English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Darn you

Darn you translate Turkish

501 parallel translation
- Darn you!
- Seni lanet şey!
Darn you.
Lanet olsun.
Darn you, Tod Shaw, darn you!
Ona dokunayım deme, tamam mı?
I don't wanna marry your cousin. I'm a darn fool and wanna marry you.
Ama ben kuzeninle değil, seninle evlenecek kadar deliyim.
You ain't so darn good.
Kendin çok iyisin sanki.
Hear it and you won't give a darn what you do
# Kulak verdiğinizde, siz siz olmaktan çıkarsınız.
You're darn right I am.
Haklısın, öyleyim.
Do you know what that darn dog of yours did?
Şu lanet köpeğin ne yaptı biliyor musun?
Hey, you darn fool!
Seni pis budala!
Supporting a gang of loafers that don't care a darn about you.
Seni zerre kadar umursamayan o asalakları besliyorsun.
You darn fool.
Seni şapşal.
Even if it weren't you, if it were darn near anybody... I'd be so glad to have someone to talk to.
Siz olmasaydınız da başka biri olsaydı bile konuşabileceğim biri olduğundan dolayı fazlasıyla memnun olurdum.
I've been thinking, Bill. After all, you're a darn good newspaperman.
Düşünüyordum da Bill, aslında sen çok iyi bir gazetecisin.
You know, you talk like a darn fool.
Tam bir budala gibi konuşuyorsun.
- You're darn right I'm all right. Mr. O'Bannon!
Bobby'i yeniden dekore etmek ve kulübün ismini daha havalı bir isimle değiştirmek için ikna etti.
What do you have to be so darn stubborn about?
Tanıdığım en mutlu çiftsiniz.
You know, I darn near broke my neck to get that doctor of yours.
Biliyor musunuz, sizin doktora ulaşabilmek için neredeyse boynumu kırmam gerekti.
- You're darn tootin'he is... and when he gets here, there will be a lot of folks a-goin'.
- Buraya varır varmaz kahrolası borunu çal. Çok sayıda insan onu karşılamaya gelecek.
Well, Wash, don't you think them first impressions... are darn fool things to jump at, though?
Sence de ilk izlenimlere göre yorum yapıp... balıklama atlamak daha salakça değil mi?
Well, that's darn nice of you.
Çok zarifsin!
And I'm not going to give you up unless there's a darn good reason.
Ortada iyi bir neden olmadıkça senden kolay kolay vazgeçmeyeceğim.
I'll even bring you my socks. You can darn them.
Onlarï örebilirsin.
I love you too darn much, and I don't care if you do know it, Ollie.
Kahretsin, seni çok seviyorum. Bunu artık öğrensen de umurumda değil Ollie.
I think you did darn well.
Vallahi çok iyi oldu.
Look, sugar, what does it take to get you to darn my socks, cook my corned beef and cabbage... and sort of confine your magic to one place and one customer?
Bak tatlım, Çoraplarımı yamayacak, bifteğimi lahanamı pişirecektin, sihirli güçlerini tek bir kişiye,... tek bir yerde uygulayacaktın. Ne engel oldu?
Well, if I said anything accidental to make you mad, I'm darn glad I did.
Yanlışlıkla seni kızdıracak bir şeyler söylediysem, bunu yaptığıma gayet memnunum.
Yeah, and you've loved every minute of it, Keyes. You love it, only you worry about it too darn much, you and your little man.
Ve sen her anından zevk aldın, Keyes, seviyorsun, sadece fazla kafaya takıyorsun sen ve senin küçük adamın.
You're so darn conscientious, you're driving yourself crazy.
Öyle dürüstsün ki kendini harap ediyorsun.
Only get this, I picked you for the job... not because I think you're so darn smart... but because I thought you were a shade less dumb than the rest of the outfit.
Ama şunu bil. Seni seçmiştim ama zeki olduğunu düşündüğümden değil diğerlerinden daha az aptal olduğunu sandığım için.
You're darn right he does.
Tam olarak doğru.
You wrote a darn good song.
Güzel bir şarkı yazmışsın.
With that figure, if you weren't so darn lazy...
Öyle bir vücutla, keşke bu kadar tembel olmasaydın...
No wonder you got fired, you're so darn snippy.
Kovulduğuna şaşmamalı, sendeki bu kibir kimsede yok.
You're darn right.
Çok haklısın.
Resisting is gonna be a darn sight harder for you... than for females protected by the shape of sows.
Buna karşı koymak senin için kolay değil. Domuza benzeyen kadınlar için çok daha kolay olurdu.
- You're darn tooting.
- Sonuna kadar haklısın.
Well, it was darn nice of you to get yourself all this stuff for my sake - and Susan's.
Benim ve Susan'ın yararı için burayı böyle dayayıp döşemen fazlasıyla hoş olmuş.
I know you think I'm an idiot, but I'm not. I'm doing darn well.
Aptal olduğumu düşünüyorsun ama iyi idare ediyorum.
And if you hadn't been pretty darn interested in that script... he wouldn't have tried to get me on the telephone ten times. Gordon Cole.
Senaryoyla ilgilenmeseydin, beni telefonla on kere aratmazdın.
You're darn right, Shona.
İyi bildiniz, Shona.
Thank you for the plant, Mrs Playfair this is damn... darn...
Çiçek için teşekkürler Bayan Playfair.
You're darn tooting we have.
Evet gerçekten bizim ellerimizde.
You're darn tooting she did. I arranged it.
Evet öyle.bunu ben ayarladım.
You're acting like a darn fool.
Aptal gibi davranıyorsun.
That's darn cordial of you.
Gerçekten çok iyisin.
Darn my socks... this is pigs'food, out of bed and make coffee, i'll give you a kiss... it's an honour for you to serve me, the world's greatest sculptor.
Çoraplarım nerede... Bu yemek domuz yemi gibi... Yataktan çıkıp bana kahve yaparsan sana öpücük veririm...
- You're too darn smart.
- Çok zekisin.
I just want to tell you that meeting him hasn't changed my mind one darn bit.
Bilmeni isterim ki onunla tanışmak fikrimi bir nebze bile değiştirmedi.
I was just about to ask her when the darn phone rang, and it was you.
Arayan sendin. İyi ki aramışım.
Its men like you that give men a bad name... and youre darn lucky Ruth doesnt have a big brother... instead of a sister.
Sizin gibi adamlar yüzünden erkeklerin adı çıkıyor ve Ruth'un ağabey yerine kız kardeşi olduğu için şanslısınız.
I mean, you're so big and strong and well, so darn healthy looking.
Yani, o kadar büyük ve güçlü ve şey, o kadar sağlıklı görünüyorsun ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]