And go where translate Turkish
3,770 parallel translation
- And go where?
Nereye gideriz?
You get to have total control over your life and go where you wanna go and listen to the radio really loud.
Hayatının bütün kontrolünü eline alıyorsun ve nereye istersen oraya gidiyorsun. Ve son ses radyo dinliyorsun.
Honey, you need to go to ground and it's best I don't know where.
Bak, tatlım benim bilmediğim bir yerde saklanman iyi olacak.
He liked to use trap doors to enter where he wasn't supposed to go, to find secrets and expose them.
Gizli kapıları kullanmayı, girmemesi gereken yerlere girmeyi, sırlar bulup onları ifşa etmeyi seviyordu.
I've seen this enough times, where governments and corporations, they go after people with this kind of lie and smear.
Hükümetlerin ve şirketlerin insanların peşine bu tür yalan ve karalamayla düştüğünü yeterince kez gördüm.
Oh, come on, Elspeth - both you and I know you would do backflips naked across Sydney Harbour Bridge to get where you want to go.
Hadi Elspeth, ikimiz de biliyoruz ki istediğin yere gelmek için Sydney liman köprüsünde çırılçıplak geri salto bile atardın.
I heard about these steps mountain in China where birds fly against walls and people and animals go crazy and die and all because the wind generates a sound 4 Mega Hertz that makes people get mad.
Çin'deki bu dağ geçidini duymuştum. Kuşlar uçarak duvara çarpıyormuş ve insanlar ve hayvanlar delirip ölüyormuş. Bunun tek sebebi de rüzgârın 4 MHz'lik ses oluşturmasıymış.
Hey, let's do that thing where we all go round and say what we're thankful for.
Hadi şu hep beraber ellerimizi birleştirip minnettar olduğumuzu söylediğimiz şeyi yapalım.
And you have a hundred pages of literature where you go on to discover, with great difficulty what the book is about.
Ve elinizde kitabın konusunu anlayabilmeniz için... büyük zorluklarla keşfetmeye uğraştığınız... yüz sayfalık bir edebi kaynak var.
He ran back, and I stayed there, not knowing where to go.
Ahıra koşturdu, bense olduğum yerde kaldım. Nereye gideceğimi bilmiyordum.
And where do we go?
Nereye gideceğiz?
Oh, and where will you go?
Peki nereye gideceksin?
The place where you and your family you'd go on vacation in Vermont?
Vermont'ta ailenle birlikte tatile gittiğiniz yer mi?
Sometimes I even go to that spot where her car was found and try to imagine what happened.
Bazen arabasının bulunduğu yere gider ve olanları hayal etmeye çalışırım.
And what about, what was his name, the Pike, where did he go?
Peki ya Pike adındaki adam nereye gitti?
Now, the thinking you will leave to me, but I need you, my most invaluable Hastings, to be my eyes and my ears, to go to places where I cannot go..... to sniff out the snatched conversation, the shared confidence, and report back to me.
Şimdi, düşünme işini bana bırakacaksın, buna karşılık, benim eşsiz Hastings'im sen de, benim gözlerim ve kulaklarım olacaksın, gidemediğim yerlere gidecek... derlediğin konuşmaları, paylaştığın sırları anlatıp, bana bilgi vereceksin.
And where did you go then?
Ve nereye gittiniz?
If you were the greatest criminal brain in the known universe..... and you had just torn the internal organs out of a beautiful young girl... where would you go to catch your breath?
Bilinen evrendeki en büyük suç kafası sende olsaydı... ve genç, güzel bir kızın iç organlarını parçalayıp çıkarsaydın... soluklanmak için nereye giderdin?
Shh! And we don't know where to go.
Nereye gideceğimizi bilmiyoruz.
I don't like being told where to go and what to do.
Nereye gitmemi ve ne yapmamı söylenmesini sevmiyorum.
I can only go to places where I actually was and can remember.
Sadece gerçekten bulunduğum ve hatırlayabildiğim yerlere gidebiliyorum.
- And where would I go?
- Nereye gideceğim?
We'll go on fly,'cause that's where we're at, and we're flying it ; we're right there.
Biz de konum nerede biz anında gideceğiz, çünkü, ve biz uçuyoruz, biz orada konum.
And if we keep our powers secret, we can go where the real action is.
Ve eğer güçlerimizi sır olarak tutarsak, asıl eylemin olduğu yere gidebiliriz.
And they'll go back to where they come from.
Ve geldikleri yere geri dönecekler.
I asked Knut to go with Ragnar Lothbrok to England, where they raided a town and brought back many spoils.
Knut'tan Ragnar Lothbrok ile İngiltere'ye gitmesini istedim kasabaya baskın düzenleyip hazineleri getirmeleri için.
Aidan, I need you and Daniella to go back, talk to De Soto and see if you can find out where the hell Sophie's body was before he moved her.
Aidan, Daniella ile gidip De Soto'dan kızın cesedini ölmeden önce nereden alıp getirdiğini öğrenin.
And we just go out and look for those places where curious behaviour meets crime.
Daha sonra tuhaf olayların sebep olduğu cinayetleri aramaya koyuluyorsunuz.
- We should go back and then go back on the big trail and that's the route, that's what I said before we left, where we should go, we should follow the big route.
Geri dönüp, ana yol üzerinden takip etmemiz lazım, güzergah böyle, ayrılmadan önce nereye gitmemiz gerektiği hakkında böyle demiştim. Ana yolu takip etmeliyiz.
- Uh, only a Dark and lawless territory where the fringe of society, lost souls and the criminally inclined go to live.
