And good translate Turkish
57,375 parallel translation
The big deal is Lily is a Time Aberration, which was all well and good, until you plucked her out of 2016 and showed her a timeship, which could cause more aberrations.
Olay şu, Lily kendi halinde iyi bir aberasyondu ama sen onu 2017'den çıkarıp zaman gemisi gösterdin bu da daha fazla aberasyona neden olabilir.
And good luck with the bloke.
O adamla da şansın bol olsun.
And it's good.
Bu da iyi bir şey.
You don't go through what you just went through, witnessing all that death and not feel something, Jace! It's not good for you!
Yaşadığın onca şeyin ardından duygularını bastırmanın sana faydası olmaz Jace.
And, um... in a good place.
Yanlış bir yerde değilim.
And who's also a good dancer.
Ayrıca iyi dans etmesi de lazım.
I know, I know, but a film is only as good as its villain, and I have an antagonist who is as threatening as a wiener dog.
Biliyorum ama filmler ancak kötü karakterleri kadar iyidir. Elimde de süs köpeklerinin havlaması gibi tehdit eden bir kötü var.
It's just like the movie "The Good, the Bad, and the Ugly"
Tıpkı şu filmdeki gibi, İyi, Kötü ve Çirkin.
These people... they're good people. And they need your help.
Onlar iyi insanlar Ve yardımına ihtiyaçları var.
I haven't done a good, old grab government secrets kind of hack in a really long time, and it's a great change of pace, and it feels awesome, and it will keep me busy while you're gone.
Güzel bir gizli hükümet sırları hackini uzun zamandır yapmadım ve güzel bir hız değişikliği oldu, ayrıca süper hissettiriyor ve sen yokken beni meşgul edecek.
Malcolm was not a good person, and he was an even worse father, but in his own way, he loved you.
Malcolm iyi bir insan değildi ve çok kötü bir babaydı ama kendince bir şekilde seni seviyordu.
Oliver, that's good because it's gonna be lonely... without mom and Felicity.
Oliver, bu iyi. Çünkü annen ve Felicity olmadan çok yalnız olacaksın.
Daddy, look, this land here doesn't make but a bale an acre in a good year and there ain't been a good year in a while.
Baba, dinle beni. Burası en iyi hasadında bile yarım hektara bir balya mahsul vermedi. Yıllardır da hasat iyi olmadı.
Yeah, sir, good people, it's Daddy O'Dewey, coming at you from the Chisca Hotel, Red, Hot and Blue 56 WHBQ.
Güzel dinleyicilerimiz radyonuzdaki isim Daddy O'Dewey. WHBQ'de Red, Hot Blue'dasınız. Chisca Otel'den yayındayız.
But we have sort of an important decision to make, and your mom usually handles this stuff, but she agreed we should have a good team meeting about it.
Doğru. Ama önemli bir karar vermemiz gerekiyor. Normalde bu işlerle annen ilgileniyor ama bu konuda ekip toplantısı yapmamız gerektiğini kabul etti.
I was flipping through these scripts, and I gotta say Lowlands is pretty good.
Senaryolara şöyle bir baktım da, Lowlands gayet iyi.
And I've been coming more often and I'm feeling good about being in these rooms, and I'm just thankful that I'm here today.
Daha sık gelmeye başladım ve burada olmaktan memnunum. Bugün geldiğim için de minnettarım.
They put a router in the cabin, so I can get good Wi-Fi if I sit under here and don't bother anybody.
Kulübeye ağ yönlendiricisi koymuşlar, burada oturup kimseyi rahatsız etmeden İnternet'e girebiliyorum.
They melt, and then they're just not as good when you re-freeze them.
Eriyor, tekrar dondurunca da pek iyi olmuyor.
Jude was talking about health class last night, and he brought up a very good point.
Jude dün akşam sağlık dersinden bahsediyordu ve çok doğru bir noktaya değindi.
Okay, so Jesus has been watching this show about tree houses, and he's actually been designing his own sketches, and they're really good.
Tamam, Jesus şu ağaç ev programını izliyordu ve kendi eskizlerini tasarlamış ve bunlar gerçektende iyi.
- By the way, me and AJ are good now.
- Bu arada, A.J.'le aramız iyi.
