English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Business good

Business good translate Turkish

1,794 parallel translation
Is business good?
İşler nasıl?
It's just good business.
Bu iyi bir iş.
Leaving it for the winning side, that's just good business.
Kazanan tarafa geçmek ise oldukça iyi bir iştir.
It's just good business.
Bu sadece bir iş.
It's just good business.
Bu sadece iyi bir iş.
- Good thing you're minding your own business.
Kendi işine bakman ne kadar da iyi.
- Business must be good.
İşlerin tıkırında gibi görünüyor.
I got a good business.
İyi bir işim var.
Business is good.
İşler iyi.
Business is good. It's almost like the good old days.
İşler iyi, tıpkı eski günlerdeki gibi.
Business is good!
İşlerim çok iyi!
The picture business has been good to me.
Film işi bana gayet adil davrandı.
The film business is a cruel and shallow money trench... a long plastic hallway... where thieves and pimps run wild... and good men die like dogs.
" Film dünyası, hırsızların, pezevenklerin cirit attığı uzun plastik bir geçit, iyi insanların birer köpek gibi öldüğü acımasız ve sığ bir para çukuru gibidir.
You can retire anytime and know your business is in good hands.
İstediğin zaman emekli olabilir ve işini iyi ellerde olduğunu bilirsin.
Business is good, I see.
Anlaşılan işler iyi gidiyor.
Whenever business is good I come here to have a good imported drink.
İyi para kazandığımda... ... buraya gelir, ithal içki içerim.
Good marriages are my business.
İyi evlilikler benim işimdir.
So good! You're still in business?
- Hala iş içinde misin ¿
I hear business is good.
İşler nasıl?
It is a good little business.
Güzel bir şey.
Have a good day's business.
Hayırlı işler dilerim.
You guys are such good actors you're the ones messing with my business
Adamlarınız çok iyi oyuncular olmalı. Benim işimle uğraşıyorsunuz.
And that's good. Which is why I'm not even in the DVD business anymore..
Bu iyi.Bu neden düzenli dvd satamadığımdır...
Goddamn, looks like business has been good.
Vay canına, işler iyi galiba.
They good business.
İş yapıyoruz.
Under your recommendations, business is good but...... this have to end
Yine de seni görmemem lazım. Peki neden? Yoksa biri bir şey mi dedi?
I'm just doing good business.
Sadece iyi ticaret yapıyorum.
Find out tonight, but could we stay off the business and have a good time?
Bu akşam hallet, ama işi bırakalım ve iyi vakit geçirelim olur mu?
I'm good for it. Jimmy. If we start taking bets from ourselves, the whole business is gonna go south.
Eğer meşgulse bekleyebilirim, ama- -
Your mother and me thought... it'd be good if you took over the business.
Annenle düşündük de işin başına geçmen iyi olurdu.
Comic business must pay pretty good.
Çizgi roman işi epey kazandırıyor olmalı.
But she understands good business better.
Ama iyi işten daha çok anlar.
It'll come to no good, this Hades business.
Bunu sonu iyi değil, şu Hades işinin.
Race Week is good for local business, right?
Yarış güzel bir yerel etkinlik, değil mi?
Business must be good.
İşler tıkırında olmalı.
Good, of course, finding out everything we can about the people who are piloting our planes is our business.
Güzel, tabii ki, ama bizim işimiz uçaklarımıza pilotluk yapacak kişiler hakkında her şeyi bilmek.
I don't think I did a very good job in taking my own advice, drawing that line, business and personal.
İşimle ve özel hayatımla alakalı tavsiyelerime kulak asmayarak, işleri bu hale getirmekle, iyi bir iş yapmış sayılmam.
Or I guess as you would say... it's good business.
Senin söyleyebileceğin gibi, "iyi bir iş", değil mi?
It's none of my business, but I could give you some good tips.
Üstüme vazife değil ama birkaç tavsiye verebilirim.
Champ gets a bonus when business is good.
Champ işler iyi giderse ikramiye alırdı.
Business is good.
İşler iyi gitmiş.
MAYBE YOU HAVE SOME UNFINISHED BUSINESS OR SOMEONE WHO YOU NEED TO SAY GOOD-BYE TO.
Belki de hala bitirilmemiş bir işin vardır ya da elveda demek istediğin biri
It's good for business.
İş için güzel bir şey.
It's not good for the business.
Bu iş için, hiç de iyi değil.
Good Lord, we're in the spy business.
Tanrım, casusuz. Bari iyi yalan söyleyin.
It's a cover. They must have an operation money laundering. Stan has been dealing the business of the game in this territory, and is good at that.
Herkes kendi soruşturmasına devam edecek, böylesi en iyisi
The show's been good for business and for me.
Dizi iş için de, benim için de iyi gidiyor.
Mmm. It's good for business too.
İş için de iyi olacak.
Besides, a little war's always good for business, isn't it?
Ayrıca, küçük savaşlar her zaman iş için iyi olmuştur, öyle değil mi?
You know, even when it doesn't make good business sense, you just want your kids to be happy.
İş açısından mantıksız da gelse çocuklarını memnun etmek istiyorsun.
But thank you for the "good man" business.
Ama "iyi adam" oyunu için sağol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]