English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I know this girl

I know this girl translate Turkish

657 parallel translation
I know this girl almost as well as I know myself. - And it's Terry!
Bu kadının kim olduğuna adım gibi eminim.
I know this girl, who she is, where she comes from. Everything. She's as bad as they come.
Bu kızı tanırım, kim olduğunu ve geldiği yeri, her şeyini bilirim, bundan kötüsü olamaz.
I know this girl.
Onu tanıyorum.
- Do I know this girl?
- Bu kızı tanıyorum.
- Oh, I know this girl.
- Ben bu kızı tanıyorum!
She recognizes my wife and I know this girl. I innoculated her in the village.
Bu bayan Anansa, o da bizimleydi.
I know this girl.
Bu kızı biliyorum.
That scene was added, and I think that scene is so important to understand Allison's mind-set moving forward, because you see her as this, you know, this sort of sweet, naive girl, and then something massive happens. And then it's, you know...
Bu sahnenin önemli olacağını düşündüm çünkü çok büyük bir şey meydana geliyor ve bu da tatlı, saf bir kız olan Allison'ın düşüncelerinin değişmesine yol açıyor ve zaten sonrasında çok üzgün ve intikam almak istiyor.
I know of no finer compliment I could pay to any girl than to say this :
Ben hiçbir kız için bundan fazlasını söyleyemem. O da şu :
I know you Iike this Chester girl.
Ondan hoslandigini biliyorum.
Uh, Mother, I don't know where this girl is, so don't expect too much.
Anne, bu kızın nerede olduğunu bilmiyorum, bu yüzden büyük beklenti içine girme.
Of course... this girl, she's the only one I know who is not on the me side.
Elbette bu kız, benim tarafımda olmayan tek kişi.
All I know is I gotta find this girl.
Tek bildiğim, o kızı bulmalıyım.
- l mean that though I don't know... how you managed to seduce a naive girl, it's clear why you played this trick I want to know what price you'll take to let her go
- Ne demek istiyorsunuz? - Yani, saf bir kızı nasıl baştan çıkardığını bilmesem de, bu oyunu neden oynadığın gayet açık. Onu bırakmak için ne kadar istediğini öğrenmek istiyorum.
You know, I met a girl right here at this bar, six months and a week ago.
Altı ay bir hafta önce bu barda bir kızla tanıştım.
- I know the problem of the supermarkets, but I was talkin'to this girl last night...
- Ben süpermarketler sorununu biliyorum ama dün gece şu kızla konuşuyordum- -
You know, I think Marty has a feeling for this girl.
Sanırım Marty bu kız için birşeyler hissediyor.
I want you to know that this first tornado rod goes absolutely free... to this pretty little girl, if she'll tell me her name.
İlk kasırga değneğini, bana ismini söylerse hiç para almadan, bu küçük kıza veriyorum.
You know, I have a feeling I've run across this girl before.
Sanki daha önce bu kızla bir yerde karşılaşmış gibiyim.
Only thing I know is the morning we started back I see this girl outside the dancehall in a brand-new buckboard.
Tek bildiğim sabah başladığımız Dans salonun dışındaki şu yeni arabanın içinde bir kız gördüm.
You're an extraordinary girl, Maddalena. I know this.
Bence sen olağanüstü bir kadınsın.
You know, Pollyanna, I don't take too much to relatives, but this girl here, she was always just like a sister to me.
BiliyorsunPollyanna, Akrabalarla aram pek iyi değildir, ama buradaki kız, o her zaman bir kardeş gibiydi benim için.
I wouldn't expect you to understand this... but it's a great comfort for a girl to know... she could not possibly sink any lower.
Bunu anlamanı beklemiyorum... ama daha fazla düşemeyeceğini bilmek... bir kız için büyük bir tesellidir.
I don't know this girl.
Bu kızı tanımıyorum.
I say, did you know this girl? Yes, sir.
- Bu kızı tanıyor musun dedim?
I was here this morning, you know, a few hours ago, with a girl.
Bir kız, bir kadınla.
Boys, I just want you to know that from now on when you pick on this lady, you'll be pickin'on my girl.
