Get them back translate Turkish
1,948 parallel translation
If they go off during a lesson, we can't get them back till Friday.
Ders sırasında çalarsa, sonra Cuma'ya kadar geri alamayız.
I want to get them out, get them back to work, take this thing to a whole new level.
İçeriden çıkarmayı, tekrar işlerinin başına geçmelerini ve bu oluşumu daha iyi yerlere getirmelerini istiyorum.
Get them back.
Onları geri getirin.
So I came here today to get them back.
O yüzden buraya onları geri almaya geldim.
And fled the country with nothing So, if their partners sold the coins on the black market Diakos and Kolovos will go after the buyers to get them back
- Yani ortakları bu paraları karaborsa olarak satmışsa, Diakos ve Kolovos, onları geri alabilmek için satın alan kişilerin peşine düşecektir.
Whatever items might be recovered, perhaps there's a waywe can get them back to the families.
Bu eşyalar geri alındığında belki ailelere iade etmenin de bir yolunu buluruz.
We need to get them back through faster!
Daha çabuk geçirmemiz lazım!
Once they get them, you can't get them back.
Onlar bir kere alınca bir daha geri vermiyorlar!
And it's my job to get them back to their mother.
Benim işim de onları annelerine kavuşturmak.
And I know that when you've lost somebody that you love... I know that you need to do whatever it takes to get them back.
Sevdiğin birisini kaybettiğinde onları geri getirmek için ne gerekiyorsa yapmak gerektiğini de biliyorum.
We can't seem to get them back up.
Görünüşe göre tekrar devreye alamayacağız.
I need you to go get Torres and Shepherd, and bring them back here. Before the chief notices that any of you are gone.
Gidip Torres ve Shepherd'ı da alıp Şef herhangi birinizin yokluğunu fark etmeden buraya dönmenizi istiyorum.
I get two huge decafs, and I knock them back at Dunkin'Donuts.
İki tane büyük boy kafeinsiz kahveyi oracıkta içtim.
It's every nerd's dream to get killed and them come back as a bad-ass and start taking out all the stereotypes that pick on nerds.
Her ezik gencin rüyası ölmek ve sert bir çocuk olarak dünyaya tekrar gelmek ve ezik gençlerle uğraşan herkesi ortadan kaldırmaya başlamaktır.
Mouth, she lost the two things that matter the most to her, and she can only get one of them back.
Mouth, onun için en önemli olan iki şeyi yitirdi ve onlardan sadece birini geri alabilir.
You weren't as fully immersed as they are, but... if we don't get them out right away, they may never come back.
Sen şanslıymışsın ki onlar kadar derin dalmamışsın. Onları oradan doğru yolla çıkartamazsak, bir daha asla geri getiremeyiz.
They're coming to get our kids, and we're not getting them back, boys, right?
Çocuklarımızı almaya geliyorlar. Ve onları geri alamayacağız çocuklar, tamam mı?
That's the only thing that's gonna make them want to come back, so let's get out there and let's give them what they want, all right?
Buraya tekrar gelmek istemelerini sağlayacak tek şey bu, yani oraya çıkın ve onlara istediklerini verin, tamam mı?
What happens if I can't get them all to come back?
Hepsini geri götüremezsem ne olur?
Dad, I have to go back to the house to get my favorite jeans. I left them.
Baba, eve geri dönmeliyim en sevdiğim pantolunlarımı orada unutmuşum.
Walter, go back and get them all, right now.
Walter, geri dönüp herkesi çağır, hemen.
Once you get all of your friends, it must be all of them, everyone who left, once you've persuaded them to join you, Eloise Hawking will tell you exactly how to come back.
Bütün arkadaşlarını topladıktan sonra ama giden herkesi toplamalısın ve onları sana katılmaya ikna ettiğinde Eloise Hawking sana, tam olarak nasıl geri döneceğinizi söyleyecek.
Richard Alpert said the only way to get them to come back was if I died.
Richard Alpert, onları geri götürmenin tek yolunun benim ölmem olduğunu söyledi.
I couldn't get any of them. I couldn't get a single one to come back with me.
Hiçbirini, bir tanesini bile benimle gelmeye ikna edemedim.
And once you get all of your friends together- - and it must be all of them, everyone who left. And once you've persuaded them to join you... this woman will tell you exactly how to come back.
