I know this sucks translate Turkish
79 parallel translation
Pace, I know this sucks.
Pace, berbat bir durum olduğunu biliyorum.
Look, you can go ahead. I know this sucks.
Kötü bir şey olduğunu biliyorum.
I know this sucks.
Biliyorum bu çok kötü.
And I know this sucks, and it's scary, but we can do this. We can fight this.
Berbat ve korkutucu bir şey olduğunu biliyorum, ama bunu yapabiliriz.
Look, i know this sucks, Nypd showing up at your door like this.
Bakın, polisin bu şekilde gelip kapınıza dayanması hiç hoş değil, biliyorum.
I know this sucks, okay? But you shouldn't let it ruin the prom.
Rezil bir olay biliyorum, ama baloyu berbat etmesine izin vermemelisin.
Ok, Liv, I know this sucks. I'm sorry but I have to go.
Tamam Liv, bu berbat bir şey biliyorum ama çok üzgünüm, gitmem gerekiyor.
Listen, I know this sucks for us, but I really want to do this for brooke.
Dinle, ikimiz için de berbat bir durum biliyorum ama bunu Brooke için yapmalıyım.
I know this sucks for you, but she's in there because she's involved, so get your fuckin'head on straight.
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum ama olayla ilgisi olduğu için burada. - O yüzden aklını başına al.
Look, I know this sucks, all right.
Bunun hoş olmadığını biliyorum.
Honey, I know this sucks.
Tatlım, bu çok kötü.
I know this sucks, but it's got to be nice to know that someone loves you like that.
Biliyorum berbat fakat birinin seni bu kadar sevmesi güzel bir şey.
All right, look, I know this sucks, but I promise it's gonna be worth it.
Bak biliyorum bu durum iğrenç Ama sana söz hepsine değecek.
Um, I know this sucks, but there will be other meetings, okay?
Biliyorum durum kötü, ama... Başka görüşmeler de olacak tamam mı?
I know this sucks.
- Biliyorum bu berbat.
I know... I know this sucks for you.
Senin için hoş olmadığını biliyorum.
And by the way, I know this sucks for you.
Oh, ve bu arada, bunun senin için berbat olduğunu biliyorum.
I know it sucks and all... but, you know, this is, like, home, you know.
Fakat, bilirsin, bu, ev gibi, bilirsin. Ne halttan bahsediyorsun?
I mean, it sucks, you know, living this lie... pretending to be a year younger than I really am.
Olduğundan bir yaş küçükmüş gibi davranmak ; berbat bir şey.
- I don't really know, but I can't start my car, and this day just really sucks.
- Neredesin? - Bilmiyorum ama arabam çalışmıyor ve bugün gerçekten iğrenç.
I know enough to tell you that this sucks.
- Yemekten anlamam ama bu berbat.
I know it sucks... that they're ruining the town and everything... but this is the best vanilla latte... I have ever had in my entire life.
Biliyorum kasabayı ve her şeyi tahrip etmeleri berbat bir şey fakat bu, tüm hayatım boyunca içtiğim en iyi vanilya sütü.
- I know life isn't fair, but this sucks.
- Biliyorum hayat adil değil, ama bu berbat.
You know, this sucks a lot more than I remembered it.
Bu hatırladığımdan da kötüymüş.
This while thing sucks for Jake, and,... why can't I be bummed for a little bit, you know?
Tüm bu olanlar Jake için berbat oldu, ve neden ben de biraz serserilik yapamıyorum ki, ha?
I know that this whole thing with Nathan sucks for you, but right now, I need your help bringing Rachel to her knees.
Nathan'la yaşadıklarının seni mahvettiğini biliyorum ama şimdi, şu Rachel'ı diz çöktürtmek için yardımına ihtiyacım var.
Man, I know it sucks, me pissing off like this.
Böyle çekip gitmem hiç hoş değil biliyorum.
And although I should be used to it because I know that's your deal, it just sucks at a time like this.
Aslında buna alışmış olmam gerekirdi, çünkü bunların işin olduğunu biliyorum. Sadece, böyle bir zamanda insanın canını sıkıyor.
I didn't know that you were... This sucks.
