I always thought translate Turkish
3,631 parallel translation
I always thought I'd have to wait 20 more years to be a cougar, but, rawr, here I am.
Bir puma olmak için daha 20 yılım olduğunu sanıyordum... ama işte burdayım.
You know, I always thought I'd be dead by now.
Hep şimdiye kadar ölmüş olacağımı düşünürdüm.
I always thought it was his old-man stink.
Hep ihtiyarlık kokusu sanırdım.
I always thought you'd be mayor.
Hep belediye başkanı olacağını düşünmüşümdür.
I always thought the Pringles Man had the kindest eyes.
Her zaman pringles'ın gözlerinin çok hoş olduğunu düşünmüşümdür.
Yeah, I always thought that that was... a lie.
Evet, ben hep bunun bir yalan olduğunu düşündüm.
But I always thought you were cool.
Ama senin her zaman havalı olduğunu düşünmüştüm.
I always thought you were the bravest man I ever met.
Senin tanıdığım en cesur adam olduğunu düşünürdüm.
I always thought it was just a theory, but...
Sadece bir teori olduğunu düşünmüştüm her zaman, ama...
I always thought you'd passed away.
Hep öldüğünü düşündüm.
I always thought you'd end up a writer, like your old man.
Senin hep ihtiyar baban gibi yazar olacağını düşünmüştüm.
I always thought it was just a story.
Sadece hep hikaye sanardim.
I always thought the worst thing ever would be seeing you go.
Düşünmek istemediğim en kötü şey, bir gün senin burdan gidişindir.
This is something I wanted to share with the most special person in the world, and I always thought. I'd know that person when I found them.
Bu dünyadaki en özel kişiyle paylaşmak istiyorum ve o kişiyi görür görmez hemen anlarım diye düşündüm hep.
I always thought it is a cold light.
Bence soğuk bir ışık.
I always thought the saying was, Beside every great man...
Ben o laf "Her büyük erkeğin yanında..." diye biliyordum.
I always thought, you know, pee stink, whatever, but...
Hep çişin leş olduğunu falan düşünürdüm ama...
So I always thought if I had my own place, I could do it better.
Bende düşündüm ki eğer kendi mekânımı açarsam, daha iyisini yapabilirim.
I always thought you spent your whole life trying to be good!
- Beni harbiden iyi kandırdın! Hayatın boyunca iyi biri olmaya çalışan biri sandım seni!
I always thought being part of a flock was what I wanted.
Her zaman bir sürünün parçası olmak istediğimi sanardım.
I always thought in the future there would be harmony between all living things, but hey, pizza and TV sound great.
Her zaman gelecekte yaşayan herkesin uyum içinde yaşadıklarını düşünürdüm. Ama bu pizza ve TV kulağa hoş geliyor.
I always thought I killed him.
Daima onu öldürdüğümü sandım.
I always thought Dad liked hunting.
Avciligi her zaman babamin sevdigini düsünmüstüm.
Woody... I always thought we was friends.
Woody hep arkadaş olduğumuzu sanırdım.
And for a while, it was like I always thought it would be.
Bir süreliğine, tam da istediğim gibi olmuştu.
I always thought me and her would grow old together!
Hep onunla birlikte yaşlanacağımı düşünmüştüm!
That's what I always thought, but then I thought,
Sonra ben de düşündüm ki, bak ne diyeceğim...
"I always thought that the mind would be the best defense."
"Daima zekânın en iyi savunma aracı olduğunu düşünmüşümdür."
"I always thought that the mind would be the best weapon."
"Daima zekânın en iyi silah olduğunu düşünmüşümdür." olacak.
I always thought it was more about Margaret.
Ben hep Margaret bçyle birşey yapar diye düşündüm.
It's funny, you know, because Josh's mother and I always thought that he was gay.
Komik aslında. Zira Josh'un annesiyle ben onun hep eşcinsel olduğunu düşündük.
I always thought you lived further away.
Hep uzaklarda olduğunu sanıyordum.
