English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He'll turn up

He'll turn up translate Turkish

155 parallel translation
Go and tell him if he ain't packed up and gone in half an hour, we'll have the law in to turn him out.
Eğer yarım saat içinde buradan gitmezse,... polisi arayacağımızı söyle ona.
He'll turn up all right.
Sağ salim gelir.
I know he'll turn up when he sees this in the papers.
Gazetelerde bunu okuyunca ortaya çıkacaktır.
He'll probably turn up in a day or two.
Bir iki gün içinde çıkagelir.
He'll probably turn up.
Muhtemelen ortaya çıkacaktır.
He'll turn up today. No baseball fan would miss this game.
Beysbol hayranıysa burada olacaktır.
I doubt he'll turn up here again tonight.
geri dönmeyecektir.
I'm sorry to hear about Al, but I'm sure he'll turn up soon.
Al'ın durumunu duyduğuma üzüldüm ama tez vakitte döneceğine eminim.
Looking out for the day he'll turn his toes up and leave the bundle to you.
Onun nalları dikip her şeyi sana bırakacağı günü gözetiyorsun.
He'll turn up.
Ortaya çıkacaktır.
In a moment he'll get up and rush over and turn on the lights.
Birazdan kalkacak ve fırlayıp, lambaları yakacak.
He'll turn up one day.
Bir gün ortaya çıkar.
Don't worry, he'll turn up.
Merak etme, gelir.
Don't worry, he'll turn up.
Endişelenme. Yola gelecek.
He'll turn up.
Ortaya çıkacak.
- Not yet, but he'll turn up sooner or later.
Şimdilik bulamadık fakat ortaya çıkacaktır.
He'll turn up sooner or later.
- Bunun önemi yok.
I'm sure he'll turn up sooner or later.
Eminim eninde sonunda vazgeçecektir.
He'll turn up. You watch, Friday night he'll pop up like a jack-in-the-box.
Cuma akşamı bak, kesin yay gibi fırlar bir yerden.
He'll turn up.
Görecek çok araba var.
[coughing] he'll turn up.
- Eminim geri gelecektir...
I'm sure that he will turn up, and I'll have to see him and finalise the separation.
Eminim ortaya çıkacaktır, onu görmem ve ayrılığı sonuçlandırmam gerek.
- He'll turn up.
- Ortaya çıkacak.
He'll turn up.
Her an gelebilir.
He'll turn up.
Er geç gelecek.
I'm sure he'll turn up.
Eminim dönecektir.
He'll turn up eventually.
Eninde sonunda ortaya çıkacak.
We're all praying he'll turn up soon, alive and well.
Hepimiz yakında canlı ve iyi bir şekilde bulunmasını diliyoruz.
- I expect he'll turn up then.
Öyleyse geleceğini umuyorum.
He'll turn up again suddenly like an angel of the war.
Sonra birdenbire ortaya çıkar. Tıpkı dünyaya düşmüş bir melek gibi.
He'll turn up.
Ortaya çıkar.
You mean.... I'm sure he'll turn up.
Yani, eminim ortaya çıkar.
Whenever he comes in the library I turn the heat up so he'll have to strip down to his tank top.
O kütüphaneye her geldiğinde yanıp tutuşuyorum birde kısa tişörtünü pantolununa sokmuyor mu?
We don't turn up soon, he'll know where to come looking.
Ortaya çıkmazsak bizi aramaya gelecektir.
- He'll turn up.
- Ortaya çıkar.
None of the staff can find him but I'm sure he'll turn up.
Personel hiçbiri onu bulamadı ama o kadar uzaklaşmış olamaz.
He'll turn up somewhere.
Buralarda bir yerlere gelecektir.
- He'll turn up, Tiny. - Huh?
- Çıkıp gelecektir, Minik.
He'll turn up, I know he will.
- Ne dedin? Gelecektir, kesinlikle eminim.
I think he'll turn up symptoms of the virus as well.
Sanırım onda da virüsün semptomları vardı.
They hope maybe he'll turn up... if. Yeah. Yeah.
İçini rahatlatmak için başvurduğun saçma bahanelerine beni bulaştırma.
- Maybe he'll turn up.
Belki bir yerden çıkar.
They hope maybe he'll turn up... if.
Gelmesini umacaklar. Gelirse.
Maybe he did go to London, sightseeing, drinking, whatever. Anyway, I'm pretty sure he'll turn up sooner or later.
Gezmeye, içmeye, her neyse eminim yakında ortaya çıkar.
Now he just picks up the checks. He'll turn state's, no question.
Şimdiyse çekleri topluyor.
Something is wrong. Look, he'll turn up tomorrow and wonder what all the fuss was about.
Gregory yarın ortaya çıkacak ve bütün bu karmaşa ne böyle diye soracak.
I'm sure he'll turn up.
Döneceğine eminim.
So we'll rip up his drawing and turn him back into the wimpy demon that he is.
Ve onu eski pısırık iblis haline geri döndürürüz.
I'm sure he'll turn up.
Gelir biraz sonra.
He'll turn up sooner or later.
Er ya da geç ortaya çıkacağından.
- I'm sure he'll turn up.
Eminim ortaya çıkacaktır

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]