But why me translate Turkish
2,649 parallel translation
But why me and not the others?
Ama neden ben de bir başkası değil?
- But why me?
- Neden ben?
You wanna give me something, give me something. But why don't you put the candidate on?
Bana birşeyler vermek istiyorsan,... ver ama neden bunu bir adaya yüklüyorsun?
This is great news, but why couldn't you just email me?
Bu harika bir haber ama, neden bunu bana e-posta olarak göndermedin?
I mean, well, you let me in, but in general, w- - Why so much tape, Jay?
Şöyle diyeyim, genel anlamda... Niye bu kadar bant var, Jay?
She wouldn't say why, but she promised me it wasn't to buy drugs or anything like that.
Nedenini söylemedi ama uyuşturucu ya da öyle bir şey almak için olmadığına yemin etti.
I know you and I haven't been the best of friends for the past couple years, but, uh why'd you stick your neck out for me?
Biliyorum son yıllarda seninle fazla iyi geçinemiyoruz ama... Neden benim için kendini tehlikeye atıyorsun?
But why are you telling me about Han Tae Sun?
Bunu neden bana söylüyorsun?
But why don't you love me?
Ama neden beni sevmiyorsun?
You don't tell me why but you just want me to keep quiet. Is that right?
Nedeni bilmeden sessiz kalmamı istiyorsun, öyle mi?
The fact that you have avenged me one thing, but why involve Imelda?
Bana intikamın tamam ama neden Imelda'ya? ! ...
But see, it kind of worries me what you said, let me tell you why.
Şu var ki, söylediklerin beni biraz endişelendirdi. Nedenini söyleyeyim.
OK, it's a little true. But if you think she still hates you, you're wrong. Because why would she tell me to invite you to dinner?
Tamam, biraz doğruluk payı var ama hâlâ senden nefret ettiğini sanıyorsan yanılıyorsun çünkü öyle olsa neden seni yemeğe davet etmemi söylesin ki?
Forgive me, but why am I here?
Kusura bakmayın ama neden buradayım?
I know that this sounds crazy, but why don't you just come back to San Francisco with me?
Çılgınca geldiğini biliyorum ama benimle San Francisco'ya dönsene.
I don't know why it got me, but it just got me.
Neden etkiledi bilmiyorum fakat etkiledi işte.
But why can't you just tell me?
Neden yerini bana söylemiyorsun?
But why wouldn't he tell me that himself?
Neden kendisi anlatmıyor?
"Why?" But it was a " Why me?
- "Niye" mi? - Ama, "Niye ben?" di.
Excuse me, but why we eat not just lawyers?
Afedersin Niye avukatı yemiyoruz?
But I wanted you to say to my face why you didn't tell me about the DEA's plan to bust my shipment.
Ama DEA'in sevkiyatı basacağını neden bana söylemediğini yüzüme karşı izah etmeni istedim.
But tell me, why do you have the officer - to be the officer transferring this order?
Şimdi söyle bana, neden nakil emrini yerine getiren sensin?
But why would Amol Palekar lie to me?
Amol Palekar bana neden yalan soylesin ki?
- But why are you with me?
- Ama neden benimlesin?
None whatsoever, but, uh, it does have me a little bit curious as to why.
Kim olursa olsun. Aslında bende merak uyandıran.. .. neden böyle bir şey yaptıkları.
But'why me.
Ama neden ben?
He doesn't listen. See? It's really natural for couples to look to me to referee, but it's honestly not why I'm here.
Çiftlerin hakemlik yapmamı beklemesi çok normal ama burada olmamın sebebi bu değil.
But that's not why you hate me.
Ama benden bu yüzden nefret etmiyorsun.
Just had to find out why. But I never thought you'd blow me off for money.
Nedenini çok düşündüm... ama beni para için bırakacağın aklıma gelmezdi.
But why are you telling me this now?
Ama bunu bana neden şimdi söylüyorsun?
But that still doesn't explain why you told me you weren't in town.
Ama bu bana neden şehirde olmadığını söylediğini açıklamıyor.
He saved my life, but he couldn't touch me. Why?
Hayatımı kurtardı, ama bana dokunamadı.Neden?
But that b * * * * of a wife you have... why did she have to talk to me?
Senin o sürtük karın. Neden bana laf atmak zorundaydı?
But I don't understand why you felt you couldn't talk to me.
