English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I know that girl

I know that girl translate Turkish

1,110 parallel translation
- Looks like you're hiding because perhaps I know that girl.
- Görünüşe göre saklıyorsun, çünkü o kızı tanıyor olabilirim.
Hey, I know that girl.
Hey, o kızı tanıyorum.
I think I know that girl.
Sanırım bu kızı tanıyorum.
The girl's that pushing for him, I know her!
Ondan isteyen kızı tanıyorum. - Öyle mi? - Öyle.
Look, Kenny, I know how much you care for that girl.
Bak, Kenny, O kızı ne kadar korumak istediğini biliyorum.
I am going to know that girl.
Ben o kadınla tanışacağım.
But I know Jefferson cheated on me with that girl.
Jefferson'ın beni o kızla aldattığını biliyorum.
- Actually, son, I wanna know are you sure that was a girl?
- Aslına bakarsan oğlum, bilmek istediğim. onun bir kız olduğundan emin misin?
I'm prepared to tolerate that Rieper girl's presence, but I will not stand for any... you know... hanky-panky.
Rieper'ların kızlarının varlığını tolere etmek için kendimi hazırladım ama şeye katlanamayacağım bilirsin, fırıIdakça şeylere.
But I know that every girl has her own dreams, her own ambitions.
Ama biliyorum ki her kızın kendi hayalleri ve hevesleri vardır.
You know who I really feel sorry for... is that poor girl. Ha. "With pleasure"?
"Zevkle" mi?
You know as well as I do that a bed is the best friend a girl like Dawn can have.
Sende en az benim kadar Dawn gibi bir kızın en iyi arkadaşının yatak olacağını.. .. biliyorsun.
I know that some lucky girl is going to become Mrs. Barry Finkel.
Eminim ki Bayan Barry Finkel olacak kadar şanslı bir kız çıkacaktır.
I don't know why you messing with that little fast-assed girl anyway.
Bu çatlak kızla niye uğraşıyorsun.
I saw that one girl once before, but she's like... like I don't know, like her face is all mangled and shit.
Kızı daha önce görmüştüm, ama o sanki... sanki onun yüzü dağılmış gibiydi.
I-I call my friends up and I tell'em, you know, I got this girl that I wanna marry and, you know,
Arkadaşlarımı aradım ve evlenmek istediğim bir kız var dedim.
So here it is : I need to know about that tattooed girl.
Şimdi, dövmeli kız hakkında bilgi istiyorum.
I know you think that I got that girl kied.
Biliyorum bu kızı ölüme sürüklediğimi düşünüyorsun.
When I think about that guy that I thought I was gonna be... there's a... there's this girl next to him, with him... and I don't know... she looks sorta like you.
Olmak istediğim adamın yanında onun yanında bir tane kız var. Bilemiyorum bu kız en çok sana benziyor.
I'll have you know, that girl blows flugeI like a dream.
şunu bilmenizi isterim ki flugele rüya gibi üflüyor.
I recently saw on TV... Did you know, wretched girl, that the Serbs are the oldest nation?
Sırpların en eski ulus olduğunu biliyor muydunuz?
You know, sometimes I think there's something wrong with that girl.
Bazen bu kızda bir sorun olduğunu düşünüyorum.
A girl I know used to live in that house. Her life was good and happy.
Bu evde yaşayan ve mutlu bir hayatı olan küçük bir kız vardı.
I think it's only fair that you know my heart still belongs... to the girl I fell in love with years ago.
.. en uygunu şunu bilmendir ki, benim kalbim hala...,... yıllar önce aşık olduğum bir kıza ait.
I know that Wonder Girl is still alive!
O harika kızın hala hayatta olduğunu biliyorum
I know where you buried that girl in Guatemala.
Guatemala'da o kızı nereye gömdüğünü biliyorum.
You have such faith in this theory that you must know... how I am going to meet this girl also.
Bu hikayeye inandığına göre onu nasıl tanıyacağımı da biliyor olmalısın.
No, Rahul, you don't know that I am not a nice girl.
Hayır Rahul, sen bilmiyorsun ben iyi biri değilim.