Although, I have to say that I always thought a law degree was a license to steal and that you, for one, hadn't really capitalized on it.
Ama itiraf etmeliyim ki, hukuk diplomasının çalma yetkisi verdiğini ama senin bundan daha yeterince yararlanmadığını düşünmüşümdür hep.
Weird cock, I always thought.
Tuhaf adam diye düşünürdüm.
How I always thought I would get you the "morning after" pill and how it's come to evening bullets now.
Hep senin akşamdan kalma hapını getireceğini düşünürdüm. Ama şimdi akşam kurşunu oldu.
I always thought we'd be doing this as a family.
Hep, bunu aile olarak yapacağımızı düşünürdüm.
I always thought they were old men.
Hep onların yaşlı olduklarını düşünürdüm.
It may strike you as funny, but I've always been happy at the thought of doing my military service.
Size komik gelebilir ama ben askere gideceğim diye hep mutlu oldum.
But I've always thought you network folk were too terrified of us at the FCC anyway.
Ama ben sizin yayın ahalinizin FİK'den hep korktuğunu düşünmüşümdür.
After you left medicine, after what happened with Liam, I've always thought that this job was something that you picked out of...
Doktorluğu bıraktıktan ve Liam'a olanlardan sonra her zaman senin bu işi bir çeşit...
And I thought you might be able to help because you always look so good.
Bana yardımcı olursun diye düşünmüştüm. Her zaman çok güzel görünüyorsun da.
I've always thought you were insane.
Hep akıl hastası olduğunu düşünmüştüm.
We always looked at his relationship with the serum as really an addiction and his slow unhinging which I thought was really an important fun part of that character.
Onun serumla ilişkisine bir bağımlılık olarak baktık ve yavaş yavaş aklını kaçırması o karakterin önemli bir zevkli yanıydı bence.
I'm sorry that we never got to hang, but I always wanted to tell you... I thought your poems in Creative Writing... just really good.
Hiç takılamadığımız için üzgünüm ama sana hep şiirlerinin çok yaratıcı olduğunu söylemek istemişimdir.
But I've always thought about what you might look like.
Ama hep nasıl göründüğünü merak etmişimdir.
Well, I never thought I'd see the day when Lance Armstrong would blow away the man we've always referred to as the finest climber we've ever seen in the current peloton of cycling.
Lance Armstrong'un, günümüzde bisiklet sporunun en hızlı tırmanıcısı olarak söz ettiğimiz adamı geride bıraktığı günü göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
Also, since the day I met Miranda I have always thought that she would be perfect with Zach.
Ayrıca Miranda'yla tanıştığım ilk günden beri Zach'le mükemmel bir şekilde eşleştiğini düşünmüşümdür.
I've always thought you could have been at the very top of your profession, if only you believed you could.
Sadece yapabileceğine dair inancın olsaydı mesleğinin en üst kademesinde olabileceğini, hep düşünmüşümdür.
I bet you always thought they loved you back.
Bahse varım onların da her zaman seni sevdiğini sandın.
But I never wanted to hurt them once, but I thought about ending it for myself. I was so confused and you were always away on a stupid book tour...
Onları bir kere bile incitmek istemedim, ama yüzlerce kez kendim için her şeyi bitirmek istedim.
I thought I could solve things..... like I always do.
Her zaman yaptığım gibi, her şeyi çözerim sanmıştım.
i always win 29
i always knew 40
i always am 29
i always say 112
i always do 187
i always loved you 22
i always think 21
i always liked you 33
i always knew it 18
i always 69
i always knew 40
i always am 29
i always say 112
i always do 187
i always loved you 22
i always think 21
i always liked you 33
i always knew it 18
i always 69
i always will 81
i always have 206
i always forget 34
i always have been 39
i always said 16
i always did 31
i always wondered 20
thought 125
thoughts 165
thoughtful 64
i always have 206
i always forget 34
i always have been 39
i always said 16
i always did 31
i always wondered 20
thought 125
thoughts 165
thoughtful 64