin için 164
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19