English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / If i'm right

If i'm right translate Turkish

7,044 parallel translation
Okay, if I let you kiss me right now and I tell you it was the greatest kiss I've ever had in my whole life, even if I don't mean it, will you shut up and help Tom?
Eğer şu an beni öpmene izin verirsem ve sana bunun hayatımın en iyi öpücü olduğunu söylersem öyle olmasa bile çeneni kapatıp Tom'a yardımcı olacak mısın?
I just find threatening people relaxing. I don't wanna keep things from Andy, even if I have to climb on top of him to cheer him up when I'm sad. You're right.
İnsanları tehdit etmenin rahatlattığını keşfettim de.
I'm back to turning every single full moon, and if the wolves who are loyal to Finn come back here, they're gonna rip right through us.
Ben her dolunayda dönüşüyorum. Eğer Finn'e sağdık olan kurtlar buraya gelirse ciğerimizi sökerler.
I just... I don't even know if this is the right number for you. Um, but I'm getting married tomorrow.
Bu numaranın senin olup olmadığını bile bilmiyorum ama, yarın evleniyorum.
Well, look, if you change your mind I'll be standing right here.
- Pekala, bak fikrini değiştirecek olursan diye ben hemen burada bekliyor olacağım.
If I'm right, everything that matters most to Charles is in this vault.
Eğer haklıysam, gizli odadaki her şeye Charles çok değer veriyor.
Okay, if I'm right, this is as far as we need to go.
Eğer haklıysam, bu kadar gitmek bize yetiyor.
It ain't right for me to keep a baby if I'm not gonna be around.
Eğer etrafında olamayacaksam bebeğin bende kalması doğru değil.
Look, if you kick me out right now, I can't guarantee that I'm not gonna go straight to a dealer and buy an eight ball.
Bak, eğer şimdi beni kovarsan gidip bir uyuşturucu satıcısından kokain almayacağıma söz veremem.
Right now, I just want to go see my friends, if I could just find my other fucking shoe!
Şimdi ayakkabımın tekini bulabilirsem, arkadaşlarımı görmeye gideceğim.
I swear to God, if I wasn't 95 % sure I would survive, I would throw myself off a bridge right now.
Sana yemin ediyorum, kurtulacağımdan % 95 emin olmasam şimdi kendimi köprüden atarım.
I mean, if I'm the cops... that's what I'm doing, right?
Ben polis olsam bunu yaparım, değil mi?
All right, let me know if you need anything, I'll be down there.
Tamam, bir şeye ihtiyacın olursa aşağıdayım.
All right, look, I'll test the waters a little bit, okay, see if we can get'em there slowly.
Ben biraz nabız yoklayım tamam mı? Yavaşça söylemenin bir yolunu bulayım.
Carol : If walkers hadn't gotten Ed, I wouldn't be standing here right now.
Aylaklar Ed'i yakalamasaydı şu an burada olmazdım.
so here's the thing. arrest me when I'm just like hanging out in the food court at the mall. right? hang out at the mall and see if I can arrest Liz today.
Hey, ben bir şey yapmadım. Neden beni tutukladığını merak ediyorum? Alışveriş merkezinde biraz eğleniyordum.
If someone takes over coaching for me, I'll still get my money, right?
Antrenörlüğü biri benden alırsa, ben yine paramı alacağım, değil mi?
All right, well, if I'm understanding this right, and all she did was help out another scientist, I'm thinking you might have to let this one go.
Tamam, doğru anlıyorsam ve tek yaptığı başka bir bilimciye yardım etmekse bu seferlik unutman gerekebilir diye düşünüyorum.
All right, fine. But if it's not here tomorrow, I'm gonna need you to call the subscription office for me.
Tamam peki, ama yarin da gelmezse dagitim merkezini araman gerek.
If I could do what Ramsay did to you right here, right now, I would.
Ramsay'nin sana yaptıklarını yapabilsem hemen burada, hiç durmadan yapardım.
- Yeah. - All right, well, if I am gonna play both sides, what should I do?
İkili oynuyorsam şimdi ne yapmalıyım?
All right, if you don't open the door, I'm breaking it down.
Tamam. Eğer kapıyı açmazsan, kıracağım.
One way to see if I'm right.
- Haklı olup olmadığımı anlamanın yolu var.
I was just afraid if I didn't help you, you wouldn't be alive right now.
Size yardım etmeseydim, hayatta olmazdınız diye korkuyordum.
And if I'm right, that is very bad news indeed, because one of them is Heo Gil Rae, senior scientist at the International Nuclear Research Organisation.
Haklıysam, ki bu gerçekten çok kötü bir haber olur... Çünkü onlardan biri olan Heo Gil Rae, Uluslararası Nükleer Araştırma Örgütü'nde üst düzey bir bilim adamı.
I mean, I guess it makes sense if we just exchanged at the same time, right?