- Sadece Karanlık ve kanunsuz bir bölge toplumun kaçaklarının, kayıp ruhların ve suça eğilimlilerin yaşamaya gittiği yer. Ve ölmeye. Mübağala!
And I think of that movie, you know, "Back to the Future," where that bastard McFly can just go back in time because that's my greatest wish, that I could just go back just once and change that one thing.
O filmi izleyince de, bilirsiniz, Geleceğe Dönüş...,... lanet olası McFly zamanda geriye gidebiliyor.
Or they let him go so they could track him and see where he goes.
Ya da nerede olduğumuzu bulabilmek için gitmesini izin vererek onu takibe aldılar.
Okay, the five of you go back to where we found this girl's body and investigate.
Tamam, beşiniz kızı bulduğumuz yere gidip, olayı araştırmıyorsunuz?
Ever been on a plane and find yourself looking down at the armrest next to you, looking at the little plug where the ashtray used to go?
Hiç uçağa binip de... kendini eskiden kolçakta... küllüğün bulunduğu yerdeki küçük prize bakarken yakaladın mı?
You don't know where they come from nor where they go, but you can take one of their rocks and keep it like a treasure.
Nereden geldiklerini ya da nereye gittiklerini de bilmiyorsun. ... ama onların taşlarından birini alabilir ve onu bir hazine gibi saklayabilirsin.
The women tell the men where to set up the folding table, and the men set up the folding table so men are free to go.
Kadınlar masaların nereye yerleşeceğini söyler erkekler bunu hallettikten sonra gitmekte özgürdürler.
And when they've sold them, where do they plan to go? Hmm?
Ve onları sattıklarında, nereye gitmeyi planlıyorlar?
♪ he said, "I'll come and get you" ♪ ♪ "'bout a quarter to 8 : 00 " ♪ ♪ we go off to a movie where he steals a little kiss ♪
* "Sekize çeyrek kala gelip alacağım seni" * * Sinemaya gittik ve küçük bir buse kondurdu yanağıma *
To have my boy returned where he belong and then we can all go home, safe and warm.
Benim çocuğu ait olduğu yere dönmesi için geri almak ve sonra hepimiz güvenli ve sıcak yuvamıza dönebiliriz.
Well, you tell me where my money is, Hiram, and you can go on repenting all you want.
Paramın nerede olduğunu söyle, Hiram sonra istediğin kadar tövbe edebilirsin.
And I hate these stupid assemblies where we all get together and we act like these mini versions of our rich parents. And I was not even supposed to go there!
Ve hepimizin bir araya geldiği ve zengin ailelerimizin küçük kopyaları gibi davrandığımız aptal toplantılardan nefret ediyorum.
It's just, I have this thing, whenever I'm in a new place, I wake up disoriented, and, uh, I know the best thing for me when I panic is to go outside and... look at the stars and figure out where I am.
Yeni bir yere gittiğim zaman, kafam karışık bir şekilde uyanırım ve paniğe kapıldığımda yapılacak en iyi şeyin dışarıya çıkıp yıldızlara bakmak ve nerede olduğumu anlamak olduğunu bilirim.
I can't really talk about it, but I have to go underground for a while, and no one can know where I am.
Konuşabileceğim bir şey değil, bir süreliğine ortalıktan kaybolmam gerekiyor, kimsenin nerede olduğumu bilmemesi lazım.
And where would she go see it?
Bunu izlemek için nereye gider?
But it is also a place where people go to work, where we buy our groceries, and kids play and go to school.
Aynı zamanda, insanların işlerine gittiği, bakkalların olduğu ve çocukların okula gittiği yer de burasıdır.
If you was in the door, and saw someone there... where'd it go?
Ve sen kapıda duruyorken orada biri varsa- - Pencereler kapalıydı. Nereye gitmiştir?
We'll go somewhere where no one knows who we are, where we can wait for the time to be right and the world to forget about us.
Bizi tanımadıkları bir yere gideceğim. Ya da doğru zamanı ve dünyanın bizi unutmasını bekleyebiliriz.
You go to Macca's drive-through and ask where they got their mince from?
Kasaba gidip eti nereden alıyorsun diye sorulur mu?
And let me guess, this is where you go to after the ball?
Dur tahmin edeyim, balodan sonra buraya mı gidiyorsun?
It's where we go after we close the issue, to celebrate and to worship at the altar of fun.
İşleri bitirince hep oraya gideriz. Kutlama yapmak ve eğlence mihrabında ibadet etmek için.
Catholic thought is that you go to heaven, where believers enjoy the presence of God and the freedom from suffering and sin.
Katolik inancına göre cennete gideceğiz. İnananlar orada, Tanrı'nın varlığının ve acılardan ve günahlardan arınmış olmanın keyfini sürecekler.
and god bless america 20
and good night 44
and good luck 151
and god said 22
and god bless you 16
and goodbye 44
and good morning to you 18
and good luck to you 22
and good riddance 22
and go 178
and good night 44
and good luck 151
and god said 22
and god bless you 16
and goodbye 44
and good morning to you 18
and good luck to you 22
and good riddance 22
and go 178
and go home 34
and god 50
and good 70
go where 337
where 9895
where is he 5231
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
and god 50
and good 70
go where 337
where 9895
where is he 5231
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
where's mummy 20
where are you 7883
wherever 110
where are you from 827
where's my money 195
where were you yesterday 44
where is your wife 24
where do you live 434
where are they from 41
where were you born 75
where are you 7883
wherever 110
where are you from 827
where's my money 195
where were you yesterday 44
where is your wife 24
where do you live 434
where are they from 41
where were you born 75