English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And good riddance

And good riddance translate Turkish

87 parallel translation
And good riddance to you.
Ve Tanrı kurtarsın sizi.
Goodbye and good riddance.
Hoşça kal ve senden kurtulayım.
You're on your way out, the lot of you, and good riddance!
İşinizin bitmesi çok yakındır, hepinizin, buna da şükürler olsun!
Right this way, and good riddance.
Bu taraftan, güle güle git.
Go, and good riddance to you!
Gidin, yeter ki kurtulalım!
So goodbye, good luck and good riddance!
Güle güle, bol şans, uğurlar olsun!
I'll close up shop and good riddance!
Dükkanı kapatacağım ve ondan kurtulacağım!
And good riddance.
Ve buna çok sevindiğimi.
Let her go, that's what I say, and good riddance!
Gönder onu, onu bu evden uzaklaştır.
Go on, and good riddance.
Devam et, ve ondan kurtul.
There it is, you can have it and good riddance to it.
İşte, bunu alabilirsiniz, ben de kurtulmuş olurum.
I say goodbye and good riddance, my friend.
Benim sana var ama senin yoksa sana güle güle arkadaşım...
And good riddance.
İyi kurtulmalar.
And good riddance.
İyi kaçışlar.
MRS HUDSON : And good riddance to bad rubbish I must say
"Kötü döküntülerden, güzel bir kurtuluş" demek zorundayım.
And good riddance! It's just too bad he took so many people with him, that's all!
Keşke giderken yanında bu kadar çok insanı da götürmeseydi.
and good riddance!
Çok şükür kurtuldum!
GOOD NIGHT, LOGAN, AND GOOD RIDDANCE!
İyi geceler, Logan. Hoşçakalma.
They're like presiding royalty saying goodbye and good riddance to all of us.
Hepimize güle güle diyen kraliyet ailesi gibiler.
To split your stupid skull and kill you and good riddance.
Kafanı dağıtacak ve düşüp gebereceksin. Doğrusu layığını bulursun.
Good riddance to the beetle. And good riddance to the toad!
Şükür ki, böcekten de, kurbağadan da kurtuldun.
And good riddance! Let him talk about wonder weapons and final victories when he's on the front where nobody knows what's going on.
Bırakın kimsenin neler olduğunu bilmediği cephelerdeyken harika silahlardan ve son zaferden bahsetsin.
We're here to, uh, wish Ben good luck and good riddance... as he heads down that rocky path to matrimony.
Burada olmamızın nedeni evliliğe giden taşlı yolda ilerlerken, Ben'e iyi şanslar ve iyi ki senden kurtulduk demek.
Goodbye and good riddance, Frenchie.
Güle güle ve iyi ki gidiyorsun Fransız.
And good riddance to it.
Hele şükür ondan kurtulduk.
Good - bye and good riddance
Hoşçakal ve elveda.
Harry's gone. And good riddance.
Haryy gitti ve böylesi daha iyi.
And good riddance.
Herkes kurtulur.
And good riddance.
Ve kurtulduk.
And good riddance!
Hele şükür, kurtulduk!
Yeah, and good riddance.
Evet, iyi oldu.
Auf wiedersehen, au revoir and good riddance To peddling polyester pullovers to tweaked-Out club kids.
Polyester tulumlarla dolaşan, kendinden bezmiş parti bitirimlerine'Auf Wiedersehen, Au Revoir ve Elveda.'
- Yeah, and good riddance.
- Evet. Oh olsun!
Goodbye and good riddance!
Elveda ve iyi şanslar!
Goodbye and good riddance.
Hoşçakal, hele şükür kurtuldun.
As to your precious army, in a few hours there ain't gonna be no bloody army, and good riddance says I. They've had the best of me.
Senin değerli orduna gelince, birkaç saat içinde lanet bir ordu olmayacak. Ve çok şükür kurtuldum diyeceğim. Onlar, benim gibi iyi birine sahipler.
- And good riddance.
- Ve iyi ki gittiler!
The man is dead and gone and good riddance, I say.
Adam ölüp gitti, güzel bir kurtuluş.
And good riddance.
Ve iyi ki gitmiş.
Goodbye, and good riddance.
Hoşça kalın ve bol şans.
Good riddance, said I, and meant it.
"İyi kurtardım" dedim kendi kendime.
And goddamn good riddance!
- Ondan kurtulduk.
If these people just care about getting a better job and a higher standard of living, good riddance to them.
Eğr bu insanlar sadece daha iyi işlerle ve daha yüksek yaşam standartlarıyla ilgileniyorsa, onları atmak daha iyidir.
Blasted scow's leaving port tonight, and I says good riddance.
Lanet şey bu gece gidiyor, kurtulmuş oluruz.
If that word is Buffy, then I have two words for you : "good" and "riddance".
- Onu okuldan uzak tutamazsın. - Göreceksin ki tutacağım.
I need to get back to work and take down the "Good Riddance" banners.
Şu Good Riddance reklamlarını da hallet.
Good riddance, adios, bienvenidos, hasta la vista. Could we get off the Small World ride and get cooking?
Dünya turunu bırakıp krepleri pişirmeye başlasan olmaz mı?
The old thoughtless, selfish Charlie is gone and I say good riddance to him.
O eski, düşüncesiz Charlie gitti. Ve ondan iyi ki kurtuldum, diyorum.
- And I say good riddance.
- Sonunda kurtulduk.
Um... the grave you danced on had "good riddance" on the stone and for... for good reason.
Senin dans ettiğin mezar taşında, onun halkına Tanrı'nın adaleti ile hükmettiğini belirten güzel bir yazı vardı.
April, she's a judgmental bitch, and I say good riddance.
April, o sürekli yargılayan bir cadı, ve bence iyi ki kurtulduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]