Cos this translate Turkish
590 parallel translation
You get ready, cos this is gonna happen awful fast.
Hazırlıklı olun, çünkü çok hızlı hareket edeceğiz.
Cos this ain't over yet!
Bu iş henüz bitmedi.
Make sure you're finished, cos this is the last time you ever lay a hand on me again, you son of a bitch.
Bitirdin mi, çünkü bu bana son kez el sürüşün, orospu çocuğu.
Look, a unique investment opportunity came my way and I'm thinking of people that I'm gonna bless with this chance cos this is so good it should be illegal.
Bak, karşıma bulunmaz bir yatırım fırsatı çıktı. ve bu fırsattan kimleri faydalandıracağımı düşündüm. Çünkü o kadar iyi ki, yasal olamaz.
Cos I got a gun on you under this table and it's pointing smack at your belly.
Çünkü masanın altından silahım sana doğru yönelmiş durumda.
If you think I helped you out of this cos I wanted you live, you're crazy.
Siz canlı ele geçirmek için yardım ettiğimi düşünüyorsanız, delisiniz.
I gotta keep this place nice cos someday folks is gonna come back and make this a big city!
Buraya iyi bakmak zorundayım çünkü yakında kasabalı geri dönecek ve burayı büyük bir şehir yapacak!
They're gonna call this the Travis Cemetery in honour of me cos I was the only one that stayed to take care of it!
Beni onurlandırmak için buraya Travis Mezarlığı diyecekler çünkü buraya bakmak için kalan tek kişi benim!
Listen good, cos I'm only gonna say this once.
İyi dinleyin çünkü yalnızca bir kere söyleyeceğim.
Just this one, cos it's on the way to work and... cos...
Yalnızca burası, çünkü işyerimin yolu üzerinde ve... çünkü...
You won't need this map till you get there cos you can see it from the hill.
Bu haritaya gerek yok, oradaki marulu bile görebilirsin.
Cos if I lose this hotel right now, I'm dead.
Çünkü bu oteli kaybedersem, işim bitik.
He took this town from General Cos. He fought a battle. And now he's drunk.
Kasabayı General Cos'tan alırken savaştı,... o zaman da sarhoştu.
But you gotta help me a bit, cos I can't put on that this is all as bad as you make it.
Ancak bana biraz yardım etmelisin, çünkü yaptığını tek başıma düzeltemem.
The planet was actually called Women Wept cos if you looked at it from above, there's this huge continent, like all curved round. It sort of looked like a woman, lamenting.
Gerçekten "Ağlayan Kadın" deniyordu, çünkü ona yukarıdan baktığında bu koca kıta, sanki etrafı eğilip bükülmüş adeta bir kadına benziyordu.
Cos whoever worked on this pin could be in a great deal of trouble.
Çünkü bu broşla uğraşan kişinin başı büyük dertte olabilir.
Cos I think he keyed this whole affair.
Çünkü bu ilişkiyi o başlattı.
Just cos you own this damn country.
Sırf bu lanet ülkenin sahibisin diye.
I'll have to give you this badge back, cos that is no way to run a town, Mayor.
Bu durumda rozeti iade etmem gerekecek, çünkü bir kasaba bu şekilde yönetilmez.
Cos we gotta time this perfect.
Çünkü zamanlama mükemmel olmalı.
I told you I was staying in this deal, Colonel, cos you know nobody in Texas is gonna sell a load of dynamite to a Mexican.
Size hâlâ anlaşmamız sürüyor diyorum, Albay. Çünkü biliyorsunuz ki ; Teksas'ta kimse bir Meksikalıya dinamit satmaz.
Cos I noticed the signatures on this other painting...
Şu öteki tablodaki imzalara bakıyorum da...
Now, I'm gonna forget about the lesson, cos I could never learn this game, but I'll be back to talk to you.
Şimdi, dersi unutacağım, zira bu oyunu asla öğrenemem, ama seninle konuşmak için yine geleceğim.
Cos the best fucking you're gonna get is right here in this apartment.
Çünkü ömrü hayatında göreceğin en iyi düzüş bu dairede olan.
You took this contract cos you wanted inside, you wanted my job, and you needed a McLeod to carry your sins for you.
Bu anlaşmayı yaptın çünkü içeride olmak istedin, benim işimi istedin ve pisliklerini halletmesi için McLeod'a ihtiyacın vardı.
Mr Tauber, you and everybody in this room can go to hell, cos I'm not testifying.
Bay Tauber, siz ve bu odadaki herkesin cehennemin dibine kadar yolu var, çünkü ifade vermiyorum.