Bütün arkadaşlarını topladıktan sonra ama giden herkesi toplamalısın ve onları sana katılmaya ikna ettiğinde o kadın sana, tam olarak nasıl geri döneceğinizi söyleyecek.
Look, I took them down so you don't need back surgery as you get older, period.
Küçülttüm böylece yaşlandığında bel ameliyatı olmana gerek kalmadı, nokta.
- Go back and get them.
- Git al.
After we get a shuttle, we'll go back and help them.
Sonra bir mekik alır, geri döner ve onlara yardım ederiz.
I need to get back to the Dubois house, talk them through this.
Dubois'ların evine gidip bu konuyu konuşacağım.
Okay, look, send it back to me, and I'll get them to exchange it!
Tamam, bak, bana geri gönder, değiştireyim.
If we beat them at something... We get all our stuff back.
Eğer onları bir şeyde yenersek bütün eşyalarımızı geri verecekler.
I'm trying to win my people back, Not get them to hate me more.
Kamuoyunu yeniden kazanmaya çalışıyorum, benden daha fazla nefret etmesine değil.
But even if we give them the money, how can we be sure we'll get her back?
Peki parayı onlara versek bile kızı alacağımızdan nasıl emin olacağız?
Right, force feed them some Oxtail soup until I get back.
İyi, onlara biraz Oxtail çorbası verin.
These are going in my desk and if... WHEN I get back then you can have them.
Bunlar masama gidiyor..... eğer gidersem o zaman alabilirsiniz.
What happens if I can't get them all to come back?
Hepsini geri getiremezsem ne olacak?
Don't you wanna look out for them, get their back?
Onları korumak, kollamak istemiyor musun?
We'll figure out what to do with them when we get back.
Onlarla ne yapacağımıza döndüğümüzde bakarız.
I'll stand back, torch them if they get out.
Ben geride durup, çıkan olursa ateşe vereceğim.
I get enough of them back home.
Bizim orada zaten yeterince kız var.
Motivate them, do whatever you need to do to get yourself back home. Because I'm gonna be here.
Onları harekete geçirip eve dönmek için ne gerekiyorsa yapacaksın.
I'll talk to them when they get back from the bathroom.
Tuvaletten döndüklerinde hepsiyle konuşacağım.
sending us cargo, so what they did them... was they begin to going to the old airstripes, and then will build mock wooden airplanes, to try and get those planes to come back from the sky and delivering the cancer corn, beef to them again.
Bize malzeme yolluyorlar " Ve böylece ne yaptılar,... uçakları gökten geri getirebilmek, ve mısır, et ve malzemeye, tekrar kavuşmak için eski pistlere sahte tahta uçaklar yapmaya çalıştılar..
We need to get these out of here, to take them back upstairs.
Bunları buradan kaldırmak, yukarı götürmek lazım.
We must get them back at all costs.
Bir şey yapmalıyız!
And your job is to put people back together, Not take them apart, and i get that.
Çünkü ikinizde işinizi yapmaya çalışıyordunuz ve işiniz insanları birleştirmek ayırmak değil ve bunu anlıyorum.
I couldn't get a single one of them to come back with me.
Bir tanesini bile benimle geri dönmeye ikna edemedim.
So what happens if I can't get them all to come back?
Ya hepsini birden geri dönmeye ikna edemezsem?
- Sookie, my back pocket, get them handcuffs.
Sookie, arka cebimde kelepçe var. Kelepçele şunu. Hayır!
Why do I get the feeling this joke ends with only one of them coming back?
Nedense içimde, bu fıkranın sonunda yalnızca birisi geri dönecekmiş gibi bir his var.
It's given them enough lift to take off and carry on flying to get back in.
Kalkış için onları yeterince yukarı kaldırıyor ve uçuşa devam ederek inmelerini sağlıyor oh, hayır.
get them 247
get them off 43
get them inside 18
get them out 77
get them up 74
get them mad 26
get them out of there 39
get them out of here 150
back 1915
backup 83
get them off 43
get them inside 18
get them out 77
get them up 74
get them mad 26
get them out of there 39
get them out of here 150
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back me up on this 16
back down 43
back me up here 53
back here 146
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back me up on this 16
back down 43
back me up here 53
back here 146