Yani biz Çeviri Portekizce
2,007 parallel translation
Yani biz...
Bom, nós também...
Keşke geri alabilsem, çünkü o kişinin sen olması gerekiyordu, yani biz, ama...
E gostava de conseguir retirar isso, porque... era suposto ser contigo... Nós, mas...
Ama orada işe yaramayan kocaman bir sigorta poliçesi var, yani biz ne yapıyoruz, şirketimiz, poliçeyi 1 dolara 1 peni olarak alıyoruz.
Mas existe uma apólice de seguro bem gorda à espera de ser utilizada, O que nós fazemos, o nosso grupo, Nós compramos a apólice por alguns pennies.
Erkekler iletişim kurmaz, yani biz ne yapacağız?
Os homens não comunicam, portanto o que é que fazemos?
Yani biz onları belli bi yere alıcaz.
Sabem, nhanha? É tipo, um pequeno cano.
Yani biz kurtlara mı dönüşeceğiz?
Dizes que ficamos lobos?
Yani biz 1977'deyiz.
Então estamos em 1977.
- Yani biz...
- Quer dizer, podíamos...
Yani biz ciddi güvenlik sorunu yaşıyoruz.
Arma desconhecida.
yani biz daha sadece salatadayız..
Ainda agora nos deram as saladas.
Yani biz çinliye yardımda bulunmuyoruz.
Portanto, nós não estamos a ajudar os chineses.
Yani biz, aşırı radyasyon miktarını hesaba katmamışız.
Nós não levámos em conta toda a radiação.
Eğer McPherson'sa, nedeni intikam veya kötülük veya dikkat dağıtma, yani biz bununla uğraşırken o da başka şeyler yapıyordur.
Se for o MacPherson, pode ser vingança ou por maldade ou uma diversão para fazermos isto enquanto ele está a fazer outra coisa.
Yani biz kardeşiz.
Sabes, somos irmãs.
Yani, öldüğü için üzüldüm ama biz hiç çok yakın olmamıştık.
Quero dizer, lamento que ela tenha morrido, mas não éramos muito próximos.
Yani, ya biz beynindeki bir tümörü gözden kaçırdıysak?
E se não vimos algo de errado no seu cérebro?
Yani, biz de hâlâ birbirimize uyuyor muyuz?
Continuamos a "encaixar"?
Yani şey sadece biz, Vanessa, Jonathan ve... ve belki de kimya dersinde ki, iki kız gelebilir diye düşünmüştüm.
Tipo, esperava que fossemos só nós e a Vanessa e o Jonathan, e talvez, sei lá, aquelas minhas colegas da aula de química.
Şey... biz... şey... yani...
Ah, eu... Nós...
Ne yani, biz sadece teröristleri kovalıyor, kendi vatandaşımızı gözetliyor, ve doğaüstü olayları mı araştırıyoruz?
Pensa o quê, que corremos por aí atrás de terroristas, espiamos Americanos, e investigamos actividade paranormal, é isso?
- Yani şimdi biz burada birkaç...
Então temos estado a trabalhar num caso com uma data de..
Yani hala dumanı tüten bir silah var ve biz onu bulacağız.
Significa que há por aí provas, e nós vamos encontrá-las.
Yani, sorun olmadığını söylese bile, belli aşamada bu bir yalan olur,... çünkü biz her zaman bunu sorun ederiz.
Mesmo que ela diga que não faz mal, isso é mentira em algum ponto, porque nunca estamos bem com isso.
Büyük zeka kabiliyetlerimiz yok senin gibi. Walter ve ben burada sokaktaki vatandaşlarız sadece. Yani, biz pek...
O Walter e eu somos dois peões, não somos homens de grande intelecto,
Yani, biz kazanan takımız, kızlar!
¡ Somos uma equipa ganhadora!
Biz güya sanayi devrimi mi yaptık yani?
Quero dizer, estamos no período da Revolução Industrial?
Yani, Azizler haklanana kadar, biz kurbanlık koyunlarız.
Enquanto não despacharem os Santos, somos carne para canhão.
Yani, biz parası ve kası olan pislikleriz?
Então, somos nós a escumalha com um gorila e um arrendamento?