You don't know how happy I am, for I know... that there cannot be better girl than you for my son.
Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin. Oğluma senden daha iyi bir kız olamaz.
I know that there was this Sarah Easton supermodel who you were never gonna see again and who you were friends with anyway, but this can't be the same girl, right?
Benim bildiğim kadarıyla bir sara Easton var, süpermodel. Ve sen onu bir daha görmeyecektin. Ve sadece arkadaş kalacaktınız.
I think that's always been our problem, is, you know, I- - I'm just a good girl.
Her zaman sorunumuz da bu oldu zaten sadece iyi bir kızım.
I don't know anyone who would adopt a kid at that age. She saved that girl's life.
O yaştaki bir çocuğu evlat edinecek kimse tanımıyorum.
You know that girl Liz?
Liz'i tanıyorsun.
I didn't know that the poor girl was so madly in love with me.
Zavallı kızın bana delice aşık olduğunu bilmiyordum.
You know, with everything that's been going on recently, I'm not sure how safe it is for a girl like yourself to be here. Alone.
Biliyor musun, son günlerde yaşanan olaylardan sonra... senin gibi bir kızın burada tek başına olmasının ne kadar emniyetli olduğundan emin değilim.
Oh, I know, you go tomcatting around with a different girl every night, but you can't find happiness that way.
Her gece başka kızlasın. Ama mutluluğu o şekilde bulamazsın.
You just tell the little girl that I... that, you know, that bear is from me.
Yalnızca o minik kıza o ayıyı benim verdiğimi söyle.
I don't know who's been bullshitting you, or if you're making it up, but I think the real reason you want to leave this ship is that girl.
Sana bu saçmalığı kimin anlattığını bilmiyorum, ama bu gemiden ayrılmanın gerçek nedeninin... şu kız olduğunu düşünüyorum.
Nothing against you dressing up like a girl... ... but I didn't know that about you.
Kaçık bir kız gibi giyinmene karşı değilim ama bu huyunu bilmiyordum.
You know I love you so? Judi, who's that girl?
Seni çok sevdiğimi biliyor musun? Judi, bu kız kim? Sandii.
I know a girl who got married that way.
O yöntemle evlenen bir kız tanıyorum.
All I'm saying is, you don't know that girl or her mother.
Tek söylediğim şu. Kızı tanımıyorsun. Annesini de.
- Because if you're pulling out the gay card, I'm pulling out the girl card, and we both know that the girl card trumps the gay card.
- Gay'ler için iş dünyası çok daha zor... - Çünkü gay kartını sürersen Bende kadın olma kartını sürerim.
Somebody's gotta set that girl straight... and I know how to do it.
Birisi şu kıza gerçekleri göstermeli ve ben bunu nasıl yapacağımı biliyorum.
That Candy, she's the nicest girl I know.
Şu Candy, tanıdığım en hoş kız.
Um, I mean, I know she's an actress and all that... so she can... deliver a line, but, um, she said she might be as famous as she can be, but also that she was... just a girl... standing in front of a boy... asking him... to love her.
Yani o bir aktris ve tüm bunlar bir rol olabilir, fakat "Çok ünlü olabilirim, fakat aynı zamanda ben bir erkeğin önünde duran ve ondan beni sevmesini isteyen sıradan bir kızım." dedi.
- AII I know is that the girl is fighting for her life.
- Tek bildiğim, bu kız yaşam mücadelesi veriyor.
And I know that I'm just a girl and everything, but I do believe... that the agreement was 500 up front and five upon completion.
Sadece bir kız olduğumu biliyorum ama sanırım anlaşmaya göre 500 dolar avans ve geri kalanı iş bitince verilecekti.
You know, Chris, that girl from school sees that picture and you are in. Look, Stewie, I'm not really gonna ask her out.
Uzun uzun düşündüm... ve Naomi ve Dale'in çocuğunu doğurmaya kara verdim
Give me two packets I know that this girl's husband has left her!
Bu kızın kocasının onu terkettiğini biliyorum! Yalnız olmaktan sıkılmışsan, birlikte olabilir miyiz? Beni bırakın!
I don't know what's got into that girl.
Nesi var bu kızın bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]