Huddle up translate Turkish

Huddle up.

Buraya gelin.

Huddle up, let's go.

Toplanın, haydi.

Let's huddle up on the ball.

Haydi toplanalım.

Huddle up.

Toplanın.

C'mon, huddle up.

çabuk saldırın!

And now we will huddle up together all the way to Belgrade - and this side is free!

Ayrıca Belgrad'a kadar tüm yol boyunca sarmaş dolaş gideceğiz, üstelik o taraf bomboş!

PLAYER : All right, huddle up. Let's go.

Tamam toplanın, haydi.

PLAYER : All right, huddle up. Let's go again.

Tamam toplanın, haydi tekrar.

AII right, my guys, Iet's huddle up.

Tamam, çocuklarım, toplanın.

Huddle up, you guys.

Toplanın çocuklar.

Huddle up!

Toplanın!

OK, kids, huddle up.

Tamam çocuklar, toplanın bakayım.

Okay, huddle up. Come on.

Pekâlâ, toplanın hadi.

All right, huddle up.

Tamam, gelin.

Huddle up! Listen up!

Dikkatle dinle

Huddle up, boys.

Toplanın, çocuklar.

Huddle up and recite poems.

Bulur buluşturur, şiir ezberlerim.

Huddle up!

Herkes gelsin!

- All right, huddle up right over here!

- Pekâlâ, şuraya gelin!

- Huddle up!

- Toplanın!

Everybody, huddle up, huddle up.

Herkes toplansın, toplanın.

EVERYBODY HUDDLE UP.

Sokulun millet.

Huddle up!

Toplanin!

OK, guys, let's huddle up.

Pekala beyler. toplanın.

Huddle up.

Pekala. Daire yapın.

Huddle up, guys. Huddle up.

Gelin buraya çocuklar.

All right, huddle up.

Pekala, toplanın.

Huddle up!

Toplanın.

Now huddle up.

Toparlanın.

Fellas, huddle up. Bosley?

FELLAS, HUDDLE UP.

Huddle up, team.

Toplan takım.

Huddle up.

Haydi, haydi.

You two motherfuckers huddle up or something and find this dude.

Siz iki pezevenk bir mi oldunuz? Pekala, sorun değil.

- Huddle up.

- Pekala, toplanıyoruz.

Let's huddle up here.

Toparlanalım.

Come on, guys. Huddle up. Come on.

- Haydi, çocuklar. toplanın.

Come on, huddle up.

Haydi, toplanın.

Huddle up, huddle up.

Toplanın, sıkışın.

And the hymn they're hummin'ls those cuddle-up, huddle-up blues

\ And the hymn they're hummin' \ Is those cuddle-up, huddle-up blues

Get back to the huddle, let's move it! Looks like you've been up all night screwing, boy.

- Bütün gece çapkınlık mı yaptın?

Huddle up.

Pekala, toplanın.

Okay, let's huddle up.

Hadi toplanalım.

- Huddle back up again.

Tekrar toplanın.

Huddle up.

HUDDLE UP.

- It was huddle or die! - Oh, shut up, Frank.

Kapa çeneni Frank.

Let's do it again. Huddle up!

Toplanın!

- Huddle up.

- Toplanın.

You know, the whole huddle-up thing is the oldest trick in the book. I've used it.

Bu sarılma şeyleri... en eski taktiktir.

As Winchell gathers his teammates up into a huddle he can see on the big clock down in the end zone one minute and 40 seconds to play.

Winchell takım arkadaşlarıyla baş başa verirken... kale çizgisi tarafındaki büyük saati görebilir. Maçın bitmesine 1 dakika 40 saniye kaldı.

Tigers, huddle up.

- Tigers, toplanın.

Huddle it up.

Yaklaşın.