English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And four

And four translate Turkish

12,877 parallel translation
I got two batteries and four bullets.
Bende de 2 pil ve 4 kurşun var.
- 115 and four guards?
- 115 mahkûma dört gardiyan mı?
I need a pelvic ultrasound and four units of O-neg.
Leğen kemiği ultrasonuna ve 4 ünite O-negatif kana ihtiyacım var.
And four if you count that homeless guy.
Şu evsiz adamı da sayarsan dört.
Two and four.
2 ve 4.
And we're back in five, four, three, two...
Yayına beş, dört, üç, iki...
And we'll find out in four to six weeks.
- Dört ila altı haftaya anlarız.
Okay, no problem, and then you can bring the other four kids to the YMCA at 8 : 30 a.m. for swimming lessons.
Tamam sorun değil. Sen de diğer 4 çocuğu YMCA'ya götürürsün. Saat 8 : 30'ta yüzme dersi için.
Because it's four stops before Potsdam Hauptbahnhof, and there's a Russian safe house there, apparently.
Potsdam İstasyonu'ndan 4 durak önce orası ve belli ki bir Rus güvenli evi var orada.
Keep digging, and wake me in four.
Bakmaya devam et ve beni dört saate uyandır.
There's four of you and a lot more of us.
Dört kişisiniz, bir de bize bakın.
I've been asking myself that for the last four years, and now I know.
Yapıp yapamayacağımı son dört yıldır kendime sorup duruyorum artık cevabını biliyorum.
Clan DunBroch is the rightful leader of the four clans, and I am the sole and rightful Queen!
Dört klanın lideri DunBroch Klanı'dır ve ben de tek ve gerçek Kraliçe'yim!
You four, you're gonna continue to shadow and assist me and Dr. Hudson until that board gets to code black, and then we're freeballing it.
Siz dördünüz, bana yardım etmeye devam edeceksiniz ve Dr. Hudson... tabelada siyah kodu gördüğünüzde yardırmaya başlıyoruz.
A four-course meal that included a cheese course and dessert.
İçinde peynir ve tatlının olduğu dört çeşit yemek.
" Their leaders assassinated, the uprising grew quiet, and over the next four decades, the police coincidentally rounded up millions upon millions of black men, stripping from all of them their right to vote, with 35 states not even letting them vote
"Liderleri suikaste kurban gitti, yükselişleri giderek yavaşladı... "... ve sonraki kırk yıl boyunca... "... polis, tesadüf eseri milyonlarca siyahı bir yere toplayıp...
The final vote on the constitution was passed, with 200 voting yes, four abstentions, and 12 no votes.
Nihai oylama sonucu yeni anayasa 200 evet, 4 çekimser ve 12 hayır oyuyla kabul edildi.
Get a BMP now and every four hours.
Şimdi ve üç saatte bir kan testi uygula.
Four years of medical school, an internship, - and I'm waiting tables?
Tıp fakültesinde dört sene, sonra stajyerlik ve ve yemek masalarının başını bekliyorum.
Four men just stepped off an elevator and shot a cop!
Dört adam asansörden inip bir polisi vurdu.
There's only four people in the world knew about that operation, and one of them is already dead.
O operasyonu dünya üzerinde sadece 4 kişi biliyor. Biri zaten öldü.
Five expulsions, four misdemeanors, three fake I.D.'s, two attempts at the 11th grade, and a partridge in a pear tree.
Beş uzaklaştırma, dört hafif suç, üç sahte kimlik 11. sınıfta iki iş girişimi ve bir bong kullanmak.
It's four days of fresh air and cowboy coffee and a forest full of tits.
Dört gün boyunca taze hava kovboycu kahvesi ve göğüs dolu bir orman.
Four thousand two hundred and thirty four.
4234.
There were four people in the house two are alive, one dead and one missing.
Evde dort kisi vardi ikisi sag, biri olu biri de kayip.
There were four people in the house two are alive and two dead.
Evde dort kisi vardi iki olu iki diri.
Stole that from Four Weddings and a Funeral.
Dört Nikah Bir Cenaze'den alıntı.
Okay, look for a 12-gauge wire with four ridges, for motion detectors, contact sensors, infrared, and system integration, each 300 VRMs.
