I am not going translate Turkish
2,410 parallel translation
I am not going to give you the satisfaction.
Size bu mutluluğu yaşatmayacağım.
My hand is in your hand and I am not going to let go.
Elim elinde Ve seni bırakmayacağım
I am not going to meet the challenge with just my mouth.
Bu mücadeleye yalnızca dilimle girmeyeceğim.
I am not going back to work for Old MacDonald.
Ali Baba'nın çiftliğine dönemem.
I am not going to let you hang me out to dry.
Beni yerlerde süründürmene izin vermeyeceğim.
Roz, I am not going through man-opause,
Roz, menopoza falan girdiğim yok.
And if you are not here, I am not going mad.
Burada olmazsan da kafayı yemem.
And I am not going back to rehab.
ve ben oraya geri dömek istemiyorum
Please tell me I am not going crazy.
Lütfen bana delirmeye başlamadığımı söyle.
I am not going to have a repeat of 2008.
2008'de olanları tekrar etmeyeceğim.
( KNOCKING AT DOOR ) Don't you bail on me, David. I am not going to bail.
- Beni sakın ekme David.
You look great.... but I am not going to do this.
- Harika görünüyorsun. ... ama yapamam.
- I am not going over this shit again.
Tekrar aynı boktan şeyleri tartışmayacağım.
I am not going back to jail.
Hapse geri dönmeyeceğim.
I am not going to be the other woman!
Öteki kadın olmayacağım.
I am not going to read his novel. But you know what I will do?
Senin romanını okumayacağım, ama ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.
I am not going to return.
Ben dönmüyorum.
I am not going to have this conversation with you on the phone.
Bu konuşmayı seninle telefonda yapmayacağım.
- I am not going to get.
- Ben alacağım.
Miss Gandy, I am not going to entertain questions during my dictation, now write.
Konuşmamı yazarken sorularla uğraşamam Bayan Gandy, şimdi yaz.
I am not going to say it again.
Bir daha söylemeyeceğim!
I am not going anywhere.
Bir yere gittiğim yok.
I am not going back to that hotel tonight, and I'm pretty sure you're not allowed to.
O otele bir daha gitmem, zaten seni de almazlar. Gerek yok ki.
I am not going down for this!
Bunun için rezil olamam!
I am not going home.
Eve gitmiyorum.
I am not going to have sex with her.
Kendisiyle seks yapmayacağım.
Uh, I am not going to Chuck's event.
Chuck'ın davetine gitmiyorum.
I am not going anywhere until I know that my children are taken care of in the event that Lily can't do so herself.
Bu olaylar arasında Lily'nin ilgilenemeyeceğini göz önüne alırsak, çocuklarıma bakıldığından emin olana kadar hiçbir yere gitmiyorum.
I am not going to let this stop me, Antoine.
Bunun bana mani olmasına izin vermeyeceğim, Antoine.
I am not going back to the joint. Not on a murder rap.
Çünkü cinayetten hüküm giyip kodesi boylamaya hiç niyetim yok.
And I am not going back there.
Eve falan da dönmem artık.
I am not going to make things difficult for you later on.
İşleri daha sonra sizin için güç hale getirmeyeceğim.
I'm not going to apologise for who I am.
Böyle biri olduğum için özür dilemeyeceğim.
I'm not going to apologise for who I am!
Böyle olduğum için özür dilemeyeceğim.
But I am not taking road, I am going through the valley of the slaves.
Yolları kullanmayacağım, Köleler Diyarı'ndan geçeceğim.
If it's not now, how am I going to sleep?
Şimdi olmazsa, nasıl uyuyacağım?
Well, we... we got way too much going on right now for me to think about how I am, but it's not good.
Aslında şu aralar başımızda nasıl olduğumu düşünemeyecek kadar çok şey var. Ama iyi değil.
Well, not right before, because you are lying and I am going to get to the bottom of that.
Az öncesi için değil, çünkü yalan söylüyordun ve bu meselenin aslını öğreneceğim.
I am not sure that's going to be possible.
Bunun mümkün olacagından emin değilim.
I am not doing it with the priest. You are going to do it for me.
Benim yerime sen yapacaksın.
I am not getting under any damn seat. You give me something to do, or I'm going rogue. All right, all right.
Belli ki kameraya yakalanacak kadar fevri ve dikkatsiz.
If I am going to train your men, I have to be able to do it in the field, not on a shooting range.
Adamlarınızı eğiteceksem bunu sahada yapabilirim, talim alanında değil.
Oh, I for one, am not going to play backup at your little pity party.
Ayrıca o acınası partinde sana destek olamayacağım.
I am seriously not going to get out of your car.
Arabandan inmeyeceğime çok eminim.
I'm not going home, am I?
Eve dönmüyorum, öyle değil mi?
Maybe you're not worried about jail, but I am certainly not going back.
Kodes sizi tedirgin etmeyebilir ; lakin oraya geri dönmeye niyetim yok!
We're not going to make it to the hospital. Yes, I am.
- Hastaneye gidemeyeceğiz.
Oh boy, am I so glad we're going to New York for three months and not gonna see your face!
Üç aylığına New York'a gidip suratını görmeyeceğim için nasıl mutluyum bir bilsen!
When am I... I'm not going...
- Gelmeyeceğim...
You know what, if I'm revoking sick days and calling off vacations, I am certainly not going to do it from an air-conditioned office.
Hastalık izin günlerimi reddediyor ve tatilime son veriyorsam işimi soğutmalı ofisimden yapmayacağım kesin.
Wow! I am not calling her out. And if we're going to battle, we're going to do it as a crew and take your sorry ass out.
Onunla kapışmaya çalışmıyorum, eğer savaşacaksak bunu ekip olarak yapıp senin kıçına tekmeyi basarız.
i am not going anywhere 21
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77
i am your father 86
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77
i am your father 86