Less is more translate Turkish
681 parallel translation
It is humorous that Hollywood depicts aliens more or less the same way.
Hollywood un uzaylıları aşağı yukarı aynı tarif etmesi gülünç.
Here is a table in front of a fireplace, more or less a visage.
Burada bir masa var. Şöminenin önünde.
The table is standing in front of the fireplace, more or less like this is.
Masa şöminenin hemen önünde duruyor, aşağı yukarı böyle.
"All life, no matter how we idealize it is nothing more, nor less, than exploitation."
"Yaşamın tamamı, onu nasıl yüceleştirdiğimizin önemi olmaksızın bir istismardan ne eksik ne de fazladır."
Let's have more repose and less Rigoletto.
İş üzerinde biraz konuşalım en azından Rigoletto olmadan.
What is a girl, more or less?
Bir kız nedir ki, ha bir eksik ha bir fazla?
For the first two weeks of the year men can still get a drink more or less publicly because although the 18th Amendment is in effect, the law has no teeth.
Yılın ilk iki haftası boyunca insanlar hala umumi yerlerde içki alabiliyordu çünkü 18. Madde yürürlükte olsa bile, cezası yoktu.
Mr. Charles Foster Kane, in every essence of his social beliefs and by the dangerous manner he has persistently attacked American traditions of private property initiative and opportunity for advancement is, in fact, nothing more or less than a communist.
Bay Charles Foster Kane, toplumsal konulardaki görüşleriyle ve tehlikeli tavırlarıyla Amerikan özel mülk geleneklerine özel teşebbüs ve serbest rekabete saldırmaya devam etti. ... o aslında tam anlamıyla bir komünisttir...
Less words and more action!
- Hiçbir şey. Az laf, çok iş.
Awe what you need is more faith and less imagination.
Ah ihtiyacın olan şey daha fazla inanç ve daha az hayal gücü.
well, of course, it is more or less routine now.
Yani, az çok rutine oldu artık
The less they deserve, the more merit is in your bounty.
Ne kadar azına değseler de o kadar fazla vermek sizin ihsanınızdır. Hadi, götürün onları.
What's a year more or less when that kind of money is to be had?
Bu kadar para kazanılacaksa, bir yıl nedir ki?
The more formal the party is, the less you have to wear.
Parti ne kadar resmiyse, o kadar az giyinirsin.
That three feet will cost, with charges and extra shooting time $ 25,000, more or less, and with you, more.
- Bunun için üç fitlik alan, ücretler ve extra çekim zamanı 25 bin dolar, az yada çok, senin bileceğin iş - Onsuz çekemem
Less is more.
Az çok demektir.
To the west, this is more or less barren and would afford no means of escape.
Açıkçası, batıya gitmezler çünkü orası çöl. Yoksa kaçamazlar.
The intelligence of monkeys is more than ants and less than man.
Maymunların zekası karıncalardan çok, insanlardan azdır.
That's what the pay is, more or less.
Ücret hemen hemen bu kadar.
Everything is more or less.
Her şey aşağı yukarı öyledir.
More work, less talk, huh?
Çok iş, az laf, tamam mı?
I can diagnose opium addiction but your addiction, I suspect, is something less familiar and more damaging.
Afyon bağımlılığını teşhis edebilirim ancak. Senin bağımlılığın korkarım daha az bilinen ve daha tehlikeli bir bağımlılık.
The point is not to recognize that... some people live more or less poorly than others, but that we all live in ways that are out of our control.
Mesele, bazı insanların diğerlerinden... daha çok veya daha az yetersiz koşullarda yaşaması değil, aslında hepimizin, denetimimizde olmayan biçimlerde yaşamamızdır.
The only problem is, you would more or less have to buy something first if only in order to have some object upon which to place the engraving.
Ama problem şu ki öncelikle işleme yapılacak şeyi almalısınız.
Think less and do more.
Az düşün çok iş yap.
Arthur Reardon, the sentence of this court is that you be confined in the Elmira Reception Center, for a period of not less than 20 years and no more than your natural life.
Arthur Reardon, bu mahkeme Elmira Islah Merkezi'nde 20 yıldan az ve ömür boyundan çok olmayan bir süreliğine hapsedilmene karar verdi.
To put it more bluntly or perhaps a little less believably, i don't think this airplane is really here.
Ve hepsi o değil. Ooh! Buna bak.
The Earth is a lovely and more or less placid place.
Dünya, sevimli ve az çok sakin bir yerdir.
Less music and more work!
Çalmayı bırakın da iş yapın!
If more expounded their views about the conditions in the world, Less chaotic conditions would exist, and a nuclear war is in the offing.
Dünya görüşlerini ne kadar açıklarlarsa, o kadar az kaotik durum ortaya çıkar, ve nükleer savaşın sonlarına gelindi.
Nor because the old oppressor is behaving less inhumanely and more benevolently.
Bu iyimserlik, orayı müşahade altında tutan kıdemli zalimin daha insancıl veya daha müşfik davranmasından kaynaklanmamaktadır.
Less work... and more play!
Az iş... ve daha fazla eğlence ile!
Just think, captain, less than one ounce of antimatter here is more powerful than 10,000 cobalt bombs.
Düşünün, Kaptan. Burada 28 gramdan az anti madde var. 10.000 kobalt bombasından daha güçlü.
And that's part of our history, and what we want to do is kind of loosen you up, to more or less prepare you for the experience that we're about to take you through.
Bu tarihimizin bir parçasıdır. Yapmak istediğimiz sizi bir şekilde gevşetmektir. Sizi deneyime az çok hazırlayacağız.
Well, all governments is foolish, more or less.
Ama bütün devletler üç aşağı beş yukarı aptaldır.
More money and less work!
Daha fazla ücret, daha az iş!
More money, less work!
Daha fazla ücret, daha az iş!
More money and less work!
[Daha fazla ücret, daha az iş! ]
- Less pieces, more money, less work!
Daha az parça, daha fazla ücret, daha az iş!
What I mean is, was this appointment any more or less important than the others?
Demek istediğim bu randevusu, diğerlerinden daha az veya daha çok mu önemliydi?
The purpose of discipline is to live more fully not less.
Disiplinin amacı hayatı daha dolu yaşamaktır daha eksik değil.
is there now more or less light in this chamber?
Şimdi bu odada daha az mı, daha çok mu ışık var?
And besides, about handling'that ambush... everybody in town, more or less, is at your orders.
Ayrıca, şu pusu ile ilgili olarak da... kasabadaki hemen herkes emrinizdedir.
We'd have a much better track... if you'd paid more attention to the recording... and less to what they were talking about.
Çok daha iyi bir iş yapmış olabilirdik... eğer kayıta daha önem vermiş olsaydın... ve onların konuştuğuna daha az önem vermiş olsaydın.
The stomach is marked in every direction by deep lines... very clear and distinct... more or less accented according to how hard the whip fell.
Midesinin üzerinde sert ve derin izler var. Sanki bir kırbaçla dövülmüş gibi.
The more expensive it is, the less likely it is it will aver be built.
Ne kadar pahalıya çıkarsa, yapılma olasılığı o kadar azalır.
Well, what we've done is we've set up a defensive pocket, more or less thumb-shaped, with the river as the base.
Yaptığımız, az çok parmak şeklinde, nehri taban alan bir savunma hattı kurmak.
More haste, less speed.
Acele iş tez olmaz.
Less flak, more stack.
Az laf, çok iş.
That more or less Major, is correct.
Aşağı yukarı doğru, binbaşım.
What we need is a little more business and a little less show.
Bize, çok iş, az gösteri gerekli.
is more like it 18
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94