Yani sanırım aynı anda alışverişi yapmak daha mantıklı, değil mi?
All right, I'm gonna go see if they're up in the attic.
- Ben çatıdalar mı diye bir bakayım. Tamam.
I'm telling you if you go up the stairs right now I'm not gonna be here when you get back.
Şu anda yukarı çıkarsan döndüğünde burada olmayacağım diyorum.
You know, if we just take a minute and put our hearts together, you and me right here, I think we'll both find that we're not really all that different.
Eğer sadece bir dakika ara verirsek ve kalplerimizi bir araya getirirsek, sen ve ben burada gerçekten o kadar farklı olmadığımızı bulacağız.
If they come and go without you being seen, then I won't get in trouble, all right?
Eğer seni görmeden giderlerse, başım belaya girmez, tamam mı?
I may not have wanted you up here, but if you are, I'm gonna make sure you're right.
Buralara gelmeni istememiş olabilirim. Ama madem geldin, iyi olduğunu görmem gerek.
Rachel, if you think I'm gonna let you watch Game of Thrones while sexually dominating me, then you are absolutely right.
Rachel, eğer beni domine ederken Game of Thrones izlemene izin vereceğimi düşünüyorsan o zaman kesinlikle haklısın.
I'm not sure if this is the right time to bring this up, but... you're my best friend.
Geldiğimiz bu nokta doğru zaman olduğundan emin değilim, fakat... sen benim en iyi arkadaşımsın.
All right, yeah. No, I was just hoping to talk to him. If, uh, you could just pass on the message.
Yok bir şey, öyle konuşurum falan diye aramıştım aradığımı iletirseniz tabii.
So if it's all right, um, I want to stick around and... Try and see if I can be of use somehow.
Bu yüzden bir sorun olmazsa burada kalmak ve yararlı olup olamayacağımı uğraşıp görmek istiyorum.
If your mother needs a handicap space, you just let me know,'cause I got these parking people on the speed dial, all right?
Annene engelli park yeri lazım olursa bana haber ver. Otoparkçılar hızlı aramada kayıtlı tamam mı?
So if I touch him first, this could still count as my first catch, right?
Eğer ona ilk ben dokunursam, ilk ben yakaladım sayılır, değil mi?
Oh, I don't know if I'm any fun right now.
Şu anda eğlenceli olup olmadığımı hiç bilmiyorum.
I'm just saying that if you diverted a small percentage of your masturbation energy towards fixing the water problem, you might be going potty in a toilet right now.
Diyorum ki, mastürbasyona verdiğin enerjinin ufacık bir kısmını su sorununa yöneltseydin normal bir lazımlığa gidiyor olabilirdin.
I think it would make an important statement to the rest of the team if you told them right at the beginning that I'm the star.
Bence onlara hemen başında yıldız olduğumu söylesem takımın geri kalanı için önemli bir açıklama olur.
And my point is... 'cause I'm tired of talking... if you did something, you made a mistake, you panicked, maybe covered it up, now is the time to say... right now.
Demek istediğim, çünkü konuşmaktan yoruldum bir şey, bir hata yaptıysanız, paniklediyseniz hatta olayın üstünü örttüyseniz söylemenin tam zamanı.
But if I'm right, that window's closing, and you may already be dead.
Ama ben haklıysam o pencere kapanır ve çoktan ölmüş olabilirsiniz.
I don't know if we made the right choice, but we definitely did the right thing.
Doğru kararı mı verdik bilemiyorum Laurel ama doğru şeyi yaptığımız kesin.
If I had the energy, I think I'd be getting angry right now, but instead...
Yeterli enerjim olsaydı, sanırım şu anda sinirleniyor olurdum.
Felicity, I don't know if you're right that Oliver's gone forever or not.
Felicity, Oliver'ın sonsuza dek gittiği konusunda haklı mısın bilmiyorum.
Oh, and if I'm right? Then I will take you To the best steak dinner you've ever had.
O zaman seni yiyeceğin en güzel bifteği yemeye çıkarırım.
I thought that if we stopped Maseo, we'd stop the killings, but Nyssa was right.
Maseo'yu durdurduğumuzda, bütün bu suikastçileri de durduracağımızı sanıyordum ama Nyssa haklıydı.
Look, I can't promise anything, but I will go over to Earl's today and I'll see if I can't find something, all right?
Fazla umutlanmanı istemem ama bugün Earl'e gidip bir şeyler çıkar mı diye bakarım.
I'm Sol, but if it's easier for you to call me Robert right now, I support that.
Ben Sol'um ama şu an bana Robert demek daha kolaysa benim için sorun değil.
If you don't get off your ass, I'm going to IA, all right?
Eğer buradan defolmazsan, seni IA yollayacağım, tamam mı?
Uh, I am too hungry right now to work out if you're joking or not.
- Şu an o kadar açım ki şaka yapıp yapmadığını anlayamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]