Just as you said translate Turkish
311 parallel translation
Well, just as you said, doc, they're all lying.
Tam dediğiniz gibi doktor, hepsi yalan söylüyor.
I used you, just as you said.
Dediğin gibi, seni kullandım.
It's happened to me, just as you said.
Bana olan şeyler, tam senin anlattığın gibi oldu.
You've got to do things, just as you said the other day.
Bir şeyler yapmalısın, tıpkı geçen gün dediğin gibi.
I bought the land in my name, just as you said.
Söylediğin gibi araziyi kendi adıma aldım.
It's just as you said.
Söylediğin gibi.
It's really snowing just as you said it would.
Tam da dediğin gibi gerçekten kar yağıyor.
It's just as you said.
Aynı dediğin gibi.
I only had 200, just as you said. I owe him the rest.
Dediğin gibi 200 vardı, kalanı için borçlandım.
And I've put a cushion just as you said, under his...
Yastığını da koydum.
Just as you said only greater by far!
Dediğiniz gibi... En mükemmeli!
All is drifting on the wind, just as you said.
Aynen söylediğin gibi her şey rüzgara kapılmış, gidiyor.
In fact, Just as you said in the House on May 2nd last year, and again on November 23rd, and in The Observer and in The Daily Mail, and as your manifesto made clear.
Aslında geçen sene 2 Mayısta Temsilciler Meclisi'nde söylediğiniz gibi ve 23 Kasımda tekrarlamıştınız ve The Observer'daki makalenizde ve The Daily Mail'deki röportajınızda ve parti programınızda da açıkça bulunuyordu.
I'm guilty. just as you said.
Ben suçluyum. Suçluyum. Her şeyi anladınız.
You got here before me just as you said you would.
Tıpkı bana dediğin gibi, benden önce buraya vardın.
It sounds just as if you said you got married.
Sanki, evlendiğini söyledin.
I've been thinking... I wonder if you could convince him... that everything was just as I said it was that night at the inn.
Düşünüyordum da acaba handaki o gece her şeyin söylediğim gibi olduğuna onu inandırabilir misin?
"Well," he said, "always try to see life as if you'd just come out of a tunnel."
Sonra da eklemişti : "Hep, tünelden daha yeni çıktığını düşün."
I'll come to your camp at dawn tomorrow and put you on your way, just as I said.
Yarın şafak vakti kampınıza gelir size sözünü ettiğim yolu gösteririm.
But you said "let everybody know" as if you hadn't before and would now. So I just wondered.
Ama sen "herkese söyleyeceğim" dedin, sanki önceden söylememişsin de şimdi söylüyorsun gibi.
If I say that's anti-Semitism, your feeling that being Christian is better than being Jewish you'll tell me I'm heckling you or I'm twisting your words around or it's just facing facts, as someone else said to me yesterday.
Bu anti-semitizmdir, Hıristiyan olmanın Yahudi olmaktan daha iyi olduğuna inanıyorsunuz desem, sizi sorularla sıkıştırdığımı yada sözlerinizi çarpıttığımı söyleyeceksiniz... Dün birinin de bana dediği gibi, bu sadece gerçeklerle yüzleşmektir.
You see, he got lost just as he said
Dediği gibi, o kaybolmuş.
It's just a matter of time. As the worm said to the stone... "I'll bore a hole through you yet."
Şimdi iş zamana bakıyor tıpkı suyun taşı aşındırması gibi.
So I said, " Listen, Mr. Gadolphin, you make just one more pass at me...
Dedim ki, " Bay Gadolphin bana bir daha asılırsanız bendeniz..
- You talk just as Addison said you did.
- Tam Addison'ın dediği gibi davranıyorsun.
But, as you said just now, the question is why he did it
Ama sizin de az evvel söylediğiniz gibi ; sorun neden saldırdığı.
Now you're trying to bribe me, just as the empress said you would.
Şimdi de beni ayartmaya çalışıyorsun. Çariçe deneyeceğini söylemişti.
It sounded just as if you said "goats."
