Four hours translate Turkish
3,105 parallel translation
Four hours ago.
Dört saat önce.
Two, three, four hours?
İki, üç, dört saat mi?
Four hours of sensitivity training, and I passed with flying colors.
Duyarlılık eğitiminde dört saat geçirdim,... ve uçuşan renklerle mezun oldum.
Oh... about four hours.
Oh... yaklaşık 4 saattir.
Four hours of yodeling practice every day and now laryngitis!
Her gün dört saat ses açma egzersizinden sonra gırtlak iltihabı oldu.
She's only sleeping four hours a night.
Gecede yalnızca dört saat uyuyor.
It's about a four hours from here.
Buradan sadece 4 saat uzaklıkta.
Listen, you have exactly four hours to deliver Wesley to me.
Dinleyin, Wesley'i bana vermeniz için dört saatiniz var.
Four hours ago.
4 saat önce.
Twenty-four hours a day.
Günün 24 saati.
You want us to let you film us twenty-four hours a day?
Bizi 24 saat kameraya almanıza izin vermemizi mi istiyorsunuz?
Now, I'd like all hands on deck for this, but because you and O'Hara are due to testify in court in four hours- -
Kaldı ki, bunlar kurbana uyuyor mu tam olarak emin değiliz. Hepinizin hemen görev başına dönmenizi istiyorum. Ancak seninle O'hara dört saat sonra mahkemede tanıklık yapacağından...
Amy, it's been about four hours and I don't have any- -
Amy, yaklaşık dört saat oldu ve ben hiçbir -
No, we don't have four hours.
Olmaz öyle şey. Dört saatimiz yok.
About four hours of daylight left, gotta move.
Gün ışığı ortalığı dört saat daha aydınlatır. Yola koyulmam gerek.
Two more Ferraris reported stolen over the last four hours.
Son dört saat boyunca iki Ferrari daha çalındığı ihbar edildi.
You check in every four hours.
Dört saatte bir arayıp giriş yapacaksın.
There was an outbreak of listeriosis in a Chicago grammar school four hours ago.
Şikago'da bir dil okulunda dört saat önce bir listeria salgını patlak verdi.
Takes two to four hours for food to clear the stomach.
Yemeklerin mideden ayrılması iki ile dört saat arası bir zaman alır.
That's only four hours away.
Orası sadece dört saat uzakta.
I get four hours, if I'm lucky.
Dört saat uyuyorum, o da şansım yaver giderse.
About four hours.
Yaklaşık dört saattir.
Four hours, both your phones pinged off the exact same tower from 60th and Lex all the way to Coney Island.
Saatler boyunca, ikinizin telefonu da 60. cadde ve Lex'ten Coney Adası'na kadar yanyanaydı.
No seizures, no transformations for the past four hours.
Son dört saattir nöbet ya da dönüşüm olmadı.
Because the Cessna 177's fuel tank gives it a maximum flight time of just over four hours.
Çünkü Cessna 177'nin yakıt tankı, dört saatten fazla maksimum uçuş süresi verir.
We've got four hours to shop, cook, wrap, get a tree.
Alışveriş, yemek, hediye ve ağaç işini halletmek için dört saatimiz var.
Because when he made that call, he'd been dead for at least four hours.
Çünkü o aramayı yaptığında dört saatten beri ölüymüş.
That's four hours after he shot Wyatt.
Katil Wyatt'ı vurduktan 4 saat sonra.
Well, if you hopped in the oven with an apple in your mouth, I'd say four hours.
Fırında ağzında elmayla pişiyor olsaydın. Dört saat daha beklemen gerekir derdim.
And we had enough time to just drop our books, and we would practise, like, four hours, until about 7 : 0000 or 8 : 0000.
Kitaplarımızı bırakır bırakmaz çalışmaya başlardık. Saat 7 ya da 8'e kadar dört saat falan çalışırdık.
You know, I planned my super bowl party in four hours.
Mesela Süper kupa partimi 4 saatte Planladığımı biliyorsun.
- Four hours.
4 saat var.
That's four hours.
Dört saat orası.
It's four hours the other way.
Dört saat zaman farkı ah.
Bonnie Sauder's saying it will be over in twenty-four hours.
