English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Can't do this

Can't do this translate Turkish

11,490 parallel translation
I'm sorry, I-I can't do this.
Üzgünüm. Daha fazla devam edemeyeceğim.
Sorry, mate, I can't do this, this is crazy school.
Üzgünüm dostum, yapamam, deli saçması bu.
I can't do this without him.
Bunu sensiz başaramam.
- I can't do this. This is crazy school.
- Yapamam, deli saçması bu.
You can't do this!
- Yapamazsın bunu!
This case, you know, could've been a futile exercise for the last month if we ended up with people that can't do that.
Eğer karşımızdakiler böyle insanlar değilse bu dava için son bir aydır boş yere çabalıyoruz demektir.
Because the thought of him being innocent of this crime, um, and sitting in prison again... for something he didn't do, and now for the rest of his life without a prayer of parole, um... I can't take that.
Çünkü bu suçu işlemediği hâlde yeniden hapse atıldığı ve işlemediği bu suç yüzünden bu kez şartlı tahliye olmaksızın ömrünün geri kalanını hapiste geçireceği düşüncesini yüreğim kaldırmaz.
You can't do this to me.
Bunu bana yapamazsın.
You can't do this to me!
Bunu bana yapamazsın!
If you can't do this, look for other jobs!
Üstesinden gelemiyorsan kendine başka bir iş bak! Ha?
- Can't you just do this one thing for me?
- Benim için sadece bir tek şey yapamaz mısın?
Y'all can't do this.
Bunu yapamazsınız.
I can't do this anymore, Newt.
Artık bunu yapamam Newt.
I can't watch you do this to yourself anymore.
Kendine yaptıklarını izleyemem artık.
I can't do this.
Bunu artık yapamam.
I can't do this.
Yapamam.
Rick, I can't do this. I can't d...
Rick, yapamam!
You can't do this kind of shit, man!
Böyle bana yapamazsın.
No, I can't do this.
Hayır, bunu yapamam.
Well the truth is, I haven't, but you and me can do this together... because knights in shining armour don't exist any more.
Gerçek şu ki başaramadım ama bunu birlikte başarabiliriz. Çünkü artık parlak zırhlı şövalyeler yok.
- I can't do this, I'm not...
- Bunu yapmayacağım, Ben...
I can't do this anymore.
Artık bunu yapamam.
I can't do this right now.
Bunu şimdi yapamam.
I can't do this around the house.
- Bunu evin çevresinde yapamam.
You can't do this without me.
- Bunu bensiz yapamazsınız.
Why? I can't do this.
- Bunu yapamam.
Listen, Chuck. I can't do this.
Dinle Chuck, bunu yapamam.
I can't do this.
Uğraşamam.
Vinny. I can't do this without giving you an anesthetic.
Vinny, sana anestezi uygulamadan yapamam bunu.
I deal with parents every day who should have never brought a life into this world, but most of them are poor or addicts, which I don't forgive them for, but I can understand why it might be hard for them to do the right thing.
Her gün bu dünyaya asla birini getirmemesi gereken ailelerle uğraşıyorum. çoğu fakir ya da bağımlı ki bunun için affetmiyorum ama yine de doğruyu yapmanın onlar için zor olacağını anlıyorum.
I don't know if I can do this.
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum.
Ray, we can't do this.
Ray, bunu yapamayız.
You can't do this.
Bunu yapamazsın.
This is us, we can't get to the phone right now, you know what to do.
Şu anda meşgulüz Mesajınızı bırakın
- I can't do this...
- Bunu yapamaya...
I don't know if I can do this.
Bunu başarabilecek miyim bilmiyorum.
I can't do this.
Yapamayacağım.
You know what you can do, you can burn this whole place down so I don't have to do this fucking nostalgia night.
Ne yapabileceğini biliyorsun, burayı komple yakabilirsin böylece bu boktan nostalji gecesini yapmak zorunda kalmam.
I can't believe I'm about to do this.
Ben inanamıyorum Bunu yapmak üzereyim.
You can't do this, you can'do dat, whaddya want us to do, Quirey, just sit up here, do nothing?
Onu yapamayız, bunu yapamayız. Ne yapalım peki Quirey, boş boş oturalım mı?
I can't do this.
Bunu yapamam.
Find my family, I can't do this.
Ailemi bulmak... bunu yapamam.
- Andrew, I can't, I can't do this now.
Andrew, şu an bunu yapamam.
- What do you mean, you can't do this now? Look I just want to talk to my daughter for a second.
Bak, sadece kızımla birkaç saniye konuşmak istiyorum.
- I can't do this.
Yapamam.
I have a trial in two days that I'm not prepared for so I can't do this with you today.
Top çizgiyi geçmedi. Gol geçerli değil! Ne?
You know, I can't do this.
Bence esmerliği az bile. - Hindistan'da saat kaç?
Look, we can't do this, OK? This is wrong!
Bak, bunu yapamazsın?
You can't do this!
Bunu yapamazsınız.
Don't worry men, we can do this.
Korkmayın baylar, bunu yapabiliriz!
Well, I really hate to do this to you, but, um, I really can't wait any longer.
Bunu sana yapmaktan cidden nefret ediyorum ama dayanamıyorum artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]