Just wait and see translate Turkish

You just wait and see once my bearskin is off.

Keşke şu ayı postundan kurtulabilsem.

Is it? Just wait and see.

Bekle de gör.

You just wait and see.

Bak göreceksin.

You just wait and see.

Sadece bekle ve gör.

- You just wait and see, sir.

- Bekleyin ve görün efendim.

Your mother is arranging a match, just wait and see

Annen bir eş arıyor. Sadece bekle ve gör.

Just wait and see.

Bekle ve gör.

Marcia, you just wait and see.

Marcia, sadece bekle ve gör.

You just wait and see.

Bekle de gör.

Just wait and see.

Bekle de gör.

Make fun of me, but just wait and see

Sen daha benle dalga geç, ama bekle ve gör.

Let's just wait and see.

Bekleyip görelim.

Just wait and see Just wait, Maria

Bekle ve gör Maria

- Just wait and see - Oh, no, Anita, no

Hayır, Anita

Just wait and see.

Yalnızca bekle ve gör.

Just wait and see, he'll be back sure. "

Bekleyip görün, kesinlikle geri gelecektir. "

Oh, can't I just wait and see the nip take off?

Oh, biraz bekleyip kalkışları seyredemez miyim?

Just wait and see, Charlie Brown.

Bekle ve gör, Charlie Brown.

" You just wait and see, Hazel.

" Bekle ve gör, Hazel.

You just wait and see

Bekle ve gör!

I'll avenge my Godpa, just wait and see

babamın öcünü alacağım bekle ve gör!

You have guts, just wait and see

Demek öyle! gününüzü göreceksiniz!

Let's just wait and see what comes out of the river.

Bekleyelim, bakalım nehirden ne çıkacak.

- Get back to the convent! - You just wait and see!

- Hadi sen manastıra anca dönersin!

Perhaps we should just wait and see.

En iyisi bekleyip görmek.

You just wait and see...

Sadece bekle ve gör...

Just wait and see.

Sadece izle ve gör.

This will make you very happy, just wait and see.

Bu onu çakı mutlu edecek. Sadece bekle ve gör.

Du, you just wait and see, go...

Du, daha işimiz bitmedi gidelim...

Just wait and see.

Sadece bekle ve gör.

Why don't we just wait and see what the sheriff finds out.

Neden şerif bir şeyler öğrenene dek beklemiyoruz?

- Just wait and see.

- Bekle ve gör.

Let's just wait and see what happens, OK?

Bekleyip ne ne olacağını görelim, oldu mu?

Just tell me that, and you can go see them and I'll wait for you.

Bana bunun sözünü ver, o zaman gidip onlarla görüşebilirsin, ben de seni burada beklerim.

Well, now, I just guess we'll have to wait and see how he works out.

Pekala, şimdilik bekleyip nasıl işliyor göreceğiz.

When you get there, wait and see, it'll just pour out.

Oraya vardığında, bekle ve gör, hemen dökülecek.

Just you wait and see what's in store for you, Mansour.

Sen hele bir bekle ve gör, başına neler gelecek, Mansour.

Just wait till they see you drivin'up and down the street with the top down.

Sen sokakta, aşağı yukarı arabaya kullanmaya başladığında havasını görelim.

You just have to wait and see.

Sadece bekleyip görmen gerekir.

You just wait and see.

Bekle ve gör.

Just wait until they get married, and then see what happens.

Biriyle evlenene kadar bekle, ve sonra neler olduğuna bir bak.

We'll just have to wait and see.

Bekleyip görmemiz gerek.

You see, sometimes a fellow just has to kind of step back and wait a little time.

Bazen, bir arkadaşın bir nevi geri adım atmak ve bir miktar beklemek zorunda kaldığını görürsün.

We just have to wait and see.

Bekleyip görelim.

Just you wait and see

Sadece bekle ve gör.

We shall just have to wait and see.

Sadece bekleyip görmemiz gerekiyor.

We just wait around here for the rest of the day... and we see what happens.

Akşama kadar burada bekleyip... neler olacağına bakalım.

Just wait and see.

- Tamam, bekle ve gör.

Baby, just you wait and see

Bekle başına gelecek

Just wait twenty years and you'll see. Well, in twenty years everything will be completely changed.

Yirmi yıl bekle de gör.

As for the winning vehicle... we'll just have to wait and see.

Kazanan arabaya gelince... bakalım göreceğiz.