Come down translate Turkish
16,721 parallel translation
Come down.
- Aşağı in.
Get her down, Luis! Come down!
- Seni indireceğim.
Alma, come down from there!
- İn aşağı Alma, gel buraya! Hadi.
- Come down! - Come on, get down.
İn aşağı, hadi alma aşağı gel.
- Alma! Come down!
- Baban burada, gel hadi.
Years of preparation and rehearsal come down to a single heartbeat in which one makes the impossible..... a reality.
Yılların hazırlanma ve provası, tek bir kalp atışına indirgendi. İmkânsızlığı, gerçekliğe çevirene.
Come down from there, child.
Aşağı gel yavrum.
Harry, come down!
Harry aşağı gel!
You need me to come down there?
Oraya gelmemi ister misin?
You should come down here.
Buraya gelmen lazım.
They'd come down for summer.
Yaz için aşağı inerlerdi.
Okay. Come down to the office.
Tamam, ofise gel.
Come down.
Aşağı gel.
Come on! Come down here!
Hadi buraya gel!
Come down.
Dışarı çık!
And I've come down from the mountain top to congratulate my old friend, Michael, on yet another award.
Ve dağın tepesinden aşağı indim. Eski arkadaşım Michael'ı başka bir ödülle tebrik etmek için.
Other police no come down to the Rosse Buurt.
Diğer polis Rosse Buurt için gelmemişti.
Come down!
Atla hadi!
- I'll come down with you, okay?
- Aşağıya kadar eşlik edeyim.
Wildlings come down, we always have to fight them first.
Yabaniler geldiğinde, onlarla ilk savaşan hep biz olduk.
Yo, come down man, it's cool.
Aşağı gel, dostum. Sorun yok.
And I just got the word from Justin... That he's ready to come down, so...
Justin aşağı inmeye hazır olduğunu söyledi, yani...
- India's run-rate has come down a little bit in the last 5 overs.
Hindistanın çalışma hızı 5 atıştan sonra biraz yavaşladı.
Come down!
- Aşağı in hadi, Luis indir onu.
- Come on, climb down.
- İn aşağı hadi.
But if the bubbles in your tummy go down and come out... someplace else, that could have a far nastier result.
Ama bu kabarcıklar karnından aşağıya gider. Başka bir yerden de kötü sonuçlanablir.
Come on, down you go.
Gel bakalım.
Let me handle this ma'am, come down. No, no, don't do that.
Hayır, yapma.
I'm gonna sneak down there want for him to come back in and blow him in half.
Gizlice aşağı inip dönmesini bekleyeceğim ve kafasını ikiye böleceğim.
Alright, you come on. You send her down.
Tamam hadi onu aşağı gönder.
Susannah, come on, down!
Susannah, hadi aşağı gel!
Come on, sit down with us for a while, why don't you?
Hadi ama, bizimle biraz daha otur. Param var.
Come and lie down
Hadi uzansana.
Well, then come on down to Thadland!
O zaman Thadland'e gelin!
So round up your bro-beans and come on down to the place where the fun never ends!
Şimdi tüm kankiloplarınızla toplaşın ve eğlencenin hiç bitmediği yere uğrayın.
Come on, lie down.
Hadi, uzan.
I wonder if... talk to you about it at dinner, but let's just, wanna come sit down?
Akşam yemeğinde konuşuruz diyordum ama neyse artık, oturmak ister misin?
Just chill here, you know. She's gotta come back down.
Kız aşağı iner nasıl olsa.
Come on, let's go down and see your dad.
Hadi, gidip babanı bulalım.
Now, come on, brother, let's see what's down there.
Hadi kardeşim, aşağıda ne varmış görelim.
You actually want to make me stand up and come over there and sit your scrawny ass down.
Gerçekten oraya gelip, seni oturtmamı mı istersin?
When we'd be down in the basement watching movies, when it would kind of all come together where, you know, that's when we drew Owen out.
Film izlemeye bodruma inip orada toplanmaya başladığımızda... O zaman Owen'a ulaştık.
Come on, sit down.
Hadi, otur.
Officer down in the old brewery tunnels, come quick!
Eski Brewery Tünellerinde memur yaralandı, çabuk gelin!
- Come on, Gia's down there.
- Hadi gidelim. Gia orada.
Perhaps, they will comprehend the hail of stones that will one day come crashing down through their precious blue skies.
Belki günün birinde değerli mavi semalarında yağan taş yağmurunu idrak edebilirler.
Come sit down, okay?
Otur hadi.
I assume you didn't come all the way down here in those shoes to go jogging.
Bu ayakkabılarla buraya koşmaya gelmediğinizi düşünüyorum.
Come sit down.
Gel otur.
Come on down!
Aşağı gel.
Lay down your arms and come out, or we shall fire the roof!
Silahlarınızı bırakıp dışarı çıkın yoksa çatıyı ateşe veririz!
come downstairs 38
come down from there 25
come down here 111
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
come down from there 25
come down here 111
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26