I just don't translate Turkish
36,751 parallel translation
I just don't know which one.
Hanginiz bilmiyorum.
And I don't mean just here.
Sadece buradan bahsetmiyorum.
But I don't understand. We're just two people.
Ama sadece iki kişiyiz.
Every time you think I should give you a pat on the back, just hit that button and know that, even though I don't say it enough, I really mean it.
Sırtını sıvazlamam gerektiğini düşündüğün her an o tuşa bas ve unutma ki yeterince söylemesem bile öyle demek istiyorum.
You know you should be with someone superior, I just don't think you get who that is.
Üst sınıftan biriyle çıkmak zorundasın, sadece kimin olacağını anladığını sanmıyorum.
Oh, no, no, no. For the record, I tell jokes all the time, you just don't understand them.
Ben her zaman espri yaparım.
You know, I just don't want to feel like I wasn't being honest about who I really am.
Bilirsin, gerçekten kim olduğum hakkında dürüst değilmişim gibi hissetmek istemiyorum.
Just in case we don't make it out of here, I don't want to add murder to my sheet.
Tedbir için buradan çıkamazsak, sicilime bir de cinayet yazılsın istemiyorum.
If we're gonna escape, I'm gonna need your help, but I'm just gonna need you to do what I say and don't ask questions, all right?
Kaçacaksak, yardımına ihtiyacım var, ama lütfen dediklerimi yap ve fazla soru sorma, tamam mı?
I don't know what to say to someone who's just lost a daughter.
Kızı yeni ölen birine ne denir bilemiyorum.
But... I don't want a kidney from just anyone.
Fakat herhangi birinin böbreğini almak istemiyorum.
I said, if you don't care, then just sign it.
Umurunda değilse, imzala gitsin.
- Aaaaaaaaah... - I don't want to pressure you, - so you just...
Sana baskı yapmak istemem, o yüzden bunu bir düşün.
Maybe I just don't need the family as much as you do.
Belki de aileme senin kadar ihtiyacım yoktur.
How about if I just don't breathe at all?
- Hiç nefes almasam nasıl olur?
Why don't I just help you attach the hose to your exhaust and call it a day?
Neden yorgunluğuna bir hortum takmıyorum ve günü bitirmiyoruz?
I-I don't know, it's just a set of teeth.
Bilmiyorum. Takma dişler işte.
I don't know, I'm just getting a funny vibe from you.
Bilmiyorum. Komik bir his geldi bir an.
Okay, just don't give me to Dead-Eyes over there,'cause I've already been killed twice in the other two stories, and I don't want... - Puppy!
Tamam, beni şu ceset yüzlüye verme yeter, çünkü zaten diğer iki hikayede iki kere öldüm ve bir daha...
Well, the problem is, I don't just know who killed Damien Novak, Watson.
Sorun şu ki sadece Damien Novak'ı kimin öldürdüğünü bilmem değil, Watson.
I need you to do me a favor and pretty please, just don't push him into a nervous breakdown.
Bana iyilik yapmanı istiyorum ve çok lütfen, onu sinir krizine sokma.
I don't know, it's just this whole alien thing.
Bilemiyorum, tüm bu uzaylı meselesi.
I was just thinking, maybe we don't actually need to find a new way of imaging the brain.
Düşündüm de belki de beyni görüntülemenin yeni bir yolunu bulmamız gerekmiyordur.
I like that we don't just throw up our hands and say, "We give up."
Ellerimizi kavuşturup "pes ettik" demememizi seviyorum.
I just don't want to have a job interview.
İki yabancıymışız gibi konuşmak istemiyorum.
I mean, that's just conspicuous, don't you think?
Yani bu çok bariz, öyle değil mi?
And, um, I don't know, maybe tomorrow, we just get on the freeway in this area.
Ve bir de, bilmiyorum ama yarın belki de buradan otobana çıkabiliriz.
I guess it just feels good to be... doing real work again. I don't know.
Bilmem.
Well, I just don't understand why they want to prank me.
Bana neden şaka yapmak istediklerini anlamıyorum ama.
