English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And then we'll

And then we'll translate Turkish

5,061 parallel translation
You'll win a seat in congress, and then you and I will run against each other as president, but right before we find out who won,
Meclise gireceksin ve sonra başkanlık için birbirimizle yarışacağız.
Then we'll switch back and she's yours.
Sonra tekrar değişiriz, O da senin olur.
We'll then move forward to secure the hostage, and eliminate the leadership within Omar Malek's ranks.
Sonra rehineyi kurtarıp Omar Malek'in safındaki liderleri ortadan kaldıracağız.
We are three minutes from the burn, and we'll be gone by then.
O zamana kadar gitmiş oluruz.
And we'll pack a small bag, and then we shall go.
Küçük bir bavul hazırlayacağız ve daha sonra da gideceğiz.
So we'll just get her braces tightened and then jump in and talk to the bookkeeper.
O zaman şimdi diş tellerini sıktıralım sonra da gidip muhasebeciyle konuşalım.
I'll stick her in a cab and then we'll go eat.
Onu bir taksiye atarım, sonra da yemeğe gideriz.
I'll be out of here in no time, and then you will be sold, just like we planned.
Yakında buradan çıkacağım, Ve sende satılacaksın, daha önce planladığımız gibi.
So, Ambassador Tennety, we'll let you wash off some of that road dust, and then we'll go for a tour of the mines.
Elçi Tennety, yol yorgunluğunuzu üzerinizden attıktan sonra sizi madenlerde gezintiye çıkaracağız.
Give it some time to set, and then we'll head off.
Toparlaman için biraz bekler sonra da devam ederiz.
Sue will cry, Axl will snark, Brick will lose something, we'll lose Brick, and then we'll all start fighting.
Sue ağlayacak, Axl gıcıklık yapacak Brick bir şeyleri kaybedecek, biz Brick'i kaybedeceğiz ve en sonunda kavga etmeye başlayacağız.
Now and then, he'll give us tip-offs so we can make seizures and arrests.
Ara sıra da bize tüyo verecek böylece baskın ve tutuklama yapabileceğiz.
So if you did something... then tell me now, and we'll figure this out together.
Bu yüzden bir şey yaptıysan şimdi söyle ki bu işi beraber çözebilelim.
Then we'll get it as far as we can, and then at least when Deke wakes up he won't be stuck here with me in the morning, and he can have a life.
- Biz de gidebildiğimiz kadar uzağa gideriz. En azından sabah uyandığında burada benimle takılı kalmaz ve bir hayatı olabilir.
It's in front of the entire faculty and students, and-and if I could just, you know, make it to this, then we'll be into performances and I will be Rachel Berry, NYADA sophomore by day
Tüm fakülte ve öğrencilerin önünde olacak. Ve eğer Değerlendirme'ye kadar idare edebilirsem... Daha sonra performanslara odaklanabilirim.
So, we'll have the breakfast, And then we'll decide if we want to be co-opted, okay?
O halde kahvaltı edelim ve sonra ortak olup olmayacağımıza karar verelim, olur mu?
Well, we want to spend a bit of time with you guys and then we'll be shuttling up and back between here and the cottage in Scotland.
Bir süre sizinle vakit geçirip ardından biraz burada, biraz İskoçya'daki dağ evinde kalırız.
We'll do it here and then move straight to Boston.
Burada evleniriz sonra Boston'a taşınırız.
Then we'll have Detective Bell arrest everyone inside and see who wants to talk about Paige Dahl.
Sonra da içerideki herkesi tutuklaması için Dedektif Bell'i çağıracağız, ve Paige Dahl hakkında kim konuşmak istiyor, bakacağız.
Then we'll just make up later, and we can do it all over again tomorrow.
O zaman sonra telafi edip yarın bunların hepsini sil baştan yapabiliriz.
We'll just run him through the Doggy Gauntlet of Doom... it's a working title, don't judge me... and then once Mercedes gets home tonight, he'll be groomed, trained and ready to melt her heart
Onu bu köpek korku tünelinden geçireceğiz. İşe yarayacak. Beni yargılama.
We'll drink and then we'll dance!
İçip dans edeceğiz.