Hayır.. bunu yapamam.. ayrıca biz o kadar ilerlemedik.. yani ben hiç -
Não, não, não. Eu nunca faria isso a alguém, e, além disso, nós não chegámos assim tão longe. Quer dizer, eu nunca...
Justin'i her sabah okula biz bırakırız. Yani genelde o geldiğinde biz çıkmış oluyoruz.
Levamo-lo para a escola de manhã, quando ela chega, não estamos cá.
Biz - - Bizim, hala bir avantajımız var... Çünkü Harley elimizde.. yani...
Ainda temos uma vantagem... porque temos o Hurley.
Yani geride iz bırakmayan temiz bir sıvı, ki biz buna...
Portanto, é um líquido translúcido que não deixa vestígios a que chamamos...
Yani, demek istediğin, biz kafamıza silah dayalı bir şekilde rehin kalmışken... Hygard da aynısını sana mı yapıyordu?
Então, quer dizer que enquanto estávamos reféns, com uma arma apontada à cabeça, a Hygard te estava a fazer o mesmo?
Hayır. Biz doğal kaynaklar alır satarız. Yani, bakır, petrol, etil alkol.
Nós compramos e vendemos recursos naturais, cobre, petróleo, etanol.
Yani "Biz" demek istedin, Michael.
Queres dizer "nós", Michael.
Yani, soruları biz sormayacağız.
Portanto, não vamos ser nós a fazer as perguntas.
Yani bunu seninle yaparsam biz galiba beraber bolca zaman geçireceğiz, öyle değil mi?
Se eu fizer isso com você, passaremos muito tempo juntos?
Yani parayı bırakmadan önce biz de onları test etmeliyiz.
O que significa que, antes de fazermos a entrega, teremos de pô-los igualmente à prova.
Peki ona ne olacak? Yani, biz gittikten sonra.
Então o que lhe vai acontecer depois de nos irmos embora?
Yani, biz burada gerçek Orion'la karşı karşıyayız.
É o Orion de verdade.
Yani şimdi biz kırıp giriyor muyuz?
Então, estamos a arrombar e a invadir? - A janela estava aberta, portanto é só invasão. - A sério?
Yani, sayıları katlanarak artıyor ve kaynaklarımızı biz farkına bile varmadan tüketiyorlar.
Então eles estão a desenvolverem-se, de forma exponencial, consumindo os nossos recursos sem sequer sabermos.
Yani şu anda her şey güllük gülistanlık ama bundan bir elli yıl sonra onlar oldukları gibi kalırken biz yetmişlerimize, seksenlerimize merdiven dayamış olacağız. Kamburumuz çıkacak, çelimsiz olacağız ve yürütece ihtiyaç duyacağız.
Neste momento corre tudo bem, mas daqui a 50 anos, quando eles estiverem na mesma e nós tivermos 70 ou 80, curvados, fracos e de bengala?
Yani düğün küçük olmalı... Siz, biz, bir kaç aile.
Por isso o casamento têm de ser pequeno... tu, nós, alguns familiares.
Hidrolik dengeleyici bir çift mermi almış, biraz plastik mahvolmuş, ve biz onsuz uçamayız, yani bu kuşu sağlığına kavuşturana kadar yerdeyiz.
O estabilizador hidráulico levou com umas balas, tem plástico estragado, e não podemos voar sem ele, portanto estamos de castigo até curarmos este pássaro.
Yani, biz soylu akrabalarınızdan birini.
Nós, os vossos nobres parentes.
Hatırlayabildin mi? Belki.Yani o, biz yaptık diyorsa büyük ihtimalle biz yapmışızdır.
Talvez, quer dizer, se ele diz que o fizémos, provavelmente fizémos.
Yani o nereye giderse biz de oraya gidiyoruz.
Para onde quer que ela vá, nós vamos.
Biz de harem ağaları gibi burada oturup izleyecek miyiz yani?
Querem que fiquemos aqui como eunucos a observar?
Yani, çok iyilerdi, biz de en az onlar kadar iyiyiz.
Quer dizer, elas foram fantásticas. Mas nós somos igualmente bons.
Ama biz ilgileneceğiz yani?
Mas é suposto acreditarmos nós.
bizi 127
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizi mi 28
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizi mi 28
bizimki 17
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bize ne 16
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizim gibi 50
bize bak 28
bizim de 22
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bize ne 16
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizim gibi 50
bize bak 28
bizim de 22