I just don't understand why they begged me to be here if they're not gonna prank me.
Madem bana eşek şakası yapmayacaklar o hâlde neden buraya gelmem için yalvardılar?
Hey. I don't know exactly how to do this, but I'm very flattered by your interest in me, and just so you know, the feeling is mutual.
Bu nasıl yapılır pek bilmiyorum ama benimle ilgilendiğin için gurur duydum ve hislerimizin karşılıklı olduğunu bil istedim.
Just don't smoke. No, I went down the stairs too fast.
- Yok, merdivenlerden çok hızlı indim.
It's just that I don't want to see anyone die tonight.
Bugün kimsenin öldüğünü görmek istemediğimden sadece.
I just don't know if I wife love her.
Ama eşim olarak sever miyim bilmiyorum.
So why don't I go get him - and I'll just...
- Neden gidip onu buraya getirmiyorum?
Just because I don't talk about my sister, doesn't mean she doesn't exist.
Kız kardeşimden bahsetmemem onun var olmadığı anlamına gelmez.
I just don't see him killing someone in cold blood.
Sadece birinin soğukkanlılıkla öldüğünü görmüyorum.
All due respect, but I don't want to just sit here.
Saygılarımızla, Ama sadece burada oturmak istemiyorum.
Don't make things more complicated and just do what I tell you to do, it's not like you don't know what card I have in my hand.
İşleri daha karışık hale sokma ve ne diyorsam onu yap. Elimde nasıl bir koz olduğunu gayet iyi biliyorsun.
Don't feel bad. It's just something I got from a guy.
Adamın birinden almıştım.
I don't know when they'll fall asleep, so I was going to get just a bit of sleep and leave early in the morning.
Bir uyudular mı top patlasa uyanmazlar. Hemencecik uyuyup sabah erkenden evden çıkacaktım.
I just don't want you to get the wrong idea.
Yanlış anlama diye söylüyorum.
I don't mean just, you know, exciting.
Sadece heyecan verici demek istemedim.
I just... I don't know what to do.
Ne yapacağımı bilemiyorum.
- I don't say it just to anyone.
- Öyle her gelene söylemiyorum.
No matter what you say, I'll stay by yourself without giving up, so don't get angry from not being able to say what you want and just say it.
Ne dersen de vazgeçmeyip yanı başında kalacağım. Dilediğin şeyi söyleyemediğin için sinirlenme. Söyle gitsin.
I don't know what the reason is, but just make up.
Sebebi ne bilmiyorum ama barışın gitsin yahu.
I just don't have the energy to fight, that's all.
Kavga edecek dermanım yok hepsi bu.
I just see them, they don't tell me anything.
Yalnızca görüyorum, bana bir şey demiyorlar.
I don't like letting someone like you live, but it would be a side-effect of my intervening in the life and death of human beings, so just go on living.
Senin gibilerin canını bağışlamaktan ben de hoşlanmıyorum ama bir insanın ölüm-kalımına müdahil olmamın yan etkileri olacağından yalnızca yaşa!
I just don't remember.
Hatırlamıyorum.
i just don't get it 194
i just don't understand 126
i just don't know 147
i just don't understand it 43
i just don't know what to say 19
i just don't care 25
i just don't see it 18
i just don't want to 34
i just don't like it 28
i just don't know how 25
i just don't understand 126
i just don't know 147
i just don't understand it 43
i just don't know what to say 19
i just don't care 25
i just don't see it 18
i just don't want to 34
i just don't like it 28
i just don't know how 25
i just don't believe it 27
i just don't want 18
i just don't know what 19
i just don't think 24
i just don't know why 19
i just don't know what to do 39
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just don't want 18
i just don't know what 19
i just don't think 24
i just don't know why 19
i just don't know what to do 39
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just want to be with you 40
i just did 342
i just got here 258
i just want to say thank you 23
i just wanted to let you know 58
i just wanted you to know that 44
i just wanted to check in 19
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just want to be with you 40
i just did 342
i just got here 258
i just want to say thank you 23
i just wanted to let you know 58
i just wanted you to know that 44
i just wanted to check in 19