Don't worry, they'll be checking out today and then we'll have the place
Merak etmeyin, çoğu bugün çıkacak ve
And then once we're there, we'll be all like,
Sonra zaten oraya gidince biz de :
We'll focus on grades 10 and 11, and then... when the time comes... we'll apply to Juilliard.
10 ve 11. sınıfa odaklanacağız ve sonra zamanı geldiğinde Juilliard'a başvuracağız.
Tonight, then. We'll go check out the warehouse and come up with a plan.
Depoyu kontrol eder sonra plan yaparız.
- and then we'll talk. - No, you're fired, Mr. Klepper.
- Hayır, kovuldunuz, Bay Klepper.
- And then when the reviews hit the stand, we'll find out if we're the best thing since sliced bread or toast.
- Ve yazı çıktıktan sonra en iyisi miyiz göreceğiz.
All right, guys, I'll cut the binds and then we can let her down carefully.
Peki çocuklar, ben bağlarını keserim sonra dikkatlice indiririz.
Uh, Francis has some business to attend to, and then we'll leave.
hmm, Francis'in halletmesi gereken işleri var, sonra ayrılacağız.
And then we'll open to questions.
Ve sonra soruları açacağız.
So let's get this test done. Then we'll go home and get you the help you need.
Sonrasında eve gider ve gereken yardımı alırız.
You'll wait in the well, Mommy will call the police, they'll rescue you, and then we'll be on TV!
Kuyuda bekleyeceksin, annecik polisi arayacak seni kurtaracaklar ve TV'ye çıkacağız.
And then we'll follow the Indian Trail to the Wawasee.
Sonra da Wawasee'ye dek Yerli Patikası'nı takip edeceğiz.
And then we'll be free to go. ~ It's all right, David.
~ Sorun yok, David.
If Alfie Solomon and his Camden boys come to us, we'll negotiate the use of a secure bonded warehouse and then our legal activities in London can begin.
Alfie Solomon ve Camden bize yaklaşırsa, orada gümrüklü bir depo için pazarlık edeceğiz. ve Londra'daki yasal işlerimiz de başlayacak.
Then stay by the phone, don't call the police, and we'll be in touch. Good.
Güzel.
Alright, so we're gonna get a tech in here, and we'll have that reset, and then you will be on your way.
Şimdi teknisyen gelecek ve makineyi sıfırlayacağız. Sonra da taburcu olacaksın.
Things will stabilize, and then we'll get back to business.
Her şey yoluna girecek ve tekrar işe koyulacağız.
Give us your two cents worth, and then we'll consider our score settled.
Bize fikrinizi söyleyin durumu eşitlemiş olalım.
If they find Norman before we do, we'll have no one to trade for Joan, and then your friends at Le Milieu will kill her.
Eğer Norman'ı bizden önce bulurlarsa, Joan için takas yapacak hiçbir şeyimiz olmaz, sonra da Le Milieu'daki arkadaşların onu öldürür.
And then we'll be on our way.
Sonra da gideceğiz.
We'll take a few like this, and then just Richard and I.
Tamam! Birkaç tane böyle çekilelim. Sonra sadece Richard ve ben.
- So, just take that off and then we'll...
- Onu çıkarabilirseniz...
Soon, I'll find Spangle, and then we can get to work rebuilding our clone program.
Spangle'yi bulur bulmaz klon programımızı tekrar inşa etmeye dönebiliriz.
We have a big goodbye here, and then I'll see you there, and I'll feel all... "duh, bye, again."
Büyük vedamızı burada yaparsak orada tekrar görüştüğümüzde aklımdan "Amaaan, yine mi vedalaşma?" diye geçireceğim.
She'll take Jack down to the precinct so he can make his statement to Captain Ward and then we'll see what happens.
Jack'i, Yüzbaşı Ward'a.. .. ifade verebilmesi için merkeze götürecek. .. sonrasında da ne olacağını göreceğiz.
Then we can sit down and have a proper chat. Would you like to do that?
Sonra oturup adamakıllı konuşuruz.
And then we'll expand the perimeter and then...
Ve sonra çevreyi genişleteceğiz...
Right, well, we'll visit the parents then I'm dropping you off at the nick and then you're going home.
Tamam. O zaman aileyi ziyaret ederiz, sonra ben seni karakola bırakırım. Sen de ordan eve gidersin.
And then... well, we'll see.
Sonrasına bakarız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]