Hear anything translate Turkish
3,675 parallel translation
I couldn't hear anything.
Bir şey duyamadım. Sonra yavaş yavaş etrafımda cisimler görmeye başladım.
Did you hear anything from mom?
Annem sana bir şey dedi mi?
Because I can't hear anything!
Çünkü ben hiçbirşey duymuyorum!
I didn't hear anything
Hiçbir ses duymadım ama ben.
I don't hear anything out here.
Hiçbir şey duymuyorum burada.
Did you hear anything?
Bir şey duydun mu?
It's a miracle anyone can hear anything... above the noise coming from Geoffrey Shurlock's office.
Geoffrey Shurlock'un ofisinden çıkan sesler dışında bir şeyler duyulması bir mucize.
- I can't hear anything.
- Bir bok duyamıyorum.
Uh, you give me a call if you hear anything.
Uh, bir şey duyarsan beni ara.
I don't hear anything. Exactly.
- Bir şey duymuyorum.
You don't want to hear anything that isn't about you, your wants and your needs.
Seninle, isteklerinle ve ihtiyaçlarınla ilgili olmayan şeyleri,... duymak falan istemiyorsun.
He didn't hear anything from Salinger for quite a while.
Salinger ise uzun zaman cevap vermez buna.
When I didn't hear anything, of course I did.
Senden bir ses gelmeyince. Evet ettim.
You will let me know if you hear anything, won't you?
Bir sey ögrenirseniz bana da haber verir misiniz?
- You didn't hear anything either?
- Hiç bir şey de duymadın mı?
I didn't hear anything.
Ben bir şey duymadım.
Dude, I don't hear anything, man.
Ahbap, ben bir şey duymadım, adamım.
You hear anything, let me know.
Birşey duyarsan, bana haber ver.
I thought you didn't hear anything.
Bir şey duymadığımı düşünüyordum.
I didn't hear anything.
- Hiçbir şey duymadım ben.
I don't hear anything, Adam.
Ben hiçbir şey duymuyorum, Adam.
No. I didn't hear anything.
- Ben bir şey duymadım.
I don't hear anything.
Ben bir şey duymuyorum
I don't hear anything.
Ben bir şey duymuyorum.
I just swore I didn't hear anything. ... hey, Bobby, what's going on?
Hiç bir şey duymadığıma yemin ederim.
Did you hear anything unusual about either of them?
İkisinden birisi hakkında olağan olmayan bir şey işittin mi?
Hey. I can't hear anything on that message.
Bu mesajda bir şey duyamıyorum.
Well, I didn't hear anything.
Ben bir şey duymadım.
I didn't hear anything.
Hiçbir şey duymadım.
What do you know, did you hear anything?
Ne biliyorsun, birsey duydun mu?
Initially I heard him, then I did not hear anything anymore
Bir anda.. birileri geldi Bişey yapamadım bile
I don't even hear anything.
Ben bir şey duymuyorum.
I'm sorry, I didn't... No, I didn't hear anything.
Hayır, üzgünüm, bir şey duymadım.
Did you see or hear anything that could be linked to the murder?
Cinayetle bağlantılı olabilecek herhangi bir şey gördünüz, ya da duydunuz mu?
I don't hear anything.
Hiçbir şey duymuyorum ben.
Well, look, uh, if you see or hear anything weirder than usual, give me a call.
Anormal bir durumla karşılaşırsan bana bir "alo" de.
That won't sound great. Not that he wants to hear anything from you right now.
Şu an seninle konuşmak istediğini sanmıyorum.
I didn't hear anything.
Ben bir şey duymadım. - Hayır.
I'm sure there is, but I don't want to hear anything from you right now.
Buna eminim ama şu anda senden bir şey duymak istemiyorum.
I don't want to hear anything but you're engaged.
Meşgul olduğunuzu falan duymak istemiyorum.
You hear about him being, you know, this chancer and a waste of space and he gets everything wrong and never will amount to anything, but he's not afraid to sacrifice himself so that everything will be right.
Onun böyle fırsatçı, yer kalabalığı olduğunu duyuyoruz ancak işler ters gittiğinde,... hiçbir anlam ifade etmeyecek ama o, her şey düzelsin diye,... kendisini feda etmekten korkmuyor.
I thought Da Ran would be happy to hear that, but she seemed more shocked than anything else.
Da Ran mutlu olur demiştim, daha çok şok olmuş gibi gözüktü.
It would be better to hear from Teacher Gil anything that would be upsetting.
Sanırım Gil Da Ran'dan kötü haber duymak daha iyi olur.
If I tug, if I pull in anyway, or if you hear me screaming, anything, you pull me right back in, all right?
Asılırsam, herhangi bir şekilde çekersem, çığlık attığımı falan duyarsanız beni hemen geri çekin, tamam mı?
I hear you can buy anything at a drugstore nowadays.
Bu günlerde eczanelerden her şeyin alınabildiğini duydum.
Before you say anything, hear me out.
Bir şey demeden önce beni dinle.
Okay, don't talk to me unless you're going to keep to the present tense, okay? Don't want to hear about anything else.
Geniş zaman kullanmayacaksan benimle konuşma, tamam mı?
Anything else, just keep to yourself. I don't wanna hear about it.
Onun dışındakileri kendine sakla.
I didn't hear it because I'm not going to sell anything to that son of a bitch.
Teklifi dinlemedim çünkü o orospu çocuğuna hiçbir şey satmayacağım.
Women who achieve anything, first time you hear about them, they're in their 50s. It was so hard for them to get any recognitions before then.
Hayatta bir şey elde etmiş çoğu kadın ellisine gelmiş oluyor, çünkü daha önce fark edilmeleri zor.
Did you not hear a word I said to you this morning? I didn't do anything.
- Bu sabah söylediklerimin tek kelimesini bile duymadın mı?
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
anything you need 253
anything for you 105
anything goes 61
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything you can do 21
anything can happen 91
anything you need 253
anything for you 105
anything goes 61
anything you say 115
anything for me 24
anything else you need 38
anything missing 28
anything at all 445
anything's possible 153
anything else i can get you 16
anything out of the ordinary 49
anything else i should know 33
anything you want to tell me 32
anything for me 24
anything else you need 38
anything missing 28
anything at all 445
anything's possible 153
anything else i can get you 16
anything out of the ordinary 49
anything else i should know 33
anything you want to tell me 32