For anything translate Turkish
17,306 parallel translation
I started trolling black market sites for anything that looked like THRUsight, and I found a listing on a Tor site dedicated to illicit weapons sales.
Bir Tor sitesinde yasadışı silah satışlarının listesinin içinde buldum.
And as long as you're a guest of the Royal Family, you're not paying for anything.
Ayrıca, Kraliyet Ailesi konuğu olduğunuz sürece elinizi cebinize atamazsınız. Teşekkürler Sophie.
There's no room for anything else.
... başka hiçbir şeye yer kalmayıncaya dek.
I'm not asking you for anything for our small community in Greenland.
Grönland'daki küçük cemaatimiz için bir şey istiyor değilim.
You know, growing'up out here in the bush, I wouldn't change it for anything.
Burada kırsalda büyümeyi hiçbir şeye değişmem.
He's never late for anything.
Hiç geç kalmazdı.
You've never come to me for anything.
Bana hiçbir şey için gelmedin.
Whatever is going on with Matt, he's... he's either not capable or... or not willing to make room for anything else in his life... right now.
Matt'in başından her ne geçiyorsa şu an için hayatında başka birisine yer açacak imkanı veya isteği yok.
You might not agree with Tamika's decisions, but her little boy... He never wanted for anything.
Tamika'nın kararlarına katılmayabilirsiniz, ama küçük oğlu hiçbir şeye muhtaç olmadı asla.
Are you applying for anything? Uh, unemployment.
Herhangi bir şey için başvuruyor musun?
I would do anything for her.
Onun için her şeyi yaparım.
He'd do anything for me. I'd do anything for him.
O benim için, ben de onun için her şeyi yaparım.
Anything for Alice Vaughan. Is she all right?
- Alice Vaughan'ın kalbinden sana sıra gelirse tabii.
I've closed myself off to feeling anything for anyone.
Herkese karşı hislerimi kapamıştım.
And so, for my first address, you will see to it that the light is so dim, no photographer, no TV cameraman, and not even the faithful will see anything of me but a dark shadow, my silhouette.
İşte bu yüzden ilk vaazımda ışığın loş olmasını sağlayacaksınız ki hiçbir fotoğrafçı hiçbir kameraman ve hatta inanç sahipleri koyu bir gölgeden, siluetimden başka bir şey göremeyecek.
Is there anything you want me to pick up for you?
Senin için almanı istediğim bir şeyin yok mu?
He hasn't said anything for 20 years.
20 yıl boyunca hiçbir şey söylemedi.
You know, not that I was expecting a, uh, parade or anything, but why is everyone so eager for me to go?
Biliyorsun, bir tören ya da o tarz bir şey beklemiyordum ama neden herkes gitmem için bu kadar hevesli?
It's Latin for "anything."
Latince'de "hiçbir şey" demek.
And I get the impression that ordering the Strix to do anything other than find their missing men would be, uh, very bad for my health.
Ve kayıp adamlarını bulmak haricinde başka bir şey yaparsam Strix bunu hiç iyi karşılamaz ve benim sağlığım açısından hiç güvenli olmaz.
Anything I do from this moment forward, you're part responsible for.
Şu andan itibaren yaptığım her şeyden sen de sorumlusun.
Anything for Tomáš.
Tomáš için her şeyi yaparım.
Tony and I are both going to be going to the LaGuardia High School for Performing Arts in Manhattan, so I don't need to take the subway or anything to school.
Tony'le ; Manhattan'daki LaGuardia Lisesi, Sahne Sanatlarına gidiyor olacağız. Okula gitmek için metroya falan binmeme gerek olmaz.
You can't do anything for me?
Benim için bir şey yapamaz mısınız?
"Can't you do anything for me?"
"Benim için bir şey yapamaz mısınız?"
Can't you do anything for us?
Bizim için bir şey yapamaz mısın?
I'd do anything for that.
Bunun için her şeyi yaparım.