Bana "keçi" dedin gibi geldi
You just said "as planned," didn't you?
Az önce "planladığınız gibi" dediniz, öyle değil mi?
You're just as pretty as Ma said you was.
Aynen annemin anlattığı kadar güzelsin.
We have been away from that school for 40 years just as you all said.
Dediğiniz gibi okuldan ayrılalı 40 yıl olmuş.
They said a Cheyenne brave and his pony sunk right here, and durned if they didn't ooze up again just as natural-lookin'and as pretty as you please.
Demişti ki " Bir Cheyenne'li yiğit ve atı tam burada batmış ve tıpkı eski doğal görünüşleri ile yüzeye çıkmayacaklarını biliyorlarmış.
What I just said to you about Solaris applies to you as well.
Solaris hakkında az önce söylediklerim senin için de geçerli.
- As I said, just like you.
- Aynen sizin gibi diyorum.
But you ´ re just as Denham said.
Denham'ın dediği gibiymişsiniz.
Miramanee has said that you appeared to her and to her handmaiden from the walls of the temple, just as our legend foretells.
Miramanee anlattı, siz kendisine ve tapınaktaki hizmetçisine göründünüz, efsanelerimizde anlatıldığı gibi.
These masks will free you, just as I said.
Dediğim gibi maskeler sizi kurtaracak.
look would you mind keeping it down, please... we come as - as I said just now, to the coffee. We come...
- Çay dedi...
No. Just to know, as you said.
- Sanırım tahmin ettiğin gibi
are trying to run things themselves, just as you always said that they should, but they don't know how to run them yet.
Cahil, batıl inançlı, okumamış, zavallı insanlar senin hep istediğin gibi kendi işlerini kendileri görüyorlar ama henüz bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar.
You might just as well have said, "Here goes something, here comes nothing."
Yani "Birşeyler gidiyor ve hiçbirşey gelmiyor." demeliydin.
It's just a rumor, as you said.
Sizin de söylediğiniz gibi bu sadece bir dedikodu.
I'm mad about what you just said!
Ben asıl biraz öncekiler için çıldırıyorum!
I just said... that you said that cartoon was overdone.
Sadece "karikatür aşırıya kaçmış" dediğini söyledim.
Nell said you walked right in to Miz Patty's, sat down at her lily-white counter just as bold as you please.
Nell, Miz Patty'den içeri girip bembeyaz büfeye oturma cesaretini gösterdiğini söyledi.
Just as what you've said, it has to be matched
Aynen dediğin gibi, o karşılaştırılmak zorunda.
If you took anything he said to heart... you're just as big an ass as he is.
Ama onun sözlerini ciddiye alıyorsan, sen de onun kadar salaksındır.
Problem is, I just got back into town, as I said, and I haven't really got my feet on the ground, but it's really nice of you to ask.
Sorun şu ki, daha yeni geldim ve dediğim gibi daha henüz kendimi rahat hissetmiyorum, ama sorman büyük incelik.
She said, "Fine, just as long as you don't smoke."
O da "sigaradan uzak dur, dert değil" demişti.
But as soon as I said it, you know what I thought? "I'm just a cop."
Ama bunu söyler söylemez aklıma şu geldi : "Ben sadece bir polisim."
The lawyer said you have no obligation to attend... since you've been summoned just as a reference.
Avukatınız, sadece danışılmak için çağırıldığınız sürece, oraya gitmekte hiçbir zorunluluğunuzun olmadığını söyledi.
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just as well 121
just as you are 21
just ask me 37
just as you say 20
just ask her 22
just as friends 26
just as i thought 141
just ask 167
just ask him 36
just as well 121
just as you are 21
just ask me 37
just as you say 20
just ask her 22
just as friends 26
just as i thought 141
just as a precaution 17
just as i suspected 36
as you said 191
you said 2178
you said you loved me 36
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23
you said you would 31
you said yes 49
just as i suspected 36
as you said 191
you said 2178
you said you loved me 36
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23
you said you would 31
you said yes 49