English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Comin' up

Comin' up translate Turkish

434 parallel translation
He says Yellow Hand's comin'up from the south with his Cheyenne...
Sarı El'in Cheyyenleri ile beraber güneyden..
I guess he ain't comin'up.
Yukarı gelemeyecek herhalde.
What's comin'up, a new gold rush?
Altınlara hücum mu?
He woke up in the middle of the night and thought he saw... a great big white hand comin'up at him over the edge of the bed.
Gecenin bir vakti uyanıp yatağının köşesinden... büyük beyaz bir elin kendisine doğru yaklaştığını zannetti.
Mean or not, folks ain't got no business comin'to our town cutting'up people!
Kötü ya da iyi, bu adamların kasabamıza gelip bizden birini doğramaya hakkı var mı?
- One ham and, bacon and. - Comin'up!
- Bir jambonlu bir de pastırmalı yumurta.
- What round's comin'up?
- Kaçıncı raunddayız?
Comin'up!
Geliyorum!
Got banged up, they say, comin'back from the drainpipe.
Dediklerine göre haşatı çıkmış, atık su kanalından geliyormuş.
Important business up and comin'. You're excused.
İzninizle, önemli bir iş.
When the cops are comin'up the stairs.
"... o da polisler merdivenlerden çıkıyorsa. "
Breakfast comin'up from a-left field.
Sol taraftan kahvaltı geliyor.
- # # [Band] - He's here. He's comin'up.
- Burada, yukarı geliyor.
Comin'right up.
Hemen geliyor.
Two omelets a-comin'up.
İki omlet geliyor.
It don't look like to me you're awful glad to see me... after comin'up all this way too.
Beni gördüğüne pek sevinmemiş gibisin. Bu şekilde ortaya çıkmış olmama da.
She called up all nervous and fluttery this morning to say she was comin'over.
Telefonda telaşlı ve sinirli bir şekilde geleceğini söyledi.
There's a church bazaar comin'up next week.
Gelecek hafta kilise pazarı var.
If they think I'm gonna clean it up, they got another thing comin
Bütün buraları temizleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
- Yes, sir. Comin'right up, Mr. Gant.
- Hemen getiriyorum, Bay.
Isn't that subject comin'up a little soon?
Artık bu konulara geliyoruz, öyle mi?
One napkin comin'up.
Harika bir peçete geliyor.
Comin'up behind us on the left.
Arkamızda, sol taraftan geliyor.
Next bet comin'up.
Sonraki bahisler geliyor.
- Comin'right up.
- Şimdi geliyorum.
They're comin'up that way!
Bu taraftan geliyorlar!
Honey, when you smile it's like the sun comin'up.
Tatlım, sen gülümsediğinde sanki güneş yeniden doğuyor.
Well, old Gay's sure comin'up in the world.
Eh, desene yaşlı kurt nihayet geri döndü.
Dayton comin'up.
Dayton'a geldik.
Well, I guess comin'up here for the first time like her,..... there might not seem much sense to it, for only five horses.
Sanırım onun gibi buraya ilk defa gelen biri için sadece beş at için bunun pek anlamı olmasa gerek.
If you got money comin'to you, the Dude is not pickin'up the tab for Rudy's bills.
- Boş ver. - Bakın, bayan. Derdiniz paraysa Züppe'nin, Rudy Martin'in faturalarıyla uğraşacak zamanı yok.
This is round two comin'up now.
Ama, şimdi ikinci round başlıyor.
Comin'right up.
Elbette.
- Comin'up, Chief.
- Hemen, Şef.
Comin'up.
Geliyor.
Keep some wood dry. Looks like there's a storm comin'up.
Kuru bir ağaç bul.Fırtına yaklaşıyor gibi.
I see a wagon train, a whole wagon train loaded up with whiskey a-comin'down on us from Julesburg.
Ben, uh... Bir araba konvoyu görüyorum, ağzına kadar viski dolu arabalar, Julesburg'dan bize doğru geliyor.
I met her on a steamer comin'up from Shanghai.
Onunla, Şanghay'dan gelen bir buharlı vapurda tanıştım.
He said that field we were comin'up to was it, and he would stop and show me.
O da yaklaşmakta olduğumuz alanın inşaat sahası olduğunu ve durup gösterebileceğini söyledi.
Between then and now, I'm comin'out to pick up my stuff.
Ama daha önce eşyalarımı alayım.
Two glasses comin'up. Oh!
İki bardak geliyor.
Your number's comin'up over there, and it's just too damn bad.
Senin asılma sıran yaklaşıyor, ve bu çok berbat bir şey.
Three, comin'up in the morning.
- Üç kişi, sabaha gelecekler.
... good brave lads comin'out here to kill themselves a real live injun puttin'up their forts in a country they've got no claim to...
bu ülkede şans yoktur...
Get back up on that widow's walk. If you see any of our soldiers comin', let me know at once.
Şimdi tekrar oraya çık ve herhangi bir asker görürsen bana haber ver.
Comin'right up, Lieutenant.
İşte geliyor, Teğmen.
And, uh, since I got a two-week vacation comin'up, I said to myself, " Go on down there, check out the area, look to see. Mmm.
Ve, uh, iki haftalık tatilim yaklaşırken, kendi kendime dedim ki, " oraya kadar git, bölgeyi incele, araştır.
We're gonna keep comin'back until you clean this bar up.
Bu barı temizleyinceye kadar da geleceğiz.
Gray lines comin like the sea wash, yelling'and sort of breaking up when they hit the blue ridge and then... fallin'back.
Sonra, sonra geri döndüler.
- Oh. Comin'right up.
- 440 metreyi kazandım.
Is this some fast water we're comin'up to?
Akıntı hızlanıyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]