She's... she's a good girl, and she's had a bit of a rough time.
O iyi bir kız ve biraz zor zamanlar geçiriyor.
I can be, like, the project manager, and you know I'm very good at bossing people around.
Ben proje müdürü falan olabilirim ve biliyorsun ki etrafta insanlara çok güzel patronluk taslayabilirim.
She's good at her job, and she's a good person.
İşinde iyi ve iyi bir insan.
And I sprung for the good doughnuts this week.
Bu hafta güzel olan çöreklerden istedim.
The Green Arrow is a good guy, and I gave him the benefit of the doubt?
Green Arrow iyi bir adam ve bu yüzden ben iyi niyetine güvendim diyelim.
I'll take good care of this, and, I hope everything is ok with your family.
Gözüm gibi bakacağım. Bir de, umarım ailenle ilgili her şey yolundadır.
- Accidentally and for a good cause.
- Kazayla ve iyi bir sebep için.
You confronted Lyla about the Argus black site, and it didn't go too good.
Lyla'yla gizli Argus mekanı hakkında tartıştınız ve iyi sonuçlanmadı.
Got to say it's good to see you up and walking again.
- Seni tekrar ayaklanmış şekilde görmek güzel. - Evet.
Samantha did a really good job at hiding herself and William.
Samantha kendini ve William'ı gerçekten çok iyi saklamış.
I had good hardware and a specific purpose.
İyi bir donanım ve belirli bir amacım vardı.
You and Clary look good together, too.
Sen ve Clary de öyle.
And in ten weeks, she'll be ours for good.
On hafta içinde de kesin olarak bizim kızımız olacak.
I will be a good father, Tyler, and I am a good man..... but if you ever do anything to jeopardise our adoption of Flo... .. if you ever threaten my family's future happiness again..... I will hurt you.
İyi bir baba olacağım Tyler, iyi biriyim..... Flo'yu evlat edişimizi şantaj malzemesi haline getirirsen aile saadetimi tekrar tehlikeye atarsan canını yakarım.
My tent was an old army one of my grandad's and when we started to put it up, he said it wouldn't be any good because it wasn't waterproof anymore and it was gonna rain.
Çadırım büyük babamın eski ordu çadırıydı. Kurmaya başladığımızda iyi durumda olmadığını çünkü su geçireceğini söyledi. Yağmur yağıyordu.
Good luck and Godspeed.
Şansınız bol ve yolunuz açık olsun.
She's a good person and I like her.
O iyi bir insandır ve onu severim.
And I was feeling so good about our session.
Seanslarımız da çok iyi gidiyordu hem de.
You are a good and godly man, Magistrate Hathorne.
İyi ve dindar birisin, Yargıç Hathorne.
For generations, you and your family have claimed responsibility for the good souls of Salem.
Nesiller boyunca, sen ve ailen Salem'ın iyi insanları için sorumluluk yüklendiniz.
And it's all for such a good cause.
Her şey iyi bir amaç uğruna.
And it felt good.
İyi de geldi ayrıca.
Allen thought, you know, we did a good job... in Texas, and he was happy to see you the other day.
Allen, Teksas'ta iyi iş çıkardığımızı düşünüyor, seni gördüğüne de sevinmiş.
And I'm finally in a really good place and making major life decisions.
Sonunda iyi bir yerdeyim ve büyük kararlar alıyorum.
I care about you, and I don't feel fucking good about it.
Sana değer veriyorum ve bu durumdan hiç hoşnut değilim.
And you were really good at that job, man.
Ve o işte çok iyiydin, dostum.
And generally, I think it would be good for morale.
Genel olarak da moral için güzel olurdu.
In fact, that's why we need funding, to keep up with the users, and I think it could be really good if we could just keep it going.
Bu yüzden yatırıma ihtiyacımız var, kullanıcıları tutmak için, eğer bu şekilde devam edersek her şey çok güzel olacak.
Laurie put me in the good office and moved Monica down the hall.
Laurie beni buraya yerleştirdi. Monica'yı da salonun sonuna.
and good night 44
and good luck 151
and goodbye 44
and good morning to you 18
and good luck to you 22
and good riddance 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
and good luck 151
and goodbye 44
and good morning to you 18
and good luck to you 22
and good riddance 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17