Four years old translate Turkish
347 parallel translation
- But its four years old.
- Bu dergi dört yıllık
My father died in a theater fire when I was about four years old.
Babam 4 yaşındayken tiyatroda ki yangında öldü.
By gad, you'd thing you were both four years old! Shake hands!
50 tane gül göndermek istiyorum.
- You were four years old.
Dördündeydin.
Look at my mail-order dress... that's four years old and awful even then.
Posta siparişi elbiseme bak. Dört yıl önceden kalma, o zaman bile korkunçtu.
Four years old.
Dört.
Since I was four years old.
Dört yaşından beri.
I'm sorry. Since you were four years old, I'm sorry.
Üzgünüm, sen dört yaşından beri, üzgünüm.
EVER SINCE I WAS FOUR YEARS OLD. I FEEL SORRY FOR YOU, I REALLY DO.
Sadece ihtiyaç duyduğum şeyleri sağlamaya devam etmeni istiyorum.
They began when he was three or four years old.
3-4 yaşından itibaren görmeye başlamış.
Hey, he must be twenty three or twenty four years old.
- Yirmi üç, yirmi dört yaşlarında.
And now he's four years old.
Şimdi dört yaşında.
He started his trip when he was four years old.
İlk trip'ine 4 yaşında başlamış.
Mr. Bundage said that you were four years old when you were found.
Bay Bundage dedi ki, sen bulunduğunda dört yaşında imişsin.
My mother abandoned us when I was four years old.
Ben dört yaşındayken annem bizi terketti.
Jeffrey's ( imitating child ) four years old.
Jeffrey, dört yaşındaydı.
I was three, but now I'm four years old. "
Eskiden üçtüm, şimdi dördüm. "
Little Jeffrey. I remember his name, not because he said to me, "l'm four years old,"
Adını, yaşını söylediği için anımsamıyorum.
Jeffrey would stand up in the chair and look at the little man behind. "l'm four years old."
Jeffrey de kalkıp arkadaki adama "Dört yaşındayım," deyip durdu.
He'd run around with chocolate on his hands, put it on your trousers. "l'm four years old."
Elinde çikolatayla koşuşturup, dizinize dokunup "Dört yaşındayım," diyordu.
Aunt Clara had for years labored under the delusion that... I was not only perpetually four years old, but also a girl.
Clara Teyzem, yıllardır, hep 4 yaşında bir çocuk kalacağım yanılgısını düzeltmek bir yana, beni hâlâ kız sanıyordu.
Jake, four years old, born in Kio
( Jakku, dört yaşında, Kio doğumlu )
Immediately after the war, when the League seized the power, I was only four years old.
Savaştan hemen sonra, Birlik yetkiyi eline aldığında, daha dört yaşındaydım.
You know, when I was about four years old, I saw a magician pull a rabbit out of a hat.
Dört yaşımdayken şapkasından tavşan çıkaran bir sihirbaz görmüştüm.
He was sixty-four years old
Altmış dört yaşındaydı.
After the revolt, the Germans decided to liquidate the camp, and early in the winter of 1943, they planted pines that were three or four years old to camouflage all the traces.
Ayaklanmadan sonra, 1943 kışının başlarında Almanlar kampı tasfiye etmeye karar verdiler. Tüm izleri kamufle etmek amacıyla üç ila dört yaşlarında çam ağaçları diktiler.
We can only save children under four years old.
Yalnızca dört yaşın altındakileri kurtarabiliriz.
Get real! We were all only about four years old!
Hemen hemen hepimiz daha dört yaşındaydık!
Thirty-four years old.
- Yaş 34.
Four years old.
Dört yaşında.
Schnabel. I remember hearing him play when I was four years old, at the Albert Hall.
4 yaşımdayken onu Albert Hall'de dinlediğimi hatırlıyorum.
Earl, he's only four years old.
Earl, daha dört yaşında o.
Twenty-four years old.
24 yaşında.
Ninety-four years old.
Doksandört yaşındaydı.
That day, when I was only four years old, I came upon a meeting that would change my life forever.
O gün, daha sadece dört yaşındayken, hayatımı sonsuza kadar değiştirecek bir toplantıya rasgelmiştim.
