English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just stay still

Just stay still translate Turkish

184 parallel translation
Just stay still.
Kımıldama.
What if we just stay still?
Ya hep böyle kalsak?
Because after the separation, Australia didn't just stay still, but continued to drift slowly northwards towards the Equator.
Kopmadan sonra Avustralya sabit kalmayıp yavaşça kuzeye, ekvatora doğru kaymaya devam etti.
- Well, if you just stay still -
- Biraz sakin dursan -
Newt, just stay still.
Newt, olduğun gibi kal.
All right, you should just stay still.
Tamam. Kımıldama.
Just stay still.
Hareketsiz dur.
Just stay still. Don't...
Hareketsiz dur.
Just stay still.
Sadece sessizce bekle.
Just stay still for me... and we'll be fine.
Tamam olduğun yerde kal. Bir şey olmayacak.
0k, just... just stay still.
Tamam, şimdi... kımıldama.
- Just stay still.
- Kımıldama.
You just stay still in your cell.
Hücrende sessiz kal.
If you just stay still, she'll come to ya and that's what I'm counting on.
Öylece durursan, sana gelecektir. Benim düşüncem öyle.
All right, just stay still, OK?
Tamam. Hâlen burda mısın, ne tamamı?
Just stay still, ma'am.
Kıpırdamayın, hanımefendi.
Why don't you ever just stay still?
Neden bir kez olsun olduğun yerde kalmıyorsun?
And, please, just stay still.
Ve lütfen olduğun yerde kal.
Come on, just stay still, for a second, okay? Just for a second
Haydi, oynaşma biraz olsun.
Just stay still.
Orada bekle sadece.
Just stay still, Eric! Mom knows what she's doing!
Hareket etme Eric, Annem ne yaptığını biliyor.
- OK, just stay still, eh.
- Sadece hareketsiz kal ve...
You just stay still.
Hiç kıpırdama.
Just stay still, and listen
Kes şunu dedim.
Just stay still, Butters.
Hareket etme, Butters.
Okay, now just stay still.
Tamam sadece kıpırdamadan dur.
- Ouch! - Just stay still!
Dik dur.
Just stay perfectly still.
Hiç kıpırdamadan dur öyle.
- lf you would just stay still, I'd be done. There might be a market for this.
Bu yüzden bu cihaz harika bir pazar olabilir.
If you still love each other, why don't you just stay married?
Hala birbirlerini seviyorlarsa neden boşandılar?
Now you just stay seated here, the night's still young.
Bekleyin, oturun yani. Gece daha bitmedi.
Just stay completely still.
- Çok sessiz ol.
Can't you just try and be different but still stay with us?
Bizimle kalarak da farklı biri olmayı deneyemez misin?
Just hold tight and stay still
sıkı tutun.. ve sabit dur.
If you'd just sit still. Stay alive a lot longer.
Biraz uslu dursan, daha uzun süre hayatta kalırsın.
Just watch your speed and stay still!
Sadece hızını koru.
Just try and stay still, Argo, please.
Hareketsiz durmaya çalış, Argo, lütfen.
Even if you were poor, I'd still just wanna stay home and and suck your cock.
Fakir olsaydın da, evde kalmak ve... saksafon çalmak isterdim.
I know. Still, I think just this once it was a good idea to stay put.
Biliyorum, yine de sadece bu seferlik olduğun yerde kalman iyi olmuş.
I told him... that his mom wanted him to come home. But since he just got there and he was still adjusting... that I thought he should stay. His mom was really upset... but I insisted.
Annesinin onun eve gelmesini istediğini, ama henüz uyum sürecinde olduğunu, burada kalmasının daha iyi olacağını söyledim. "Annen çok üzüldü, ama ben ısrar ettim" dedim.
Alex is still looking for an apartment, and we need something permanent so just stay.
Alex hâlâ bir daire arıyor ve ne olursa olsun sürekli kalamayız. Bu yüzden senin kalman lazım.
She didn't see you, Bob. Just stay perfectly still.
Bob, seni görmedi, kımıldamadan dur.
I'm just saying, you know, I feel like some shit just stay with you... you know what I'm saying, like, hard as you try... you still can't go nowhere, you know what I'm saying?
Demek istediğim, bilirsin, kendimi seninle oturan ama hiçbir halt olmayan biri gibi hissediyorum sanki bu kadar uğraşıyoruz ve hiçbir yere varamıyormuşuz gibi.
At the risk of sounding like my mother just stay perfectly still and let him get it over with.
Anneme benzeme riskini göze alarak derim ki hareketsiz dur, bırak ne yapacaksa yapsın.
Oh, maybe that's a good thing, you know, I mean... we're still waiting to hear about the stay from the State Supreme Court, but, I don't know, I mean, if we don't get one, maybe he can just nap up until the time when they put him to sleep for good.
Belki de böyle olması da iyidir, yani... hala Devlet Yüksek Mahkemesinin kararı duyurmasını bekliyoruz, ama bilmiyorum, eğer başaramazsak belki de sonsuz uykuya dalana kadar zamanını uyuyarak geçirse de olur.
Well, still, it makes me nervous, so just stay on the lane, okay?
Eh, hala bu beni sinirlendiriyor, o yüzden şeritte kal, olur mu?
You just stay still.
Sen nasıl istersen.
Maybe if we just stay really, really still, he'll just go away.
Belki biz hareketsiz kalırsak, bizden uzaklaşır.
Just stay really still.
Hareketsiz kal.
All right, just stay really still.
- Çok sakin kalmalısın.
Just stay perfectly still, okay?
Sakın kıpırdama, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]