Şeyi hiç bilmiyordum - Rezalet bir durum bu.
Yeah, I know. this station sucks.
Evet, biliyorum. Bu radyo istasyonu berbat.
You know, I never thought I'd say this, man, but right now being human sucks.
Biliyor musun, bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim dostum ama şimdi insan olmak aptalca geliyor.
I know it's a bitch to come all the way out here but, sorry, this sucks.
Buraya kadar gelmenin berbat olduğunu biliyorum.
You know... it sucks being broke, and I can make a lot more money doing this than I did dancing.
Parasız olmak berbat, ve bu işi yaparak dans ederek kazandığımdan çok kazanıyorum.
I never miss. This sucks and you know it.
Bu rezil bir durum ve bunu biliyorsun.
I know this really sucks for you, but I think it's for the best.
Olanın senin için kötü olduğunu anlıyorum... -... ama bence en iyisi bu.
I mean, I really wanna see you... and I know it sucks, but maybe this will help me and him fix some stuff.
İnan bana, seni görmeyi çok istiyorum. Bu durumun berbat olduğunu biliyorum ama belki... Ama bu belki bazı şeyleri düzeltmemize yardım eder.
I know it sucks, but this is what happens...
Biliyorum bu berbat bir şey,... ama bu işler böyledir.
You know what, T.J. This timing sucks, but Scott and I, we've got to do this thing.
T.J., zamanlama kötü oldu ama Scott'la birlikte bu işi halletmemiz gerek.
You know what, this place sucks and you're trashed and I wanna go home.
Burası berbat, sen de çok sarhoşsun, eve gitmek istiyorum.
Sean, I know it sucks, but this is an opportunity for you to finally b-be free.
Sean, bu durumun hoş olmadığını biliyorum ama bu sonunda özgür olabilmen için bir fırsat.
I know it really sucks being in this chair sometimes.
Bu sandalyeye mahkum olmanın bazen ne berbat olduğunu biliyorum.
I know this stuff with mom and dad sucks... But we're just the kids, and they're the adults...
Annem ve babamla ilgili bu şeylerin berbat olduğunu biliyorum ama çocuk olan bizleriz, yetişkin olanlar ise onlar.
All I know for certain is that dating in this city sucks and I'm dying.
Tek bildiğim, bu şehirde flörtün berbat bir şey olduğu ve bitik durumdayım.
"Man, his back sucks, his calves suck, his hamstrings suck," man, that stuff, you fix it like this, like, I can't build muscle nearly as easily as that guy, and yet I'm doing it, you know?
Baldırları ve adeleleri de öyle. Böyle, bir çırpıda düzeltirsin. Hâl böyleyken, yine de bu herif kadar kolay kas yapamıyorum biliyor musunuz?
You know what? I love Barney, but this ring thing sucks.
Barney'yi seviyorum ama bu yüzük işi iğrenç.
This whole thing sucks. I know.
Tüm bunlar berbat biliyorum.
I don't know if this is some new way of flirting, but it sucks.
Bu yeni bir flört biçimi falan mı bilmiyorum ama berbatmış.
You know, it was easier when I was an actress, because I could just fuck my costars, but this real-life pseudo-adult crap sucks my ass.
Aktrisken daha kolaydı. Rol arkadaşlarımla yatıp kalkıyordum. Ama bu gerçek hayat sahte yetişkin zırvalıkları beni bitiriyor.
This stuff sucks. - I know.
Biliyorum.
And you know what, this really sucks'cause I was gonna surprise you with it because you're gonna be a huge fucking part of it.
Hay edeyim böylesi işe. Bu işteki en büyük payı sen oluşturduğun için sana sürpriz yapmak istiyordum. Kocaman bir kısmını hem de.
I know this place sucks, but it's karaoke night, and there's one thing you can count on.
Berbat bir yer olduğunu biliyorum ama bu gece karaoke gecesi. Ve işe yarar bir şey göreceğiz.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know who you are 1036
i know everything 279
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know who you are 1036
i know everything 279
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know it 1515
i know you're tired 50
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what it is 314
i know what you mean 503
i know the feeling 206
i know it 1515
i know you're tired 50
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what it is 314
i know what you mean 503
i know the feeling 206