- Yeah, about four or five years old.
- 4-5 yaşlarındaydı.
Four years after the Revolution and the old king's execution...
Dört yıl sonra İhtilal'den, eski kralın idamından...
Four years after the Bastille fell, he still recalls the old battle yell...
Bastille düştü, dört yıl geçti, çıkmadı feryat aklından...
I was four and a half years old and called Meatball.
Ben dört buçuk yaşındayken köfte denirdi.
Now, ruling out all the cases that are over five years old - the year that Dr Dunwoody, our bat victim, resumed his practice in London - that leaves us 37 cases on which I worked with any two of the four now-dead men.
Dr. Dunwoody'nin yarasalar yüzünden Londra'da öldüğü yıla kadar yani 5 yıl kadar daha süreyi daraltırsak elimizde 37 dava kalıyor. Bu dört ölümden ikili üçlü çalıştıklarım iki vaka.
We were learning to be good soldiers... back when you're three, four, five, six years old.
İyi askerler olmayı daha üç, dört, beş, altı yaşlarında öğreniyorduk.
You were three or four years old.
Sen üç yada dört yaşındaydın.
What would you've done if you were just getting out of the Army been away from the real world for four years didn't know what kind of law you wanted to practice and one day you get a call from an old friend asking if you want to go to work for the President of the United States?
Eğer askerden yeni gelseydin gerçek dünyadan dört yıl boyunca uzak kalsaydın ne çeşit bir avukatlık yapmak istediğini bilmiyor olsaydın ve bir gün eski bir arkadaşın arasaydı ve Birleşik Devletler Başkanı için çalışmak isteyip istemeyeceğini sorsaydı, sen ne yapardın?
This woman, 30 years old, volunteered to look after a four-month-old baby with a brain injury who screams day and night.
30 yaşındaki bu kadın beyin hasarı olan ve gece gündüz ağlayan dört aylık bir bebeğe bakmak için gönüllü oldu.
The Earth is about four and a half billion years old.
Dünyamız yaklaşık 4.5 milyar yaşındadır.
Jeffrey kept walking around the plane, just anybody, he'd say, "l'm four years old. " l'm four-l'm four years old.
" Dört yaşındayım, dört.
But, on the other hand, an old woman or a little child from a week or four weeks or five years, what is he going to work?
Diğer bir taraftan, yaşlı bir kadın ya da dört haftalık küçük bir bebek ya da beş yaşında bir çocuk nereye gidip çalışacaktı ki?
By the way this signifies you're 1 1 years, four months and 19 days old.
Bilginiz olsun Bay Miller 11 yaş, 4 ay, 19 günlük olduğunuz anlamına gelir bu.
I'm four million years old.
Ben dört milyon yaşındayım.
I'm four years old.
Dört yaşındaydım, büyükannemlerle yaşamaya gittim.
There was a band of children, four, five, six years old, some even smaller, desperately trying to survive.
Bir çocuk çetesi vardı. 4, 5, 6 yaşlarında, hatta bazıları daha da küçük, umutsuzca hayatta kalmaya çabalayan...
four years ago 183
four years later 24
four years 230
years old 4883
years older than you 21
years older than me 22
years older 43
years old now 31
older 123
olds 231
four years later 24
four years 230
years old 4883
years older than you 21
years older than me 22
years older 43
years old now 31
older 123
olds 231
oldman 76
old habits die hard 73
old man 1715
old boy 620
old girl 512
old school 99
old sport 107
old guy 44
old bitch 17
old bean 35
old habits die hard 73
old man 1715
old boy 620
old girl 512
old school 99
old sport 107
old guy 44
old bitch 17
old bean 35
older sister 23
old buddy 75
old habits 59
older man 27
old one 16
old pal 51
old son 178
old fart 19
old chap 253
old baby 27
old buddy 75
old habits 59
older man 27
old one 16
old pal 51
old son 178
old fart 19
old chap 253
old baby 27
older brother 40
old woman 170
old kid 120
old friends 70
old people 49
old daughter 155
old girls 51
old lady 76
old female 76
old woman 170
old kid 120
old friends 70
old people 49
old daughter 155
old girls 51
old lady 76
old female 76