Beyler, haberiniz olsun, şu andan itibaren bu hanıma dalaşanlar benim kızıma dalaşmış demektir.
I wanted to know if this little girl was making fun of me in keeping with a script of your making.
Hikayendeki malzemeyi oluşturmak için ufaklığın başında esen kavak yellerine bıraktım kendimi.
Yeah, but I really like this girl, you know?
- Evet, ama kızdan cidden hoşlanıyorum...
- I don't know this girl.
- Bu kızı tanımıyorum.
I asked him : Could you play something slow? I don't know how to dance, and there's this girl I like a lot.
15 00 : 16 : 37 : 12 "Nasıl dans etmeyi bilmiyorum... 13 00 : 16 : 40 : 01 ve çok hoşlandığım bir kız var" dedim.
I don't know who represents this girl, but she's gorgeous.
Bu kızın temsilcisi kim bilmiyorum ama harika bir kız.
I probably know that, don't I? What if this girl doesn't like me?
- Sam, ya kız beni beğenmezse?
You know, I know this sounds crazy... but I actually miss the old girl.
Biraz çılgınca gelebilir ama... aslında o yaşlı kızı özlüyorum.
I take it you know this girl?
Anladığım kadarıyla bu kızı tanıyorsun?
I didn't even know this girl.
Bu kızı tanımıyordum bile.
Then I got to know this girl and I didn't get along with her well.
Sonra bu kızı tanıdım ve doğrusu pek anlaşamadım.
She lives in Canada. This girl has no morals. You know, I don't like that in a girl.
Kanada'da yaşıyor ve ahlaki takıntısı yok!
I don't know what got into me with this Chinese girl.
O Çinli kıza nasıl kapıldım, bunu bilmiyorum.
I know it would be safe if you put the girl away but this way is even better.
O kızı öldürmenin daha güvenli olduğunu biliyorum. Ama böylesi çok daha iyi.
I dont know if this is the right time or place but I wanted to tell you that Sammy and I have decided if this babys a girl wed like to name it Shelby since she was the reason we met in the first place.
Yeri ve zamanı doğru mu bilmiyorum ama sana söylemek isterim ki Sammy ve ben, bebeğimiz eğer kız olursa adını Shelby koymak istiyoruz çünkü onun sayesinde tanışmıştık.
I know this sounds stupid... but have you ever just walked up to a girl here and said hi?
Bunun aptalca olduğunu biliyorum... ama hiç bir kıza yanaşıp merhaba dedin mi?
I thought that if I could help him in some way get him this girl that he loves that maybe, you know things would change for me.
Bir şekilde ona yardım edebilirsem sevdiği kızı ona götürürsem belki, yani benim için bazı şeyler değişecek.
I JUST WANT TO KNOW IF THIS IS THE GIRL YOU BROUGHT FROM PUERTO VALLARTA.
Sadece Puerta Vallarta'dan getirdiğin kız bu mu onu öğrenmek istiyorum.
I wish I could get them for this girl I know but I can't afford them.
Keşke tanıdığım kıza onları alabilsem fakat param yetmiyor.
You know, back where I come from... they have this quaint old custom... Well, when a guy makes up his mind to marry a girl, he asks her.
Biliyor musun, benim geldiğim yerde ilginç ve eski bir gelenek vardır bir erkek, bir kızla evlenmeye karar verince, ona sorar.
- I know. I just stopped to fix this girl's flat tire.
Kızın lastik değiştirmesine yardım ettim.
Mr. Turner, I don't know what you had in mind, but, uh... this little girl's gonna be a nurse... and bring a steady paycheck in this house.
Bay Turner, aklınızda ne var bilmiyorum, ama bu küçük kız hemşire olacak ve bu eve düzenli bir maaş getirecek.
Whoo-ooo! Girl, you know I could wear this dress.
Hadi ama, bunu giyebilirim.
I only know this farm, girl.
Sadece bu çiftliği bilirim, kızım.
I got to know where this girl, Sofia, is?
Bu Sofia denen kızın yerini öğrenmeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]