Pekâlâ, 12'li dört çıkışlı kablolara bakmak lazım ; bunlar hareket bulucular temas algılayıcılar, kızılötesi ve sistem entegrasyonu içindir, her biri 300 voltluk.
We spent four years as partners, and ever since I got this office, you act like I'm an enemy.
Dört sene ortak olarak çalıştık ve sonra ben bu ofise geldiğimden beri bana düşman gibi davranmaya başladın.
Stand and fire over your left shoulder in four seconds.
Ayağa kalk ve dört saniye sonra sol omzundan ateş et.
Miller's partner up and vanished four days ago.
Miller'ın ortağı da dört gün önce kaybolmuş.
Four days ago, just before Richard went missing, he downloaded and printed out a list.
Dört gün önce, Richard kaybolmadan hemen önce bir liste indirip çıktısını aldı.
In the 12 months following her disappearance, four girls matching her age and description were sent to American families.
Kayboluşunu takip eden 12 ay içinde dört çocuk, Amerikan ailelerine yollanmıştı.
Guess we got to get out of here in four and a half.
Sanırım dört buçuk dakika sonra buradan çıkacağız.
Plus four minutes to submerge the uranium in acid, and we should be in and out in just over seven minutes.
Dört dakika da uranyumu aside batırmak için ve yedi dakikadan biraz fazla sürede çıkış yapmış olmamız lazım.
The image is a little clearer, and it's clearly four men playing cards.
Görüntü netliği çok az ama şurası net ki dört adam iskambil oynuyor.
And were you not investigated by the bar four different times before then for altering evidence,
Ondan önce kanıt değiştirdiğiniz için 4 kez baro tarafından soruşturulmadınız mı?
No. I took the other four off and when I got to this one, I thought, " You know, I'm in a rut.
Diğer dördünü çıkardım ve buna gelince dedim ki " Hep aynı şeyi yaptım.
Four score and seven years ago, and something, something... Hail Caesar!
Dört galibiyet ve yedi sene önce ve falan filan işte...
All four victims are missing teeth and fingernails.
Dört kurbanın da dişleri ve tırnakları eksik.
Four and three in my pocket.
Cebimde üç veya dört mermi var.
You add up points and you get to four and you have to start at the back.
Puanınız düşer ve gene arkada başlarsınız.
Finally, after four or five hours, we decided to rent a private plane and go to Barcelona.
Nihayet, 4-5 saat sonra Barcelona'ya giden özel bir jet kiralamaya karar verdik.
Well, I have four kids and an elderly father to look after.
Efendim, benim dört çocuğum ve bakmak zorunda olduğum yaşlı bir babam var.
I wait on you for 25 years, give you four children... Watch my body turn into a sack of potatoes... And in return, you still have the roving eye.
Sen 25 yıl adam için saçını süpürge et, dört tane çocuk doğur dipdiri vücudunu yün yorgana çevir ama beyefendinin gözü hâlâ dışarılarda olsun.
Tech's four years old, so you can give the FBI the benefit of the doubt and assume it was installed for a prior resident.
4 yıllık bir teknoloji ürünü bu. Bu sayede FBI'a sözde inanacak ve daha önce burada oturan biri için yerleştirildiğini varsayacaksın.
Upon closer investigation, each piece of luggage contained a scrambled jigsaw puzzle of different body parts from four female victims. And as you can see, each victim has key segments of their anatomy missing.
Ve gördüğünüz gibi her kurbanın anahtar bölmeleri kayıp.
We'll have two of your finest coffees, milady, and mine with four shots of espresso, please.
Harika kahvelerinizden iki tane alacağız Leydim. Benimki sert espresso olsun lütfen.
Not only is Keen safe, but the site's down, and we have leads on four assassins we didn't know existed.
Sadece site kapanmadı, aynı zamanda Keen güvende.. .. ve bilmediğimiz dört suikastçı hakkında ipucumuz var.
You apologize, and he won't see you coming, and I promise you, in four months'time, you'll be kicking his teeth in.
Ondan özür dile, geldiğini görmeyecek ve ben de sana söz veriyorum,... dört ay sonra, ona kötü sürpriz yapıyor olacaksın.
Four of morphine and discharged.
Dört doz morfin ve taburcu oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]