Önüne bak Çeviri Portekizce
590 parallel translation
Önüne bak!
Cuidado!
Sen önüne bak şapşal.
Concentra-te na condução, tonto.
Önüne bak.
Olha para a frente.
Önüne bak.
Olhar em frente, homem.
- Sana önüne bak dedim!
- Eu disse, olhar em frente!
Hey, önüne bak, dostum!
Cuidado, sim?
- Önüne bak.
- Cuidado.
- Önüne bak!
- Cuidado!
Marş! Önüne bak!
Giro à esquerda!
Önüne bak! Siz, buraya gelin!
Adiante, olhem para frente!
Önüne bak asker.
Olhar em frente!
Önüne bak.
Cuidado com o degrau.
Önüne bak.
Cuidado aí.
Önüne bak!
Vë por onde andas!
Önüne bak.
Calma lá.
Önüne bak!
Olhe por onde anda!
Önüne bak, Jeremy.
Cuidado, Jeremy.
Önüne bak!
Lançar lastro!
Ne yapıyorsun? Önüne bak!
Não quero ver nada.
Önüne bak, dikkat et.
Vire-se para a frente!
- Aman tanrım, önüne bak!
Que diabo, olha para onde vais!
Önüne bak!
Cuidado.
Sadece önüne bak.Basit düşün. Asıl manzarayı buradan görmek imkansız.
Não conseguimos respostas aqui.
- Önüne bak sen!
- Segura esse volante!
Hey, adamım, önüne bak.
Cuidado com o carro.
Önüne bak pislik!
Cuidado, imbecil!
Önüne bak çocuğum.
Vai para ali.
Önüne bak.
Olha por onde andas.
Dosdoğru önüne bak.
Sempre em frente!
Dosdoğru önüne bak.
Olhe em frente.
Araba kullanırken önüne bak sanatçı.
Olha para a estrada, artista.
Gözünüzün önüne bakın.
Mantenham-se sempre a olhar em frente.
Hadi, önüne bak.
Olha em frente.
- Önüne bak Mac.Çukur var.
Cuidado com a roda de trás, Mac!
- Hey önüne bak tamam mı.
- Ei, cuidado. - Vê se desapareces.
- Tanrım, önüne bak!
- Oh, meu Deus, cuidado!
Ayrıca sen, önüne bak!
Mostra o teu rosto!
- Önüne bak.
- Vê por onde vais.
Al parayı. Önüne bak.
Apresenta-te sozinho.
Önüne bak!
Atenção!
Önüne bak.
Conduz apenas.
Önüne bak! İğrenç!
Vejam bem!
Dikkat et, Frank! Önüne bak!
Cuidado, Frank!
- Önüne bak.
- Ei, cuidado.
Dikkat et. Önüne bak!
Cuidado!
Ne var ki kendisinin göz önüne her çıkışı... her seferinde şehir polisinin tetikteki bakışları altında gerçekleşiyordu.
As suas aparições públicas eram sempre vigiadas pela Polícia Metropolitana.
Boynuma ipi dolayan şeyin senin ifaden olduğunu göz önüne alırsak... daha sıcak bir bakış beklememelisin.
Tendo em conta que foi o teu testemunho que me condenou, não podias esperar um olhar afectuoso.
Ancak ben de itiraf edeyim kayıplarınıza bakılırsa... alayınızın çabaları mutlaka göz önüne alınmalı.
Devo admitir, porém, que a julgar pelo número de mortos... o empenho de seu regimento foi considerável.
Bak, Bodan önüne koyduğum her şeyi yemiş.
Olhe, Bodan comeu tudo que lhe dei!
Önüne bir dava atmaya çalışıyorum, şu haline bak.
Tento arranjar-te um processo, e olha para ti.
Önüne bak, zenci!
Cuidado, preto!
önüne baksana 55
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40