English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Back inside

Back inside translate Turkish

2,789 parallel translation
Eventually we'll have to go back inside and have a serious talk about what we're going to do.
Sonunda tekrar içeri girip ne yapacağımız hakkında ciddi şekilde düşünmeliyiz.
- Stephen, go back inside.
- Stephen, sen içeri gir.
Get back inside.
İçeri girin.
I walked Toby outside and when I came back inside, it was here.
Tony'yi uğurladım ve sonra geri döndüğümde bu buradaydı.
- You gotta go back inside.
İçeri girmeniz gerek.
Bring him back inside at once.
Onu hemen içeri getirin.
Come on, we'll go back inside.
Hadi gel. İçeri girelim.
I almost came back inside. It's just...
O zamanda biliyordum, içeri girip...
Get back inside
İçeri gir.
If I don't get my cut, I bet I could find a dozen parole violations throw you back inside.
Payımı alamazsam içeri girince en az bir düzine ihlal ile karşılaşacağıma bahse varım.
Kicked more guys back inside last month than I did.
Geçen ay içeri tıktığım adam sayısından fazlasını kodese sokmuşsun.
Go back inside!
! İçeri gir!
Go back inside, take a look.
Sen git içeri bir bak.
I got to go back inside.
İçeri girmem gerek.
It's recreation time for the first block, those below must go back inside.
Birinci blok için dinlenme vakti geldi, aşağıdakiler içeriye girmeli.
Why don't you go back inside your house and let me deal with her?
Neden içeri girmiyorsun sen? Onunla ben ilgilenirim.
Before she goes back inside... do it.
İçeri girmeden önce... yap hadi.
He went back inside.
İçeri girdi.
Outside perimeter, come back inside.
Tamam. Dış güvenlik, içeriye girin.
We'd better get back inside.
İçeri geçsek iyi olur.
Yeah, uh, Corinne, let's go back inside, all right?
Hadi Corinne, içeri girelim.
Cece, go back inside.
Cece, içeri gir.
Go back inside, Ryan.
İçeri gir, Ryan.
I said go back inside!
İçeri gir, dedim!
Dropping the body and just running back inside.
Bir cesedi bırakıp içeri kaçıyoruz hemen.
Hey, go back inside.
İçeri girin.
Go back inside.
İçeri girin.
Like, so sandwich those words and try to make'em rhyme inside of the phrase and then come back outside and try to, you know, try to rhyme with the word that I ended on the snare.
Bu kelimeleri sandviç yapıp onları ifadelerimin içinde kafiyeli yapmaya çalışmak ve sonra tekrar başa sarıp bilirsin, kelimeyle rhyme yapmak tam snare'e gelecek şekilde.
Damage to the inside of front and back?
Hem ön hem arkada içerden hasar mı var?
There's damage to the inside of both front and back ribs.
Hem ön hem arka kaburgaların içinde hasar var.
And you can give me back that spoon you've got stashed inside your pinafore.
Sen de bana önlüğüne sokuşturduğun kaşığı geri verebilirsin.
- Get back inside now! - Don't say I didn't warn you.
- Hemen içeri gir!
- Get back inside!
- İçeri gir!
All right, all right, but before we do that- - a moment ago when she was shoving you, there wasn't something deep down inside where you just wanted to pop her back?
Tabii, tabii, ama bunu yapmadan önce - bir dakika önce o kadın senin üstüne yürüyordu, İçinde, derinlerde bir şey ona bir tane patlatmak istemedi mi?
I remember thinking just to forget about it and I didn't really need it, but... something inside me told me to turn around and go back.
Boşvermeyi düşündüğümü hatırlıyorum telefona ihtiyacım yoktu ama içimden bir şey geri dönüp almamı söyledi
About a hundred yards back that way, there's a blanket thrown over the barbed wire and footprints inside and out.
Arka tarafta yaklaşık 90 metre dikenli telin dışına atılmış bir battaniye var ve içinde ve dışında ayak izleri.
In 1996, I published With Nails, which was a compilation of film diaries, and I wanted the fly covers on the inside of the book, the back and the front.
1996 yılında'With Nails'i yayınladım. Film günlüklerinden oluşan bir derlemeydi. İstedim ki kitabın iç kısmında, ön ve arka kapağında gezineyim.
There's still a chance, brother, to take those shriveled little raisins you call testicles and put them back where they belong inside your scrotum, which, I reiterate must be clearly shorten.
Öyle san. Sadece testis diye geçindiğin o iki kuru üzümü al ve ait oldukları yere, skrotumuna geri sok. Bu arada skrotumun Tıraşlı olması lazım.
Just went back inside.
- Şimdi içeri girdi.
She should be back soon, so if you want to wait inside...
Birazdan gelir, içeride beklemek istersen...
So that was in the back of my mind for many years and then, many years later, I came across this, um, re-release of Coming From Reality and inside, the liner notes said, " There were no concrete cold facts about the artist known as Rodriguez.
Bundan dolayı aklımın bir köşesinde yıllarca kaldı ve sonra, yıllar sonra, tesadüfen bunu buldum,... yeniden yayınlanan Coming From Reality ve içinde, ek bilgilerde şöyle diyordu,... " Rodriguez olarak bilinen sanatçı hakkında hiçbir somut gerçek yoktu.
Several parolees who got sent back inside...
Birkaç mahkum, kendilerine tuzak kurduğu iddiasıyla hakkında şikayetçi olmuş.
Suddenly, the back of that pupa split open, and a big black bee popped out from inside.
Sonra bir anda o pupanın sırtı parçalanıp açıldı ve içinden büyük bir siyah arı çıkıverdi.
All we have to do, is get in to one of their labs, plant the formula inside it, and get out of the lab, so that we can get back in again to take out what we've just put in.
Tek yapmamız gereken, laboratuvarlarından birine girmek, formülü yerleştirmek, geri dışarı çıkmak, böylece tekrar içeri girip, koyduğumuzu geri alabiliriz.
You have to pray that Lincoln is still inside, that he can hear us and he's listening, that he wants to come back.
Lincoln'un hala içeride sizi duyuyor olması ve geri dönmeyi istemesi için dua edin.
When those inside have had their fill they change places, leaping back over the fence and allowing the second sitting to begin.
İçerdekiler karınlarını doyurduğunda çitin gerisine doğru kaçınarak, bekleyen turnaların yemesi sağlanıyor.
♪ yeah, yeah, yeah not being called back to the finale, it would just... it would really kill me inside.
Final için geri çağrılmamak beni gerçekten çok üzer.
Two went into the victim's back, and then one shot hit inside the passenger door right here.
İkisi kurbanın sırtına isabet etmiş, biri de yolcu tarafındaki kapıya.
I-I-I tried to talk him down, but then he... he got back into his car and reached inside of his glove box.
Onunla konuşmaya çalıştım ama o arabasına geri döndü ve torpido gözünü açtı.
Selling drugs, inside and outside these walls, behind my back?
Bu duvarların içinde ya da dışında, benim haberim olmadan uyuşturucu ticareti yürütmek.
Laura's got her job back at Entirely Tiles so we have someone on the inside.
Evet. Laura, Entirely Döşemecilikteki işine geri döndü. Yani içeride bir insanımız var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]