This is not good translate Turkish
2,076 parallel translation
This is not good.
Bu hiç hayra alamet değil.
This is not good.
Gidişat kötü vallaha.
No, no. No. This is not good enough.
Hayır, yeterli bir mazeret değil.
This is not good enough!
Mazeret olamaz bu!
Get'em up! This is not good.
Bu iyi değil.
This is not good.
Bu hiç iyi değil.
Okay. This is not good.
Bu hiç iyi değil.
This is not good.
Bu hiç de iyi değil.
This is not good. I am definitely going to be fired tomorrow.
Yarın kesin kovulacağım.
Oh, this is not good.
Bu iyi değil.
No, no, no, this is not good.
Hayır, bu iyi değil.
Oh, God. This is not good.
Tanrım, bu hiç iyi değil.
This is not good radio!
Böyle radyo olmaz!
Fi, this is not good.
Fi, Bu iyi değil.
'Shit, man. This is not good.
Bu hiç güzel değil dostum.
Um...'this is not good at all.
Hem de hiç değil.
Mike, this is not good.
Mike, bu hiç iyi değil.
Fi, this is not good.
Fi, bu iyi değil.
Mikey, this is not good.
Mikey, bu hiç iyi değil.
This is not good.
Bu iyi değil.
Oh, this is not good.
Ohh, Bu hiç iyi olmadı.
This is not good.
Hiç iyi değil.
This'One Shot Nandu'is only good to look at not to live with.
Bu'Tek Vuruş Nandu'sadece bakmak için güzel Birlikte yaşamak için değil.
This is not a good idea.
Bu hiç de iyi bir fikir değil.
This is not a good time to bring Lois in too.
Lois'i buna dahil etmek için uygun bir zaman değil. - Lois mi?
This kind of stress is not good for lily.
Böyle bir stres Lily için uygun değil.
You know, I think this is not easy, but you're doing really good.
Bunun kolay olmadığını biliyorum ama gerçekten iyi gidiyorsun.
Maybe there's a person in this world Who looks good in bike shorts, But my boyfriend is not that person.
Bu dünyada bisiklet şortunun yakıştığı bir insan olabilir ama o insan erkek arkadaşım değil.
This is just not a good way to start my first year... on cross-country.
İlk kros yılımda bu hiç de iyi bir başlangıç değil. Bowling kalemimiz var...
Yeah, I can see, this is not a good time.
görüyorum ki iyi bir zaman değil. sadece bir soru soracağım.
You guys, you guys, this is not good.
- Bu iyi olmadı.
Uh, this is really not a good time.
Uh, Bu gerçekten iyi bir zaman değil.
- This is not a good idea.
Bu iyi bir fikir değil.
This is really not a good time.
Gerçekten iyi bir zaman değil.
If this wolfman thing is true, I've seen enough movies to know it's not good.
Bu kurtadam olayı doğruysa, bunların iyi yaratıklar olmadığını öğrenecek kadar film izledim.
No, this is not a good idea, my daughter.
Yok, iyi bir fikir değil kızım.
This is not a good sign.
Bu iyi bir işaret değil.
This is really not a good time.
Bu pek iyi bir zamanlama değil.
It's just that we... we started talking about business, and... you know, this is really not a good time.
Biz... Biz sadece iş kurmaktan bahsediyorduk, ve... Bak, bu gerçekten iyi bir zaman değil.
I'm--I'm not so sure this is such a good idea I talk about this stuff.
Bu konuda konuşmamım iyi bir fikir olduğundan pek emin değilim.
Honey... Honey, this is not a good idea.
- Tatlım, bu hiç iyi bir fikir değil.
He told me to come in here and make sure this thing is good, and I'm trying to do that, but I'm not gonna do it with the history of California.
- Ne dedi? Buraya gelip oyunun iyi bir şey olduğundan emin olmamı istedi benim de yapmaya çalıştığım bu ama bunu California tarihiyle yapamam.
This is not good.
- Bu iyi değil.
But if this kid is not who you two say he is... Let's just say it's a good thing that catering business is working out well for you.
Ama bu çocuk eğer söylediğiniz şey değilse umalım ki o yemek işi size iyi kazandırıyordur.
This guy is the kind of pond scum that intimidates good, hardworking people into not testifying.
Bu adam, iyi, çok çalışan insanları tanıklık yapmasınlar diye tehdit eden işe yaramazın teki.
Now the thing is, even with a telescope this big, the human eye is just not good enough to pick out the detail that was needed.
Bu kadar büyük bir teleskopla bile insan gözü ihtiyaç duyulan detayı algılayabilecek yeterlilikte değildir.
This is the story of failure... of my failure... and how all that is good is not me.
Bu bir başarısızlık hikayesidir. Benim başarısızlığımın. Dünyada iyi olan hiçbir şey ben değilim.
Dude, this is not a good idea!
Ahbap, bu iyi bir fikir değil.
It may not seem like it now but this is for your own good.
bunu yapmaktan hoşlanmıyorum fakat bu senin iyiliğin için.
This is a good job, and I'm not giving it up because you're jealous of him and his success.
Bu iyi bir iş, onu ve başarısını kıskanıyorsun diye işimden istifa edecek değilim.
I'm not sure this is such a good idea, Sarah.
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim, Sarah.
this is 5015
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is a bad idea 175
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is a bad idea 175
this is good 1083
this isn't 241
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is amazing 700
this isn't over yet 34
this is great 1205
this is nice 565
this is all my fault 379
this is megan 17
this isn't 241
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is amazing 700
this isn't over yet 34
this is great 1205
this is nice 565
this is all my fault 379
this is megan 17