Did it help translate Turkish
500 parallel translation
Did it help?
Yardımı dokundu mu?
I heard that you're taking special treatments to help you grow taller, isn't that right? I did it to make you guys suffer.
Çok iyi yaşadığınız için size eziyet etmek istedim.
Queen of the Swedes, the Goths, and the Vandals, promise you... to be a good and just king... to protect you all... and to guard the kingdom as our father did... to rule wisely, and with God's help... to keep the standard as we received it from our fathers.
İsveç'in, Gotların ve Vandalların kraliçesi olarak hepinizi korumak için, iyi ve adaletli bir kraliçe olacağıma söz veriyorum. Krallığımı babamın yaptığı gibi, Tanrı'nın da yardımlarıyla savunacağıma erdemlice yöneteceğime ve sancağımızı atalarımızdan aldığım gibi koruyacağıma söz veriyorum.
We begged the authorities for help. A lot of good it did us.
Yetkili mekânlardan yardım istediğimizde bize son derece yardımcı oldular.
My name is Sherlock Holmes and I did come here to help you but I've seemed rather to have missed it.
Adım Sherlock Holmes ve buraya sana yardım etmeğe geldim fakat bu fırsatı kaçırmış görünüyorum.
You did it to try and help me.
Bana yardım etmek için anlattın değil mi?
But I suppose she did help you with it a lot.
Ama galiba sana çok yardımı dokundu.
It did help you, didn't it?
Faydasını gördün, değil mi?
It might help a little if we did.
Bilmek işe yarayabilirdi.
Well, I can help her more by finding the man that did it and making him pay. Miles?
Aslında ben, yangını çıkaran adamı bulup,... ona bütün zararı ödeteceğim.
Didn't help very much, did it?
Pek işinize yaramamış herhâlde.
Please, you can tell me to mind my own business... and if it would help any, you can hit me... like I did you, right across the mouth... but it'd be good to talk, and I'd like to talk, so there's no - -
Lütfen istersen kendi işime bakmamı söyleyebilirsin. Yardımı dokunacaksa, sana attığım gibi ağzımın ortasına tokat atabilirsin. Konuşmak iyi gelebilir.
I did not know how much it bothered to come out with Bea... And now... I know, I collaborate, want to help.
Benim Bea'yle görüşmem konusunda o denli olumsuz düşündüğünüzü bilmiyordum, şimdi öğrendiğime göre, işbirliği yapmak, yardım etmek istiyorum.
It didn't help matters any, did it?
Bu endişenin sana hiçbir faydası oldu mu?
I only did it because I wanted to help to get the garage.
Sadece galeri için yardım etmek istemiştim. Çok yardımcı olmuşsun.
He that bereft thee, lady, of thy husband... did it to help thee to a better husband.
Sayın bayan, seni kocandan mahrum eden, daha iyisini bulasın diye yaptı o işi.
And it is true, I did help you somehow.
Doğru da, sana bir şekilde yardım ettim.
You did it all by yourself without help.
Yardım almadan başardın.
Yes, I did, but it would warm me up and help me to relax.
Yaptım, ama beni ısıtır ve rahatlatır.
And I could not help it if he did not have a mother's tender care.
Ve bir anne şevkatı olmadığından ben ona yardım edemedim.
Did you help him fix it up?
Toparlamasına yardım ettin mi?
It didn't help you very much, did it?
Size çok fazla yararı olmadı.
Well, we did manage to make it this far out of Africa without any special help.
Hiçbir özel destek olmaksızın Afrika'dan buraya kadar gelmeyi başardık.
It's true that I did want to help my mother.
Anneme yardım etmek istediğim gerçek.
It didn't help the Rosenbergs much, did it?
Rosenbergler'e bir faydası dokunmadı, değil mi?
Now, I couldn't help noticing that a man with such an impressive library, isn't it funny what he did to that book?
Şimdi, istemeden gördüm ki, bu denli etkileyici bir kütüphanesi olan biri, o kitaba yaptığı şey garip değil mi?
We did it on our own, no help from you!
Kendi kendimize başardık, senden yardım almadık.
Now, I know you did the story over a year ago, but I was hoping you might remember enough about it to help me.
Bu hikâyeyi yazalı bir seneden fazla oldu biliyorum ama bana yardımcı olmaya yetecek kadar bir şeyler hatırlayacağınızı umuyorum.
Forgive me for disturbing you, but it is getting dark and poor Fanny did not dare come and light the lamps. She asked my help.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı.
I think it helped our army and made them realise, because the British came down from the north and did help, that this was going to be a cooperative effort, that we couldn't win it alone.
Bence bu, ordumuza yardımcı oldu ve bir şeyi farketmelerini sağladı - çünkü İngilizler kuzeyden geldiler ve bu işe yaradı - bu, ortaklaşa gerçekleştirilen bir efordu ve yalnız başımıza kazanamazdık.
In that regard, sir... the boy has been no help as far as who did it.
Bu açıdam, efendim onu kimin yaptığı konusunda çocuğun hiçbir yardımı olmadı.
- Did it help?
- Yardımı oldu mu?
I did find one picture though, if it's any help.
Ama bir resmini buldum, eğer işinizi görürse...
You did it to help me.
Bunu bana yardımcı olmak için yaptın.
But it did not help itself.
Ama kendine bile yardım edemedi.
AND WE'RE JUST GONNA LET IT HAPPEN, OK? OK. DID WE BRING NEHEMIAH IN CASE WE NEED HIS HELP?
Piknik için güzel bir yer bulacağız, bütün resim malzemelerini alacağız ve ne oluyorsa olacak, tamam mı?
- I'm glad we did it. - We couldn't help it.
- Yaptığımıza sevindim.
We did it without her help :
Onun yardımı olmadan başardık.
But why, I ask, did you help do it?
Niye kendime soruyorum ki? Cinayete ortak oldun mu?
Who'd have thought Master Chu did it without my help.
Kim tahmin ederdi ki, Üstad Chu'nun yardımıma bile ihtiyacı yokmuş.
- It might help if you did.
- Okursan faydası olur.
He did it to help you.
Sana yardım etmek istedi.
I entered that dream without any help or hookup. I did it all on my own.
Rüyana her hangi bir yardım ya da kablo olmadan, kendi başıma girdim.
Well, did it ever occur to you that maybe you're gonna need some help, huh?
Belki yardıma ihtiyacın olabileceği hiç aklına geldi mi?
I only did it to help professor Willis.
Sadece Profesör Willis'e yardım ediyordum
I did it to help us.
Bize yardım için yaptım.
Well, it's funny you should say that, because as it happens I did have some help from a rather spiffing bloke.
Böyle söylemeniz çok komik, zira, bu iş için hayli mükemmel bir heriften biraz yardım aldım.
I did it'cause I was trying to help.
Bu işi yaptım çünkü yardım etmek istedim.
- Didn " t help Bobby much, did it?
- Bobby'e pek fazla yardım etmedi ha, öyle değil mi?
I did it to help you.
Size yardimci olmak için yaptim bunu.
And you did it all without any help.
Ve hepsini yardımım olmadan yaptınız.
did it work 301
did it hurt 105
did it 665
did it go well 36
did it again 22
did it not 22
it helps 97
it helps me 16
it helped 31
it helps me think 19
did it hurt 105
did it 665
did it go well 36
did it again 22
did it not 22
it helps 97
it helps me 16
it helped 31
it helps me think 19
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31