English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For being here

For being here translate Turkish

1,335 parallel translation
For being here.
Burada olduğun için.
Thank you for being here for him, russell - for both of them.
Onun yanında olduğun için teşekkür ederim Russell - her ikisi içinde.
I want to thank you all for being here.
Burada olduğunuz için hepinize teşekkürler.
Thank you for being here.
Burda olduğunuz için teşekkürler.
I want to thank all of you for being here, and I'd like to introduce some very special friends of mine,
Burada olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum, ve bazı arkadaşlarımı size tanıştırmak istiyorum,
Thank you for being here for me.
Benim yanımda olduğun için sağol.
Hello, Karen, and thanks for being here.
Merhaba, Karen, geldiğin için teşekkürler.
For being here for me.
Yanımda olduğunuz için.
I'd like to thank everyone for being here.
Herkese burada olduğu için teşekkür etmek istiyorum.
Thank you for being here.
Burada olduğunuz için minnettarız.
Thank you for being here.
Geldiğin için çok teşekkürler.
Thank you for being here with me tonight...
Bugün yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Thanks for being here, Mom.
Geldiğin için sağol anne.
I don't know how to thank you for being here.
Burada olduğun için sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
Hey, I can't thank you and the band enough for being here.
Geldiğiniz için sana ve gruba ne kadar tşk. etsem az.
Thanks for being here.
Burada yanımda olduğun için teşekkürler.
Thanks for being here with me.
Benimle burada olduğun için teşekkür ederim.
I wonder if the pope knows of the reputation Cranmer has here for being devoted heart and soul to the lutheran movement.
Papa, Cranmer'in kendisini lüteriyen hareket için adadığını umarım biliyordur.
Once for being allowed to come here, and twice for the patronage of your family.
İlki burada olmama izin verildiği için ve ikincisi ailenin beni himayesine aldığı için.
He's being brought here for questioning now.
Şu an sorgulanmak için buraya getiriliyor.
He blames me for his being here.
Burada olduğu için beni suçluyor.
Instead, I want to look to the future... and begin by honoring the people responsible for our being here tonight.
Bunun yerine, ben geleceğe bakmak... ve bu gece burada olmamızdan sorumlu kişileri onurlandırmakla başlamak istiyorum.
I'm probably going to get fired for even being here.
Merhaba..
Let's just ignore the issue of you being here for a moment.
Bir an için burada olduğunu göz ardı edelim.
We really appreciate you being here for them.
Onlar için burada olduğuna minnettarız.
I've just started taking these... and the combination of a kick-in-the-pants for me... and being here in Vegas has pretty much turned Suzy into a wild animal.
Kısa süre önce şunları yutmaya başladım... ve benim de azgınlığımla... hem de Vegas'ta olmamız, Suzy'i vahşi bir hayvana dönüştürdü.
And when we win, it won't be a victory for me, but for all the decent folk who mourn here today and for the memory of Melanie Roberts, murdered by a man who had no business being here in the first place.
Ve kazandığımızda, bu sadece benim zaferim olmayacak,... bugün buraya, en baştan burada olmaya hakkı olmayan... bir adam tarafından öldürülen Melanie Roberts için yas tutmaya gelen alçak gönüllü insanların zaferi olacak.
Yes, well, the difference here being we do intend to destroy the city rather than let it fall into the hands of the Wraith, and, if it comes to that, anyone left on the mainland will be cut off from the Stargate for good.
Evet, buradaki farkı Wraithlerin eline düşmesindense şehri yok etmeyi düşünüyoruz. Ve durum oraya gelirse, anakarada kalan kim olursa sonsuza kadar Yıldızgeçidine giremeyecek.
I couldn't live with myself if I knew I was responsible for her being here.
Burada olmasından sorumlu olduğumu bilerek yaşayamam.
Being a man is knowing where you're needed the most... and for you right now that's here protecting your sister.
Bir erkek olmak sana en çok nerede ihtiyaç olduğunu bilmektir, ve sana tam şimdi, burada kızkardeşini korumak düşer.
We have Sara to thank for being able to stay here.
Sara-san'a teşekkür etmek anlamında bir yerde kalabiliriz,
Then there was at least a little reason for me being here.
sanırım burada olmamın bir anlamı vardı.
You condemn every man for being troubled, you ain't gonna have many left out here.
Sorunlu her adamı yargılıyorsunuz, dışarıda adam kalmayacak.
I'm in here for being stupid, not for lying.
Aptallığım yüzünden buradayım, yalan söylediğim için değil.
We work for the American people... to make sure that North keeps its end of the bargain up here being on this land.
Biz Amerikan halkı için çalışıyoruz. North'un anlaşmanın kendi payına düşen kısmını yapmasını sağlamak için buradayız.
I've been sitting there for the last half-hour trying to come up with a story that would explain my being here dressed like this.
Neden böyle giyindiğimi açıklamak için son yarım saattir orada oturup bir hikaye üretmeye çalışıyordum.
I came here for lessons on how to lie to my wife, you being an expert in that field.
Karıma yalan söyleyeceğim yalanı talim etmek için buraya geldim, bu alanda uzman olarak sen vardın.
Excuse me for being the only sensible one here, but this place is a lodge.
Buradaki tek duyarlı kişi olduğum için kusuruma bakmayın ama burası bir misafirhane.
You know, I was gonna stay here for a while, but I guess that's a bad idea, what, with you being infested with your little fucking bugs and shit.
Bir süre burada böcekle dolu odanızda kalacaktım ama galiba bu kötü bir düşünceymiş.
I have a question for you, and I hope I'm not being out of line here.
Sana bir sorum olacak. Umarım çizgiyi aşmıyorum.
And here... a second one... which was big too before being partitioned for some strange reason.
Ve burada... ikincisi... burası da onun kadar büyükmüş fakat bazı sebeplerden bölünmüş.
I apologize for the rest of my family not being here.
Ailemin geri kalanı burada olamadığı için özür dilerim.
She could be here for decades before being activated.
Görevini yapmadan önce yıllarca burada kalabilir.
I would have made sure that we left the base as scheduled, but the reality is, for the time being, we are stuck here, trapped in this cave, surrounded by predatory insects, with no way of getting to the Stargate.
Ama gerçek şu ki, şu anda burada kalakaldık. Mağaraya hapsolmuş, katil böceklerle çevrili, Yıldız Geçidi'ne ulaşamaz bir haldeyiz.
No, I can imagine that it's hard for you to understand after being in prison why I would stay here if I don't even need to.
Hapisten çıkmış biri olarak benim neden içeride kalmayı tercih ettiğimi anlamak sana güç geliyordur.
They are here for your well-being.
Onlarda sizin esenliğiniz için buradalar.
... of not being here for you and seeing this thing through.
Hiçbir zaman burada olmayıp bunu başından sonuna kadar takip etmemeyi düşünmedim.
That's the nice thing about working for the government, you get paid for just being here.
Devlet dairesinde çalışmanın güzelliği budur. Beklerken bile maaşını alırsın.
It's hard enough being a parent in here. You're gonna have to trust me to do what's best for your son.
Oğlunuz için en iyisini yapacağıma güvenmelisiniz.
I don't wanna get a rep around here for being a charity case, you know?
Sadaka toplamakla ünlenmek istemiyorum.
But this, me being here, this is important for me.
Ama bu, burada olmam, benim için önemli olan bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]