For love, he was willing to do anything... even compromise his own principles.
Aşk için ne olursa yapardı hatta prensiplerinden taviz vermek buna dahil.
♪ Like a drifting haze ♪ For almost a century... I've closed myself off to feeling anything for anyone.
Neredeyse bir asırdır herkese karşı hislerimi kapadım.
Then doing the right thing is taking care of yourself because those other boys - - they're not gonna do anything for you.
O zaman doğru şeyi yapmak kendine dikkat etmek olur. Çünkü diğer çocuklar senin için bir şey yapmayacaklar.
Mateo, you do things how you do things, I can't do anything for you, so now you have a three-day suspension.
Mateo, kendi kafana göre şeyler yapıyorsun, senin için bir şey yapamam, bu yüzden üç günlük uzaklaştırma aldın.
Think you might have anything for me?
Bana uygun bir şey var mı?
They do not tell me anything, and then they fired me for not knowing.
Kimse bize bir şey anlatacağım, ve ben bilmiyorum o zaman zor gerekiyor.
We, uh, have anything for breakfast?
Kahvaltılık bir şeyler var mı?
Do you have anything for me or not?
Elinizde benim için bir şey var mı yok mu?
Now, ma'am, do you have anything for me or not?
Şimdi bayan, benim için bir şeyin var mı yok mu?
After that, anything you need for the rest of your stay, you'll be dipping into the reserves, into Vanessa's protection.
Bundan sonra, burada geçirdiğin sürede ihtiyacın olan her şeyde Vanessa'nın korunması için ayrılan kaynakları kullanacaksın.
That you were ready for great things, but you won't accomplish anything by wallowing.
Büyük şeyler için hazır olduğunu. Fakat böyle debelenerek hiçbir şeyi başaramazsın.
If they had just asked for help, he would have given them anything.
Yardımını isteselerdi neyi var neyi yoksa verirdi.
And what I want, more than anything... is for you to feel that pain.
Her şeyden çok istediğim şey ise o acıyı hissetmen.
He didn't say anything, he didn't stand up for himself.
Hiçbir şey demedi, kendini savunmadı.
But if you do try anything, things will get very bad for you and the people you love.
Ama bir şey yapmaya kalkarsan işler sen ve sevdiklerin için çok kötü sonuçlanır.
If I have learned anything from the past few weeks, if I don't have room in my life for a great guy like you, maybe I don't have room for anyone.
Eğer son birkaç haftadan bir şeyler öğrendiysem senin gibi harika bir adama hayatımda yer yoksa, belki de kimseye yer yoktur.
I can't do anything for her.
Onun için hiçbir şey yapamam.
Tamika did anything for Jeremiah. Except save his life.
- Hayatını kurtarmak dışında.
No, I don't know anything about any heroin. You drive in sundays for services at salvation community?
Pazar günleri arabayla Kurtuluş Cemaati'ndeki ayinlere gidiyor musun?
- Anything for you, Zayton.
- Nasıl istersen, Zayton. Bu taraftan.
Anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
What could you do for my lips, Papa? Oh, I could do just about anything. I could...
"Dudaklarım için ne yapabilirsiniz papa?" " Ben sadece bir şey yapabilirim.
Look, Stef, we don't know anything for sure.
Bak Stef, hiçbir şeyden daha emin değiliz.
Agnes, forgive me for asking, but did Alex ever talk to you about anything questionable going on at the track?
Agnes, sorduğum için bağışla, ama hiç Alex sana hipodromda şaibeli bir şeyden söz etti mi?
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
anything you need 253
anything for you 105
anything goes 61
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
anything you need 253
anything for you 105
anything goes 61
anything you say 115
anything for me 24
anything else you need 38
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153
anything else i should know 33
anything out of the ordinary 49
anything you want to tell me 32
anything for me 24
anything else you need 38
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153
anything else i should know 33
anything out of the ordinary 49
anything you want to tell me 32