Up to you translate Turkish
92,845 parallel translation
They look up to you.
Sana saygı duyuyorlar.
Yeah, but it's up to you to decide where we go next.
Evet, ama sonrasında nereye gideceğimiz size bağlı.
I'll make it up to you, sir.
Telafi edeceğim, efendim.
I think that you need to shut the fuck up.
Bence çeneni kapasan iyi olur.
According to The Life-Changing Magic of Tidying Up, you should only have items in your home that... spark joy.
Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle Topla Rahatla kitabına göre evinde sadece neşe uyandıran eşyalar barındırmalısın.
Well, if you guys need a place to stay until you make it big, I can set you up with something.
Eğer para kazanana kadar kalacak yere ihtiyacınız varsa size bir şey ayarlayabilirim.
I don't want to oversell it for you, but what it lacks in dignity it makes up for in horrifying spectacle.
Sana abartarak övmek istemiyorum ama itibar eksikse en azından manzarası olsun yeter.
'Cause it-it looked like you spent the whole morning with my folks, laughing and ganging up on me and making fun of me for not coming down to breakfast. Lucy, we're just "Bananagraming."
Lucy, sadece Bananagram oynadık.
All right, so, an IRA is an account where you set aside a portion of your pre-tax income... up to 5,500 bucks a year, or $ 6,500 when you hit 50.
- Pekâlâ, IRA, vergi öncesi gelirinin bir kısmını kenara koyduğun bir hesap. Yılda 5500 dolara kadar. Ya da 50'ye ulaştığında 6500 dolara kadar.
- Mm-hmm. Did you want to settle up for your drinks at the bar?
İçkilerinizi barda içmek ister misiniz?
I don't know how I... I can make it up to her, you know?
İşleri nasıl yoluna koyacağımı bilmiyorum.
You get Sullivan and Neptune to put one more foxhole up there.
Sullivan ile Neptune şuraya bir tane daha siperlik yapsın.
And it kills me to think that our boys are gonna wind up just like you.
Evlatlarımızın senin gibi olacak düşüncesi beni korkutuyor.
May the road rise up to meet you.
Yollar sizi birleştirsin.
You just send them up ahead and you leave them to it.
Sadece ileride onları göndermek ve buna bırakın.
Like, how are you allowed to blow something up and not get into trouble?
Gibi, nasıl bir şey havaya uçurmak için izin verilir ve belaya değil?
As you catch up to me, the strangest thing happens :
Sen bana yetişirken çok tuhaf bir şey oluyor :
When I grow up, I want to be a scientist, just like you.
Büyüdüğümde ben de sizin gibi bir bilim adamı olmak istiyorum.
How do you get up and go to work?
Sabahları kalkıp işe gitmeyi nasıl başarabiliyorsun?
They are going to lap you two up.
Sizi memnuniyetle kabul edeceklerdir.
Is somebody coming to pick you up?
Seni almaya gelecekler mi?
Also, um, I was wondering what you were up to this weekend?
Bir de bu hafta sonu ne yapıyorsun diye soracaktım.
You said you would come up with a formula to freeze time.
Zamanı dondurmak için bir formül bulacağını söylemiştin.
If Lucy wants to take this step with you, it is up to her.
Lucy seninle bunu yapmak istiyorsa bu ona kalmış.
You learn what it's like to see the light go out in a man's eyes moments after you shot him close up.
Bir adamı yakın mesafeden vurduktan sonra gözündeki ışığın nasıl söndüğünü öğreniyorsun.
And he opened you up to a whole host of problems.
Ve başına bir sürü iş açtı.
Next time I tell you to shut up, shut up!
Bir daha çeneni kapatmanı söylersem, çeneni kapat!
I gave up a piece of my soul to find you.
Seni bulmak için ruhumun bir parçasından vazgeçtim.
- Because you said to wrap it up.
- Çünkü toparlayalım dedin.
You won't come across as very admirable but at least you had the guts to own up.
Kimse seni tebrik etmeyecek ama en azından cesaretin var.
Under the Terrorism Act, they can hold you up to 14 days without charge.
- Terörizm kanununa göre suçlama olmadan seni 14 güne kadar tutabilirler.
You got your request to dig up Linda.
Linda'nın mezarını açmaya izin verdi.
Siobhan, if you've made up your mind not to testify, that's your right.
Siobhan, ifade vermemek konusunda eminsen bu senin hakkındır.
I used to wonder what you and that toe-rag Pullings was up to.
Pullings piçiyle ne yaptığınızı merak ediyordum.
Kirby, what are you up to?
Kirby, ne işler çeviriyorsun?
You can't send'em back, we're gonna have to start rounding'em up. - Like cattle?
Madem onları geri gönderemiyorsun, o hâlde hepsini toplamaya başlamamız gerek.
You think you're the first one to take up this fight.
Bu mücadeleyi ilk veren kişinin sen olduğunu sanıyorsun.
You're up to something, and it's not saving the planet.
Birşeyler yapıyorsun ve bu gezegeni kurtarmayacak.
How about you run along back to that district of yours and start crowing about all the jobs that our partnership is gonna create, and then, how about you get down on your knees and pray that what my people dig up out of the ground
Sen o bölgene gidip ortaklığımızın eseri olacak tüm o işleri bülbül gibi şakımaya ne dersin? ... ve sonra, dizlerinin üzerine çöküp adamlarımın yerin dibinden kazıp çıkaracağı şeyin senin bedenin olmaması için dua etmeye ne dersin?
I allowed myself to be swept up in the whirlwind that you create. I was blinded by my feelings, but Bertha has opened my eyes.
Hislerim beni kör etmişti ama Bertha gözlerimi açtı.
You went to jail. And two weeks after you get out, the man who profited off your incarceration winds up dead.
Ve siz çıktıktan iki hafta sonra sizin hapse girmenizden kâr sağlayan adam öldü.
Who did you wank to, growing up?
Ergenliğinde kime bakıp 31 çekerdin?
You know, to wake his eyes up.
Biraz canlandırmak için.
You know, I'm trying to get back home to my baby girl one day, and this might be the only way to avoid all the fucked up shit that keeps finding me.
Günün birinde kızıma dönmeye çalışıyorum. Peşimi bırakmayan boktan belalardan kaçmanın tek yolu bu olabilir.
So, what you been up to, man?
Sen neler yaptın dostum?
Fuck her. I don't wanna talk to her. You think I wanna talk to her after she fucked up my life?
Onunla konuşmak istemiyorum, hayatımın içine sıçtı.
You need to start the car and back it up, please.
Cinsel taciz! - Arabayı geri çekin lütfen.
Oh, you mean the part where you thought it would be a good idea to run up in here and tell me some shit that can make this whole thing fall apart if somebody heard you?
Biri duyarsa bütün anlaşmayı mahvedecek bir haberi vermek için hangi akla hizmet koşa koşa bana geldin?
You want her to keep that shit up?
Buna devam mı etsin?
- I don't think it's the coffee. I think it's, like, what happens to your intestines when you fuck up real bad.
Bence kendini dağıtınca bağırsakların bu hâle geliyor.
She put you up to this?
Aramanı o mu söyledi?
up top 130
up to me 18
up to 113
up to now 39
up to a point 30
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
up to me 18
up to 113
up to now 39
up to a point 30
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your left 71
to your place 20
to your family 22
to your mother 18
to your right 61
to your father 32
to yourself 36
you know 156049
you know what 23733
to your left 71
to your place 20
to your family 22
to your mother 18
to your right 61
to your father 32
to yourself 36
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24