People here translate Turkish
13,067 parallel translation
You haven't changed anything for black people here.
Siyahi insanlar için hiçbir şeyi değiştirmedin.
Some people here are not on the list.
Davetiye listesinde olmayan kişiler de gelmiş.
What makes Marseille great is that the people here hate it when you talk about their city in a certain way.
Marsilya'yı harika yapan şey şehirleri hakkında kesin olarak konuşunca bundan nefret eden insanlardır.
So the wind can't blow them away, like the people here.
Böylece rüzgar onları buradaki insanlar gibi deviremiyor.
The people here are very tough.
Epey çetindir buranın insanları.
You got lots of people here who care about you.
Burada seni seven bir sürü insan var.
Make a list... of the people here.
Buradaki insanların bir listesini yap.
- People here are corny as fuck.
- Buradaki insanlar acayip sıkıcı.
And the people here are my family.
Buradaki insanlar benim ailem.
That really resonates with a lot of people here, I would say.
Bence buradaki çoğu kişi böyle hissetmiştir.
What are these people doing here?
Bu adamlar ne yapıyor burada?
Tell your people what happened here.
İnsanlarına burada olanları anlat.
Somewhere with more living people than here, that's for sure.
Daha fazla insanın bulunduğu bir yer olduğu kesin. İyi eğlenceler.
Maybe the same rain that fall here fall there on your own people.
Belki buraya yağan yağmur kendi insanlarının üzerine de yağıyordur.
How am I going to win these people over here?
Buradakileri nasıl yeneceğim ki?
Well, here's the thing to know, Fran, is that while she's painfully narcissistic, shockingly tone-deaf, and just generally one of the most, you know, insufferable people you'll ever meet, she means something to me.
Şöyle bir şey var Fran, Hannah acımasız bir narsist,... sürprizli bir sağır ve genel olarak tanıştığın en dayanılmaz insandır, benim için önemlidir.
They're from people who were here before.
Burada bizden önce kalan insanlarınmış.
What we've been doing here, what we thought we were doing here, we can truly help people.
Burada yaptığımız şey. Burada yaptığımızı sandığımız şey. Gerçek anlamda insanlara yardım edebiliriz.
She comes here every day. Talking to people, seeing people.
Her gün buraya geliyor insanla konuşuyor, insanları görüyor.
It's not the Middle Ages, and there's a line out there for confession, so will you please let other people come in here and confess their sins?
Orta Çağ'da değiliz ve insanlar seni bekliyor. Diğer insanların da buraya gelip günahlarını çıkarmalarına müsaade eder misin?
She's here by my side, and she says, "Don't trust these people."
O burada. Yanımda. Ve "Bu insanlara güvenme." diyor.
Not many people would see you as the victim here.
İnsanlar sizi burada kurban olarak görmez bence.
Seriously, how do people keep getting in here? !
Cidden, nasıl herkes elini kolunu sallaya sallaya girebiliyor buraya?
Dead people come here, and monsters come out.
Ölüler buraya girip canavar olarak çıkıyor.
People know we're here.
Burada olduğumuzu biliyorlar.
- Huh. People are really starved for entertainment in here.
Buradaki insanlar eğlenceye aç demek ki.
I'm doing 15 people's jobs, I don't even know what week it is, but you can't be here.
15 kişinin işini ben yapıyorum. Hangi haftadayız, onu bile bilmiyorum. - Ama sen buraya gelemezsin!
You see... we can put up tents here... and let people sleep.
Bak, orada çadırlar var, insanlar orada yatabilir.
Amrita, once we have some clarity from Delhi.. about the status of our people we'll get out of here.
Amrita, insanlarımızın durumunu Delhi netleştirince, buradan gideceğiz.
We should know how many people are here.
Kaç kişi olduğunu öğrenmemiz lazım.
I'm sending 500 people on a ship from here.
Buradan gemiyle 500 kişi gönderiyorum.
People really sweat it out to reach here, Noor.
İnsanlar buraya gelmek için çok ter döktüler, Noor.
Standing here, amidst all you fine people.
Sizin gibi değerli insanların arasındayım.
If you see any old people in here, stop them!
Yaşlıları görürseniz bir şekilde durdurun.
Yes, we believe she is involved in a people-smuggling ring operating out of the refugee camps here.
Buradaki mülteci kamplarında insan kaçakçılığı yaptığına dair şüphelerimiz var.
It's not like the Sandpiper people, you know, put on a ski mask and, uh... mugged Alma May here at gunpoint. So I want you to put that mental image right out of your head.
Aklınızda böyle bir fikir oluştuysa onu hemen atın gitsin.
Look, I understand that you have a... a great affection for Jimmy. A great many people do, but please open your eyes here!
- Bak, Jimmy'e karşı sevgi duymanı anlıyorum, herkes onu seviyor ama yalvarırım aç gözlerini!
Well, some people were here.
Yani, burada insanlar da vardı.
- Some people were here.
- Burada birileri vardı.
People come out here all the time decide life's not for them.
İnsanlar sürekli buraya gelir. Buradaki hayatın onlara uygun olmadığına karar verirler.
Life's hard here. People come and go.
Hayat zor burada, insanlar gidip geliyor.
- You got people like that in here?
- Öyle kişiler geliyor mu?
Mulder, I can see that you're going through a questioning phase of some sort, but people have been killed here.
Mulder, bir tür kendini sorgulama aşamasından geçtiğini görebiliyorum ama burada insanlar öldürülmüş.
Plus, they don't use lids, which is not only empirically terrible, but also forces people to come here and steal our lids.
Artı, kapak kullanmıyorlar, bu bile sadece korkunç ama ayrıca insanları buraya gelmeye ve kapaklarımızı çalmaya zorluyor.
I'm here because while you've decided to take some sort of, um, political stance on lids, it appears to absolutely no one's surprise that people actually like lids.
Buradayım çünkü kapakları çıkarmakla ilgili politik bir duruş yaptın insanlar şaşırmamış olsa bile kapakları seviyorlar.
So what's happening is people are coming here to purchase your coffee, then they're crossing the street and stealing my lids.
Yani olan şu ki insanlar buraya kahveni almaya geliyor sonra karşıdan benden kapak çalıyorlar.
People don't come here for the beer, asshole.
İnsanlar buraya bira içmeye gelmiyor dallama.
How do people live out here?
İnsanlar burada nasıl yaşıyor?
There's people you can learn from here.
Burada bir şeyler kapacağın insanlar var.
Listen, man, I thank you for talking to me. But I'm trying to build an empire here, you know? And I'm not gonna forget you little people.
Dürüst olduğun için teşekkür ederim dostum ama bir imparatorluk inşa etmeye çalışıyorum ama siz değersizleri de unutmayacağım.
People holed up in here... people hide guns, ammo.
İnsanlar burada saklanmış o kadar. Silah ve cephane saklamış olabilirler.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20