Bonnie Sauder olayın 24 saat içerisinde çözüleceğini söylüyor.
Hours are from eight to five, you get four hours off for lunch, ten to two,
Mesai saatleri 8 ile 5 arası. Pazartesiden Cumartesiye kadar böyle.
He slept basically about four hours a day. And he was always writing a song. You know, you'd be up all night writing, and then he'd go...
Öğlen dörtte uyuyordu ve geceleri şarkı besteliyordu.
He'd go, "Just half an hour more". Half an hour would turn into four hours, you know.
Ve yarım saat 4 saat oluyordu.
- Four hours is a long time.
- Dört saat uzun bir süre.
You're right. If it goes on like this, we'll be here for another four hours.
Haklısın, bu trafik de böyle giderse, bir dört saat daha beklemek zorunda kalacaksın.
According to Kendall's preliminary examination, Eric Lynch had been dead between four and five hours when we found him.
Kendall'n ön muayenesine göre, Eric Lynch, biz bulmadan 4-5 saat önce ölmüş.
The last time I called peppy road service, it took them like four peppy hours.
Çivinin üstünden geçmişsin. En son "hızlı" yol yardımı aradığımda, lastiği değiştirmeleri dört saat sürmüştü.
Four... hours.
Dört saat.
The last time I called peppy road service, it took them like four peppy hours.
En son Enerjik Araba Servisini aradığımda, Gelmeleri 4 enerjik saat sürmüştü.
The average MD has four years of medical school, takes one course in nutrition, two and half hours in many cases and these materials used - curriculum materials - are supplied by the National Dairy Council and the National Livestock and Meat Board
Ortalama bir doctor tıp fakültesini 4 sene okur, aldığı derslerden biri beslenmedir, genellikle 2.5 saat, kullanılan kaynaklar – ders kaynakları –
The incubation period is approximately four to six hours.
Kuluçka dönemi yaklaşık olarak dört ila altı saat sürüyor.
I know, we should sit down, and we should go through magazines page by page and talk about inspiration for redecorating for, I don't know, like, four or five hours?
Oturup, dergileri sayfa sayfa incelemeliyiz ve 4-5 saat kadar yeniden dekorasyon için fikirlerimizden bahsetmeliyiz.
Am I correct when I say that a 100 milligram dose of GHB is eliminated from the blood within about four to six hours?
GHB'nin 100 milligramlık dozunun kandan 4 ila 6 saat içinde atıldığını söylemem, doğru olur mu?
In the last 16 months, this case has taken 98,000 man-hours in four different countries.
Son 16 ayda bu soruşturmanın kurulması için 4 farklı ülkede 98,000 iş saati harcandı.
In the pre-dawn hours of november 1, 1964, the Viet Cong launch a surprise attack on one of the four U.S. airbase in South Vietnam.
1 Kasım 1964'ün şafak öncesi saatlerinde Viet Kong, ABD'nin Güney Vietnam'daki dört hava üssünden birine ani bir saldırı düzenledi.
Okay good, so, see you're basically telling me Selena that I spent what four and a half hours on a plane reading stupid thing I never gonna be actually dealing with.
Tamam güzel, yani Selena, uçakta dört buçuk saatimi... aslında hiç bir zaman ilgilenmeyeceğim aptalca bir şeyi... okuyarak harcadığımı söylüyorsun.
four hours ago 22
hours 6338
hours ago 400
hours left 40
hours later 138
hours earlier 17
hours from now 39
hours to go 16
hours straight 73
hours a week 59
hours 6338
hours ago 400
hours left 40
hours later 138
hours earlier 17
hours from now 39
hours to go 16
hours straight 73
hours a week 59
hours away 26
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
four five 21
four times 107
four words 20
four eyes 26
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four times a day 16
four hundred 28
four o'clock 56
four times 107
four words 20
four eyes 26
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four times a day 16
four hundred 28
four o'clock 56
four weeks ago 22
four weeks 56
four grand 19
four of us 16
four letters 20
four kids 21
four million 27
four more years 25
four of them 47
four months 152
four weeks 56
four grand 19
four of us 16
four letters 20
four kids 21
four million 27
four more years 25
four of them 47
four months 152