Here he comes translate Turkish
2,174 parallel translation
Here he comes!
İşte geliyor!
Here he comes.
İşte geliyor.
And always we dancing and singing alone here he comes [sings ] [ sings ] [ sings]
Dunyaya geldik bir kere işte geliyor Bu dallama da kim?
Here he comes.
İşte orada.
Hey, here he comes.
Hey, işte geldi.
Here he comes.
İşte geliyorlar.
Here he comes...
İşte geliyor.
- Here he comes.
- İşte geliyor.
Here he comes! Your boyfriend is.. mmm!
İşte erkek arkadaşın geliyor!
Here he comes.
Geliyor.
Here he comes.
- İşte geliyor. - Dikkat!
Here he comes, here he comes.
İşte geliyor, işte geliyor.
All right, here he comes. I'll call you later.
Neyse, seni sonra ararım.
Here he comes down the ramp.
Rampadan iniyor.
Here he comes, everybody.
İşte geliyor, hepiniz.
So, okay, here he comes.
Pekala, işte geliyor.
Here he comes.
Buraya geliyor.
- That's it. Here he comes.
- İşte böyle, tamam.
Here he comes, right now.
Geliyor.
Here he comes. That's him.
iste geldiler!
- no comment. - Here he comes.
- İşte orada.
Here he comes!
İşte geldi!
Shit, here he comes.
Hassiktir buraya geliyor.
Okay, here he comes, guys.
İşte geldiler çocuklar.
Here he comes.
İşler geliyor.
Here he comes!
Geliyor!
Here he comes running.
Koşmaya başladı.
Here he comes again!
Yine geliyor!
Here he comes.
Geldim, geldim.
Every time he comes over here, he ends up boning some groupie.
Buraya her geldiğinde bir groupie'yi sikiyor.
You stay here, in case he comes back!
Sen burada kal, belki geri dönebilir!
He says that he comes here to claim an injustice.
Bir adaletsizliği dile getirmek için buraya geldiğini söylüyor.
You stay here, in case he comes back!
Sen, belki geri dönerse diye burada kal!
Here comes the man God knows where and declares that he is the owner of the fifth largest state in the world
Nereden geldiği belli olmayan biri çıkıyor ve dünyanın en büyük beşinci zengininin evlatlığı olduğunu söylüyor.
A lot of Orthodox Jews want to be buried here,'cause they believe that when the Messiah comes, he will raise them from the dead and march them through that golden gate and onto the Temple Mount, which is why the Muslims have walled up the gate.
Bir çok ortodoks yahudi burda defnedilmeyi istiyor, Çünkü inançlarına göre mesih geldiğinde, ölüleri yattıkları yerden kaldırdıktan sonra, müslümanların duvarla çevrelediği altın geçiten, geçirip tapınak dağına doğru götürecek.
Dale Denton comes flying in here like a madman... armed to the teeth, and, as you can see, he shot Peter.
Dale Denton deli gibi topu tüfeği kapıp geldi ve gördüğün gibi Peter'i vurdu.
He comes here when he doesn't wanna be with us which is pretty much all the time.
Buraya, bizimle olmak istemediğinde... -... ki oldukça çok gelir.
Finally they get him out, he comes down here looking like a strangle job.
Sonunda çıkarabildiklerinde adam boğulmuş gibi görünüyordu.
Every day he comes, same time, same place, here only.
Her gün aynı saatte gelip aynı yerde duruyor.
Whenever he comes here, he troubles us.
Buraya gelen başımıza bela oluyor.
Look, Byron's my friend, And now the only reason he comes over here
Bak, BYRON benim arkadaşım, ve şimdi buraya gelmesinin tek sebebi sensin
Don't you think I know that every time he comes here?
Buraya her gelişinde bu aklıma gelmiyor mu sanıyorsun?
If he comes back and he finds you here, he's gonna do something really bad, and then nothing in life will be beautiful anymore.
Eğer geri gelir ve seni burada bulursa, çok kötü bir şey yapar ve hayattaki hiçbir şey bir daha güzel olmaz.
He comes here and harasses me like every day.
Hergün buraya gelip beni rahatsız ediyor.
Curtis and your wife are doing my backyard because your wife refuses to be a guest here without contributing something and Curtis refuses to allow her to do it by herself because he is a mensch and because he's a genius when it comes to greenery.
Curtis ve karın arka bahçem için bana yardım ediyorlar. Çünkü karın bir eli yağda bir eli balda misafir olmayı reddediyor. Curtis ise onun yalnız başına çalışmasına izin vermiyor çünkü kendisi adam gibi bir adam.
Here he comes.
Telefon.
Here comes Victorino, he runs... Peulén...
Karşınızda Victorino, koşuyor...
He's always walking around. Comes in here every morning and gets a pack of smokes.
Her sabah buraya gelip bir paket sigara alır.
If he comes in here I'll kill him!
Buraya girerse, delik deşik ederim onu!
Anyone who comes here, abandons behind him what he used to be. He'll happily spend time in the company of others like him.
Her şeyi ardında bırakanlar, ardında bıraktığı herkesi unutanlar, onlar özgürlüğü ve dostları için kendilernden vazgeçtiler.
But he comes here every six-eight days to buy a lottery ticket.
Ama hergün bir piyango bileti satın almak için gelir.
here he comes now 33
here he is 789
here he goes 40
here he is now 36
here here 23
he comes 28
he comes back 19
he comes and goes 18
he comes in 22
comes 19
here he is 789
here he goes 40
here he is now 36
here here 23
he comes 28
he comes back 19
he comes and goes 18
he comes in 22
comes 19
comes to mind 27
comes with the territory 27
comes and goes 20
comes from 24
comes around 23
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
comes with the territory 27
comes and goes 20
comes from 24
comes around 23
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here on earth 20
here we are again 79
here i am 1287
here it goes 122
here i go 248
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here on earth 20
here we are again 79
here i am 1287
here it goes 122
here i go 248