Cos if there's anybody in this district who's got a right to think of themselves as wholesome companionship, why, it's yours truly.
Eğer buralarda, tamamen ahlaklı bir şekilde arkadaşlık kurmak isteyen birileri varsa, neden kimseyi yanınızda istemiyorsunuz ki?
And this old guy, he comes out and says... that he didn't think it'd be a good idea if I'd see Buddy cos he wasn't prepared yet.
Sonra o yaşlı adam geldi... Onu görmemin iyi bir fıkir olmadığını, çünkü henüz tahnitlenmediğini söyledi.
You better take care of it, cos I can't study with this disco music.
İlgilensen iyi olur. Çünkü bu gürültüde çalışmam mümkün değil.
Cos if we don't get this on television for everybody to see, they'll close the book.
Bunu herkesin görmesi için televizyona vermezsek davayı kapatacaklar.
This way, if he disappears with the film, he can't deny it cos I got him on tape.
Filmi alıp kaybolursa, bizden hiç almamış gibi davranamaz. Onu üçkağıda getireceğim.
Find someone else to waste your evenings with cos I'm gonna be wasting mine with this little filly.
Dave, geceni geçirmek için başka birini bulman gerekecek çünkü ben, gecemi bu kısrakla geçireceğim. Sam.
He pulls up on this chick and she hides him in the closet, cos her parents are out.
Kızı alıp, klozette saklıyor, çünkü anne baba evde yok.
- Cos you're a cop in this town.
- Çünkü bu şehrin polisisin.
I hope my enthusiasm is generating, cos I love this man.
Umarım heyecanımı hoş görürsünüz çünkü bu adama bayılıyorum.
Now, you're turning on us cos you got delusions of grandeur, sucking up to this Chink reporter to get your face on the tube.
Şimdi sıra bize geldi, çünkü egonu tatmin edecek yeni bir oyunun var. Şu muhabirle düşüp kalkarak TV yıldızı olmak.
- Well, we'll practise at noon this week, cos some of the boys have got to get ready for threshing'on Saturday.
- Bu hafta öğleden sonra çalışacağız. Çünkü oğlanlardan bazısı Cumartesi tarlada çalışıyor.
The owners have'em reconnected, cos they know if I ever learn this machine, I'll take control of the fucking universe.
Sahipleri onları tekrar programlamış. Çünkü bu makineyı öğrenirsem lanet evreni kontrol edeceğimi biliyorlar.
I'm showing you this cos I like you, OK?
Bunu sana gösteriyorum çünkü senden hoşlandım tamam mı?
Cos I got a way around all this, where we can all make money and make the airline profitable.
Çünkü hepimizin para kazanıp... havayolunu karlı hale getirecek bir yolum var.
You're gonna have to snap out of this pretty soon cos it's gettin'boring.
Artık atlatsan iyi olur çok sıkıcı olmaya başladı.
She needed to get loose cos she'd just had this big fight with her old man.
Sakinleşmek istiyordu çünkü erkek arkadaşıyla kavga etmişti.
Cos I'd like to get this resolved before my daughter's wedding.
Kızımın düğününden önce, bu konunun bir netlik kazanmasını istiyorum.
But I have this ethical dilemma cos I'm married.
Ama evli olduğum için ahlâki bir ikilem yaşıyorum.
Cos I tell you, Bristol, any night now, I'm likely to turn up here and burn this dump to the ground.
Çünkü Bristol, bir gece ansızın gelip bu çöplüğü ateşe verip yakabilirim.
- What I'm saying is, and this is not a come-on in any way, shape or form, is that men and women can't be friends, cos the sex part always gets in the way.
- Söylediğim şey şu ve bu asla bir kur yapma değil. Erkeklerle kadınlar arkadaş olamazlar çünkü sevişme yanı hep engel olur.
And I got this feeling he was chickenin'out cos he kept sayin'"Ladies first!"
Korktuğunu farkettim çünkü "Bayanlar önden!" deyip duruyordu.
You know, I never told you this, cos I knew it'd crush you.
Anlıyorsun sana bunu hiç söylemedim, çünkü seni kıracağını biliyordum.
I wouldn't show this to your mother, cos she don't understand French too good.
Ben olsam bunu annene göstermezdim, çünkü o Fransızca'dan pek anlamaz.
- Cos he's really taking this hard.
- Çünkü tüm bunlar ona çok zor geliyor.
Cos fear is like this fire and it's burning deep inside.
Çünkü korku ateş gibidir ve içten içe yanar.
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534