English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Here we go now

Here we go now translate Turkish

406 parallel translation
Here we go now!
İşte gidiyoruz!
Here we go now.
Başlıyoruz.
Here we go now.
Hadi bakalım.
Here we go now.
İşte başlıyoruz.
Here we go now.
İşte gidiyoruz.
Here we go now.
Haydi bakalım.
All right, here we go now.
- Pekâlâ, işte başlıyoruz artık.
Here we go now.
- Başlıyoruz.
Okay, here we go now.
Tamam, işte başlıyoruz.
And we're sitting here, a kilometre down now, so these beds have been buried by later rivers and more rivers and we know we can go down in places, even another four, five kilometres.
Ve biz burada, bir kilometre derinlikte duruyoruz. Bu nehir yatakları daha sonra gelen başka nehir yatakları tarafından gömülmüş. Ve biliyoruz ki dört, beş kilometre daha derinde başka yerlere de gidebiliriz.
Well now listen here you know, we're old friends, you and me, and I want to go on.
Dinle beni... Sen ve ben eski dostuz. Ve ben bunun devam etmesini istiyorum.
Now our troubles are over, where do we go from here?
Dertlerimiz bitti, Buradan nereye gidiyoruz?
- Here we go, now.
- Haydi gidelim.
And now, here we go again.
Ve şimdi, yine başlıyoruz.
Here we go. Watch it now.
İşte, seyredin.
We must go now. Here, get dressed!
Şimdi gitmeliyiz.
Now we're gonna sit here and watch the sun go down.
Burada oturup güneşin batışını seyredeceğiz.
Here we go. Now.
Simdi.
- All right, now here we go.
- Tamam, şimdi tekrar.
Now, listen, do as you're told and you can go about your business just like we're not here, almost.
Dinle, denileni yaparsan biz burada değilmişiz gibi işine devam edebilirsin. Neredeyse.
I stay right here. There is no excuse for us to go on living... unless we start fighting right now.
Beni iyi dinleyin, hemen savaşmaya başlamayacaksak hayatımızın hiçbir anlamı yok.
Now that you're here with these friends of mine who want to have a good time, we'll go where we like.
Hazır hoş vakit geçirmek isteyen arkadaşlarla birlikteyken kafamız nereye eserse oraya.
Okay, now, here we go.
Başlıyoruz.
Let's go now. Here we go. Just a minute.
Bir dakika.
Why don't we go and find the TARDIS, the real one I mean and get into it and get out of here, now!
Gerçek olanına yani. Binip buraya gelsek ya!
Now, here we go.
İşte oldu.
Now I'll throw him. Here we go, Sam.
Hadi bakalım, Sam.
Well, now, look here. You know we're scared for her just to go from our front door to yours alone.
Ama baksana, iki adım öteye bile tek başına gönderemiyoruz.
Yes. Here we go with this one now.
Bakalım şimdi ne gelecek?
Now I suggest we all go back downstairs before any of those things find out we're in here.
Dışarıdaki yaratıklar, içeri girip bizi yakalamadan önce aşağıya insek iyi olacak.
Now, where in hell do we go from here?
Eee şimdi hangi cehenneme gidiyoruz?
Now, I want all of you up here now,'cause we're gonna go through something that you been waiting for, niggers.
Şimdi hepinizin hemen yukarı çıkmanızı istiyorum çünkü... -... beklediğiniz bir şeye geçeceğiz, zenciler.
Come on, now. Here we go.
Haydi yürü, sıra sende.
Now you've got the TV here, so you can see wherever we go.
Şimdi, buradaki ekranlardan nereye gittiğimizi görebilirsin.
Now, let me see where we go from here...
Buradan nereye gittiğimize bakalım.
Christ, can we get out of here now and go get a drink somewhere?
Hay allah, şimdi burdan çıkıp, birşeyler içmeye gider miyiz?
Now you go up there, and you get your friends and the rifles... and you come back down here and we'll do business.
Şimdi oraya gidip arkadaşlarınla tüfekleri alıp buraya döneceksin. Sonra iş yapacağız.
Now, we can no longer live here... and we go to face an uncertain future... on the planet that has nearly destroyed us.
Şimdi, burada artık daha fazla yaşayamayacağız... ve bizim için bilinmeyen bir geleceğe adım atıyoruz... hem de, bizi neredeyse yok edecek olan bir gezegende.
Now, I'm going to just go in here and we're just gonna guide, and glide it through.
Şimdi, bunu üstüne koyuyoruz ve üstünde tutup, yavaça kaydırıyoruz.
Why, I see them now and again at the library. And here we go.
Her gün kütüphanede bunlardan görüyorum zaten.
So we go through all that shit to get out of here,... and now you're gonna turn around and go back?
Bu yüzden buradan çekip gitmek için bütün bu pisliğe girdik, şimdi de vazgeçip geri mi dönüyorsun?
Here we go. Relax now.
Hadi bakalım, rahatla.
Here we are. I got to go now.
İşte geldik. Şimdi gitmem lazım.
Okay, now we go here.
Pekala, şimdi şuraya gidiyoruz.
Here, come on now, here we go.
Hadi bakalım.
OKAY, NOW, HERE WE GO.
Pekala, başlıyoruz. Ray Charles - The Right Time
Now, with the right wind, we should go aloft right here.
Şimdi, doğru rüzgarla buradan hızlıca geçebiliriz.
We must go now... because they'll only be here for a short while.
Şimdi gitmelisin. Çünkü kısa süreliğine burada olacaklar.
Honey, if you don't want to go through with this... we can leave here right now, okay?
Hayatım, Eğer bu planımızı gerçekleştirmemizi istemiyorsan... Burada bırakabiliriz, Tamam mı?
Here we go. Now try one more time. Here we go.
Bir kez daha deneyelim.
Now, here we go.
- İşte böyle. - Kast ettiğim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]