Hear this translate Turkish
7,970 parallel translation
When did you over hear this conversation?
- Bu konuşmaya ne zaman kulak misafiri oldunuz?
Morn doesn't need to hear this.
Annemin bunu duymasına gerek yok.
I need to hear this.
Bunu duymalıyım.
Erm, I came because I thought you should hear this from me.
Geri geldim çünkü bunu benden duyman gerektiğini düşündüm.
I have to say, I am really surprised to hear this.
Söylemeliyim ki bunu duyduğuma gerçekten şaşırdım.
I think you're gonna want to hear this first.
Galiba bunu duymak istersin.
- Do we really want to hear this?
- Biz bunu gerçekten duymak istiyor muyuz?
No. I don't want to hear this.
Bunları dinlemek istemiyorum.
I don't want her to hear this.
Bunu duymasını istemiyorum.
If not... She's sure to hear this one.
Duymadıysa bile kesin bunu duyar.
They don't wanna hear this.
Kimse bunu duymak istemez.
Am I gonna have to hear this every night?
Her gece şunu duymak zorunda mıyım?
You needed to hear this from me before word got out.
Bu olay yayılmadan önce benden duymanı istedim.
Hey, um, you guys should hear this.
Beyler, bunu dinlemeniz lazım.
If you can hear this broadcast Save humanity. Save yourself.
Bu çağrıyı duyuyorsanız, insanlığı kurtarın ; kendinizi kurtarın.
Wait until you hear this.
- Bunu duyuncaya kadar bekle.
You want help? Hear this.
Yardım istiyor musun?
That's where I wanna get, and I hear this place can make it happen.
Adam deli kas yaptı. - Ben de onun gibi olmak istiyorum ve burada yapabileceğimi duydum.
But after her ex fishtailed out of there and skidded across onto my property, I hear this commotion.
Eski kocası o evden çıkıp arsamda patinaj yapıp gidince bu kargaşayı duydum.
You hear this, Tom?
Bunu duydun mu, Tom?
You hear this?
Bunu duyuyor musun? Ha! Bunu duyuyor musun?
You've gotta hear this...
Bunu duyman lazım...
Hear this.
Beni dinle.
I hear from the Prime Minister's office I'm to hold this crazy lady here for you, I hold this crazy lady.
Başkanlık Ofisi'nden bu deli kadını sizin için burada tutmam söylendi, ben de bu deli kadını tuttum.
I don't hear from you three Goddamn years, and you come to me with this.
3 yıldır senden haber alamıyordum ve şimdi bana bununla geliyorsun.
It would give me great pleasure to hear your thoughts on this.
Bu konuda ne düşündüğünüzü duymayı çok isterim.
This something I'm gonna wanna hear? Maybe.
- Duymak isteyeceğim bir şey mi bu?
Fiona, I told you I didn't want to hear anything about this, okay?
- Seks yaptım! - Fiona, bunu duymak istemediğimi söylemiştim sana.
I hear there's this terrific view from the rooftop bar if you want to go check it out.
Duyduğuma göre çatıdaki barın harika bir manzarası varmış. Çıkıp bakalım mı?
Look, I know that this hurts to hear...
Bak, biliyorum bunu duymak acı veriyor...
If you guys want to keep that smile on that pretty face, she doesn't hear about any of this.
O güzel yüzlerinizden gülümsemeyi eksik etmezseniz olanların hiçbirinden haberi olmaz.
The morning after we were supposed to go on our blind date, I was at this coffee place where they write your name on the cup, and I hear, "I have a nonfat latte for Courtney."
Tanışma randevusuna gitmemiz gereken sabahtan sonra bardağa adını yazdıkları kahve dükkanındaydım ve şunu duydum "Courtney için yağsız latte hazır."
Yes, hello this is Michelle Mulan for Peter Sonders. Well, I'm sure he could call me back but I think he's going to want to hear what I have to say about the Pacific Design Center. I see.
Merhaba ben Michelle Mulan, Peter Sonders'ı aramıştım.
Just wait till those Turtles hear about this.
Kaplumbağalar bunu duyana kadar sadece beklesinler.
You hear about this more and more, right?
Bundan fazla duydunuz, değil mi?
I hear you are to leave the order after this mission.
Seni Bu görevden sonra sipariş ayrılmak istediğini biliyorum.
I know this is not what you want to hear.
- Bunları duymak istemediğini biliyorum.
You won't hear from me again, except for this letter which I hope...
Bu mektup dışında bir daha benden bir şey duymayacaksınız.
Let me know when you hear from Lobos so we can make this fucking drop.
Lobos'tan haber alınca ara beni, şu teslimatı halledelim.
I hear Antarctica's pretty nice this time of year.
- Onları doğrudan bize getirdi! - Bilmiyordum. - Dinle.
You're gonna win this game tonight, you hear me?
Bu akşam bu maçı alacağız tamam mı?
And you can hear the cheers for this young man.
Bu adam için yapılan tezahüratı duyabiliyorsunuz.
Only to hear, "Sorry, sir, you know, the army's picked up and moved from this godforsaken pit to another godforsaken pit."
Hem de yalnızca şunu duymak için... Üzgünüm bayım ordu toparlanıp Tanrı'nın unuttuğu bu çukurdan Tanrı'nın unuttuğu başka bir çukura taşındı.
I hear it's this year's "potato battery."
Bu yılın "patates saati" seçilmiş.
We know how difficult this is to hear.
Bunu duymanın zor olduğunu biliyoruz.
It is also feasible in a state of exhaustion, in utter disarray, having lost his beloved daughter, 7 months old, this man, in the defendant's dock, ended up saying what you wanted to hear.
Muhtemeldir ki ; tam bir bitkinlik durumunda, dağılmış haldeyken, 7 aylık sevgili bebeğini kaybeden, sanık sandalyesinde oturan bu adam duymak istediklerinizi söyledi.
We'll keep you in the loop if we hear anything on this side.
Bu taraftan bir şeyler duyarsak seni haberdâr ederiz.
I never hear something like this before.
Daha önce hiç böyle bir şey duymamıştım.
Sex I can get whenever I want. This, though... Ticket to the EMP to hear Kurt Cobain's unreleased demos before anyone else in the world?
Seksi istediğim zaman bulabilirim ama bu bu, tüm dünyadan önce Kurt Cobain'in demo albümünü dinlemek için bir EMP bileti.
So this is not your fault, and I never want to hear you say that again.
Yani bu senin hatan değil, ve bir daha bunu dediğini duymak istemiyorum.
I hear Marvel got really hands on this time, they really pinned in Joss Whedon creatively, so how can that go wrong?
Duyduğuma göre Marvel bu sefer ipleri ele almış. Joss Whedon'ın yaratıcılığını kısıtlamışlar, nasıl sorun çıkabilir ki?
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is a 428
this is fun 448
this is crazy 1291
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is a 428
this is fun 448
this is crazy 1291
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534