Ama benimle neden konuşamadığını anlayamıyorum.
But instead, we need to discuss why the ME's report says Margaret Whittaker was smothered to death. What?
Ama bunun yerine, neden adli tıp raporunda Margaret Whittaker'ın boğularak öldürüldüğünün yazdığını konuşmalıyız.
you do understand why all--all these years, i-i didn't- - you look at me... i look at you... but all we see is her.
- Onca yıl nedenini anlıyorsun, ben - - Bana bakıyorsun... Ben sana bakıyorum ama tek gördüğümüz şey, O.
Okay, but why call me?
Tamam, peki beni neden aradın?
Look, all I've ever tried to do was be your friend, but friends don't treat each other the way you treat me, so if you really think you're better off without me, then why don't you try it out?
Bak, ben yalnızca arkadaşın olmaya çalışıyordum ama arkadaşlar birbirine senin bana davrandığın gibi davranmaz. O yüzden gerçekten bensiz daha iyi olduğunu düşünüyorsan neden bir denemiyorsun?
I know you're not with me for that, but why. And that is not pluck.
Çünkü biliyorum saçım için değil, benim için benimlesin ve bu da yolunmaz.
Now, I'm not going to tell you your job, Prime Minister, but I can't see why you want to set me up as the head of a very expensive public inquiry team if you're going to dish out surmise and half-truth to the Fourth Estate before I've got my feet under the desk.
Size işinizi söylemek istemiyorum başbakanım ama medyaya yarı gerçekler ve kanaatlerinizi söyleyecekseniz böyle çok pahalı bir halk soruşturmasının başına beni neden getirdiğinizi anlamıyorum.
But mostly I just keep wondering, why did he have to wait until the end of the world to tell me?
Aslında merak ettiğim, bunları bana anlatmak için neden dünyanın sonunu beklediği..
That's why you've been so distant. But why would you not tell me?
Bu yüzden bu kadar uzak duruyordun, bana neden söylemedin?
And I... I know that's hard for you, but that's why you have me- - to balance things out.
Ve... senin için de zor olduğunu biliyorum ama bu yüzden bana sahipsin...
Ladies, I appreciate you spending time with me while Blaine recovers, but why are you being so weird and serious?
Hanımlar, Blaine iyileşirken benimle vakit geçirdiğiniz için minnettarım ama neden çok garip ve ciddi davranıyorsunuz?
But if you saw me with Captain Abrar... then why did you come to the airport with me?
Peki madem beni Yüzbaşı Abrar ile gördün o zaman neden benimle birlikte havaalanına geldin?
- No, damn listen, I love what the movement has given me, but I don't understand why I have to live like that to love God.
- Hayır. Bak, buranın bana kazandırdığı şeyi seviyorum. Ama Tanrı'yı sevmek için neden bu şekilde yaşamak zorunda olduğumu anlayamıyorum.
And then for ten very long minutes he told me point by point why every word out of my mouth was not only wrong, but potentially the dumbest thing any politician had ever said.
Ama o çok uzun 10 dakika boyunca tek tek, ağzımdan çıkan kelimelerin sadece yanlış değil aynı zamanda da potansiyel olarak bir politikacı tarafından söylenebilecek en aptalca kelimeler olduğunu söyledi.
But why do they have to take pictures of me in an orange jumpsuit picking up beer cans?
İyi de niye turuncu tulumun içinde bira kutularını toplarken resmimi çekiyorlar?
But I was wondering why Gossip Girl was being so nice to me lately.
Ama açıkçası merakta ediyordum acaba Dedikoducu Kız bana son zamanlarda neden bu kadar iyi davranıyor diye.
I understand why you did what you did today, but I need to know, for me, for us...
Bugün yaptığın şeyi neden yaptığını anlıyorum ama kendim için, bizim için bilmeliyim.
And much later in my life when I ask her : " But why, you know, you never kiss me? She was so surprised at the question.
Ve yıllar sonra ona neden beni hiç öpmediğini sorduğumda o kadar şaşırmıştı ki...
but why 1666
but why not 79
but why are you here 25
but why now 44
but why you 19
but why here 30
why me 1045
mexico 335
metro 61
merci 624
but why not 79
but why are you here 25
but why now 44
but why you 19
but why here 30
why me 1045
mexico 335
metro 61
merci 624